İZMİR - Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Başkanı ve Efes Antik Kenti Kazıları Başkan Vekili Dr. Sabine Ladstatter, Efes Antik Kenti'ndeki bazı yapıların ziyaretçiler için tehlike oluşturabileceğini, aynı zamanda turist yoğunluğunun da bazı anıtlara zarar verilebileceğini ifade ederek, bölgede daimi korunma için proje çalışması başlatıldığını kaydetti.
Efes Antik Kenti kazılarında yer alan ve finansal destek sağlayan kuruluşlardan Selçuk Belediyesinden yapılan açıklamada, Dr. Sabine Ladstatter'in antik kentteki çalışmalara ilişkin görüşlerine yer verildi.
Buna göre, Efes Antik Kenti'ndeki kalıntıların güvenlik altına alınması gerektiğine dikkati çeken Dr. Ladstatter, birçok kalıntının yüz yıl önce kazıldığını ve o zamandan beri restore edilemediğini bildirdi.
Dr. Sabine Ladstatter, şunları kaydetti: ''Özellikle şehrin merkezinde oldukça yüksek ayakta duran kalıntılar var ve korunum durumları oldukça kötüdür. Örneğin bunlardan bir tanesi Varius Hamamı ve Aşk Evi olarak bilinen yapıdır. Varius Hamamı her gün binlerce turist tarafından ziyaret edilmekte, ziyaretçilerin içinde bulundukları tehlikeyse bilinmemektedir. Diğer taraftan ziyaretçilerin sayısının çokluğu da anıtlara zarar vermektedir. Ziyaretçiler konulan bariyerleri geçmekte ve turizm için uygun olmayan alanlara girmektedir. Bu nedenle kalıntıların güvenlik altına alınması çalışmaları daha da önem kazanmış ve bu çalışmalar başlatılmıştır.''
ZARAR TABLOSU ÇIKARILACAK
Bu yıldan itibaren Efes'te kalıntıların daimi korunmasına yönelik yeni bir proje çalışmasının sürdürüldüğüne işaret eden Dr. Ladstatter, şehir merkezindeki kalıntıların tüm duvarlarının inceleneceğini, bir zarar tablosu çıkarılacağını ve tehlikeli yerlerin, adım adım güvenlik altına alınacağını kaydetti.
Dr. Ladstatter, öncelik verilen Varius Hamamı'ndaki genel latrine (tuvalet) ve Aşk Evi olarak adlandırılan yapılardaki çalışmaların tamamlandığını, ayrıca Yamaç Evler 2'nin kuzeyindeki Kuretler Caddesi boyunca uzanan alanın da güvenlik altına alındığını bildirdi.
2009 yılında çalışmaların yapıldığı diğer bir anıtın da Devlet Agorası'ndaki (Meclis Binası) Bouleuterion olduğunu belirten Dr. Ladstatter, çalışmaların kazı sezonu sonrasında ve 2010 yılında da sürdürüleceğini ifade etti.
Dr. Ladstatter, ''Projenin amacı, Efes'teki anıtların daimi olarak güvenlik altına alınması ve turistler için tehlikesiz hale getirilmesidir'' dedi.
TİYATRO 2018'DE TAMAMEN AÇILACAK
Kalıntıların korunması açısından önem taşıyan Efes Büyük Tiyatrosu araştırma ve restorasyon çalışmalarının üç yıldır sürdüğünü de dile getiren Dr. Ladstatter, tiyatronun yapı tarihine ilişkin faaliyetlerin, kazılar ve mimari analizlerle tamamlandığını aktardı.
Dr. Ladstatter, tiyatronun güneyinde girişlere çıkan masif bir merdivenin tamamen ortaya çıkartılarak restore edildiğini, yapının iç mekanlarında da çalışmaların tamamlandığını, kuruldan alınan izinle iç mekanların temel sağlamlaştırma çalışmalarına gidildiğini kaydetti.
Dr. Ladstatter, restoratör, mimar ve kalifiye işçilerden oluşan bir ekiple boştaki her taşın sabitlendiğini ifade ederek, bu çalışmaların gelecekte atılacak her türlü restorasyon faaliyetinin temelini oluşturacağını vurguladı.
Restorasyon nedeniyle tiyatronun 3 yıldır etkinliklere kapalı olduğunu, üç kademeli bir plan dahilinde çalışmaların sürdüğünü belirten Dr. Sabine Ladstatter, planla tiyatronun üçte ikisinin 2012'de açılmasının hedeflendiğini, 2013'te ise sahne arkası kısmın yüzde 100 kullanılabilir duruma geleceğini bildirdi.
Dr. Ladstatter, ''Tiyatronun tam olarak açılması ve kullanılması için 2018 yılı öngörülmektedir. Çalışmaların tamamlanması için gereken temel şart, tüm yıl boyunca çalışmayı karşılayabilecek finansal güvencenin sağlanmasıdır'' dedi.