Yerel Yönetimler

Eylem Çeşme’ye sıçradı… İşçiler surlara dayandı!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işten çıkarılan işçiler, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin yapıldığı Çeşme Kalesi’ne gelerek kale kapısı önünde eylem yaparken süreçle ilgili konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Yapılan değerlendirmelerde arkadaşlara ihtiyaç olmadığı değerlendirildi. Ben hiçbirini tanımam etmem. Mahkemeler ve hukuk yolu orada. Cebimden çıkarıp vermiyorum. Veriyor olsam hiçbir sorun yok. Ancak belediye bütçesinden veriyorum. Belediyenin bütçesinden ne kadar payı gereksiz harcamaya harcarsak o kadar fazla hizmetten kaybederiz” dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine Cemil Tugay'ın gelmesinin ardından Büyükşehir Belediyesi'nde Tunç Soyer döneminde son 2 ayda işe alınanlar için işten çıkarma kararı alınmıştı.

Karar sonrası çıkarılan vatandaşlar eylemlerini başlatırken Çeşme'de meclis oturumunu gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde ise eylemler Çeşme'ye sıçradı. İşçiler, Çeşme Kalesi önüne gelerek eylem gerçekleştirdi.

BOZTEPE: İZBB TARİHİNDE BU OLAYLAR YAŞANMAMIŞTIR
Yaşanan eylemler hakkında konuşan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, 'Aşağıda sanırım işten atılan arkadaşlar eylem yapıyor. İzBB tarihinde bu olaylar yaşanmamıştır' ifadelerini kullandı.

TUGAY'DAN ÇAKMUR VE KOCAOĞLU ÖRNEĞİ
Boztepe'nin sözlerine yanıt veren Tugay, 'Olur mu, Yüksel Çakmur döneminde yapılanlar, Aziz Kocaoğlu döneminde yaşananlar...'diye konuştu.

BOZTEPE: ÇALIŞANLAR GECELERİ RAHAT OTURAMIYOR
Yeniden konuşan Boztepe, 'Çakmur döneminde İzmir'den Ankara'ya yürüyüş olmuştu. O zaman şartlar farklıydı. Kocaoğlu döneminde böyle baskın olmamıştı. Eylemler olur ancak camların kırılması, belediye meclis salonunun yumruklanması ilk kez oldu.Bunun altında yatan bence 2,5 aydır ben ne zaman görevden atılacağım korkusu. Bu bi eylem değil, başkaldırıdır. Bütün çalışanlar İzBB'de geceleri rahat oturmuyor, bana sıra ne zaman gelecek diye' dedi.

TUGAY: HİÇBİRİNİ TANIMAM
İddialara yanıt veren Başkan Cemil Tugay yargı yolunu işaret ederken, 'Ne alakası var? 2 ayda 2 bin kişi alınmış. İZSU'da yüzde 64 personel maaşı olmuş. Bu arkadaşlar son 1 ayda hatta son 1 haftada işe alınmışlar. 2 bine yakın kişi işe alınmış biz 200 kişiyi işten çıkardık. Bu arkadaşların mahkemeye başvurma hakkı var. Bağırmak yerine mahkemeye başvurup haklarını almalılar. Bizim bu arkadaşlara karşı hiçbir düşmanlığımız yok. Yaptıklarını tolere edip normal karşılıyoruz. Bize engel olmaya çalışıyorlar, meclisin burada yapılmasına engel olmaya çalışıyorlar ancak bir şey demiyoruz. Ancak sizin de benim de sorumlu olduğumuz bir şey var. 4,5 milyon İzmirli'ye hizmet edecek belediyeyi yönetirken belediyenin hakkını, hukukunu savunmak zorundayız. Burada tabansız bir siyaset ve popülist bir söylem üretemezsiniz. Hükümet ile bağınız var. Başka bir kurumda değerlendirmek istemez misiniz arkadaşlar. Değerlendirin ve sorun bitsin.Biz bu bütçe ile bu arkadaşların ödemelerini yapmakta çok zorlanıyoruz. Yapılan değerlendirmeler de arkadaşlara ihtiyaç olmadığı değerlendirildi. Ben hiçbirini tanımam etmem. Mahkemeler ve hukuk yolu orda. Cebimden çıkarıp vermiyorum. Veriyor olsam hiçbir sorun yok. Ancak belediye bütçesinden veriyorum. Belediyenin bütçesinden ne kadar payı gereksiz harcamaya harcarsak o kadar fazla hizmetten kaybederiz. Bunlar İZSU'dan çıkarılan arkadaşlarımız. İZSU'nun bugün personel için ödediği yüzde 64 bütçenin. Bu hukuken de sıkıntılı. Kimseye art niyetimiz, düşmanlığımız yok. Olayın siyasi olmadığını çok iyi bilmeniz lazım çünkü CHP'nin sloganını atıyorlar. Genel Başkanımıza gittiler ve Genel Başkanımız kararın doğru olduğunu ifade etti.Sizden ricam arkadaşlar, iş bulun. Biz söz verdik ve ihtiyaç olursa mutlaka önceliği size vereceğiz, dedik. Ancak bunun ötesinde bu keyfi bir duruma dönüşmez. Yapamıyoruz ve kendilerinden özür diliyoruz. Sizin de belediyenin hakkını ve hukukunu takınan bir tavır almanızı diliyorum' dedi.
KARŞIYAKA ÖRNEĞİ GERGİNLİK YARATTI
Yeniden konuşan Boztepe, Karşıyaka'yı örnek gösterirken 'İzmir'de 6-7 ilçede sıkıntı var işçi alımlarında Karşıyaka'da da aynı durum var' dedi. Başkan Tugay ise 'Öyle bir şey yok ben belediyeyi aldığımda 150 az personel ile belediyeyi bıraktım' diye konuştu. Tugay, Boztepe'ye gündem maddesi ile ilgili konuşmasını önermesi sonrası Boztepe'nin işçiler ile ilgili konuşmayı sürdürmesi sonrası mikrofonu kapatıldı.

TUGAY: YASAL SINIR BAĞLAYICIDIR
Yasal sınırın bağlayıcı olduğunu ifade eden Başkan Tugay, 'Burası belediye. Belediyenin bütçesinden para harcarken herkes her türlü rahatlığı gösterebiliyor. Özel bir şirketin sahibi olsaydınız bunu yapar mıydınız? Bir sekreter, büro elemanı, bolca sekreter… Bir sürü tıbbi sekreter almışız. 3 ayda 2 bin kişi alınmış. Seçim bitmiş 1 Nisan - 6 Nisan arasında 330 civarında başka bir alım gösterin bana başka yerde. Bu, arkadaşlarımızın suçu değil. Cezasını kim çekiyor? Bu arkadaşlarımızın belediyenin bütçesinde yüzde 64'e varan personel gideri var. Nasıl tolare edebiliyoruz? Faturayı halka kesiyoruz. Bu arkadaşlarımıza dedim. Belli bir süre içinde ihtiyaç oldukça öncelik siz olacaksınız, dedim. Ödeme ile ilgili sıkıntılarımız var. Bu belediyede kalan, çalışan insanları da düşünmek zorundayız. Halka dönük hizmetlerin de bütçesini gözetmek zorundayız. Sorumluluk hisseden insan bu yetkiyi makul karşılar. 200 tane adam daha burada çalışsın… Bunu bedelini hesaplamanızı öneririm. İnsanlara 'siz bekleyin sizi işten alacağız' diyerek diğer taraftan har vurup harman savurmuyoruz. Azami bir dikkatle belediye yönetiyoruz. Bunun saygı görmesini istiyoruz. Memurlarla ilgili konuda da yasal sınır bağlayıcıdır. Bu sorunun üstüne çıktığınızda Sayıştay 2 yılda yaptığı gibi diyor ki, bu bir suçtur. Bundan belediye başkanı sorumludur ve yargılanacak diyor. Buna karşı bana söylenen zimmet çıkarsa biz öderiz diyor ancak bunu net karşılığı yok. Benim önerim yasal üst sınırın kaldırın oldu. Kaldırsın biri ya da sınırı daha üst seviyeye çekilsin. Ya da insanların SDS'ye ihtiyacı kalmasın. Memurlara daha yüksek maaş verilmeli. Memurların buna ihtiyacı var. Sizden ricam değerli bakanlarımızı, milletvekillerimiz bilgilendirin. Bu konuda yasal düzenleme yapsınlar. Buna engel olan nedir? SDS'yi yükseltsinler, üst sınır koymasınlar isteyen istediği kadar ödesin desinler. Ya da tüm memurların maaşını daha çok yükseltenler' dedi.

KİŞİLİ: İL BAŞKANINIZ SUÇU AK PARTİ'YE ATTI
AK Partili Meclis Üyesi Dilaver Kişili ise, 'Sizi takdir ediyorum işçi meselesinde ancak geçmişte başkanlık yapmış Aziz Bey'in çok güzel sözü var: 41 bin kişiye maaş veriyorsanız zaten yatırım yapıp belediye işleyişini yürütemezsiniz. Burada 41 bin kişi iş yükü var. Belediyenin bir sermaye yükü var. Biz bu iş yükünün nasıl geldiğini, işçilerin nasıl alındığını biliyoruz. Sizin bunu irdeleyeceğinizi biliyoruz. Bundan sizin de rahatsız olduğunuza eminiz. Benim de kabul etmediğim şey şu; Çocukluğumuzda istop oyunu vardı. Dün İl Başkanınız kalkıp denge tazminatını da işçilerin suçunu da AK Parti'ye attı. Aslanoğlu, 1,5 yıldır il başkanı değil mi? Bu işçilerin 6-7 bini onun döneminde alınmadı mı? PM üyeliği için birçok şehirden bu şehre işçi getirdi mi getirmedi mi? Biz İzBB'nin sürekli krizlerle anılmasını istemiyoruz' ifadelerini kullandı.

TUGAY: BURASI BENİM BABAMIN ÇİFTLİĞİ DEĞİL!
Tekrar söz alan Başkan Tugay, 'İl Başkanımız burada değil ama İl Başkanımız belediyeyi yönetmiyor. Her şeyden her zaman belediye başkanı sorumlu değil. Siz bana Yıldız Hanım'ın çektiği sıkıntıyı söylediniz ancak ben oradaki durumu anlatırım. Her şey kayıtlardadır. 2019 yılında belediyeye başladığımda belediye bütçesinin yüzde 50'si İller Bankası geliri ile karşılanıyordu. Şu anda yüzde 15'lerin altında. Çünkü giderleri arttıran anormal enflasyon var. 2024 yılında devrettiğimde en düşük maaş 28 bin TL idi. 14 kat maaş arttı. Belediye geliri bu kadar arttı mı? Hayır! Para basamıyorsak ekonomik kriz ortamında ne yapacak? Sıkıntı yaşanacak bu basit. Bu sadece İzmir'de yaşanmıyor. Ülkenin her tarafı yanıyor. Bunu görmüyor musunuz? Yaptığınız alışverişte aldığınız ürün 4 sene önce ne kadardı şimdi ne kadar? Bu pahalılığı belediye mi yarattı? Ben işçi çıkarmamak için direniyorum. Bu benim elimde değil. Burası benim babamın çiftliği değil ki. Biz insanlara borçluyuz. Bu konuda sadece belediyenin, şehrin hakkını hukukunu gözetecek bir duruşta olmalısınız. Her şeyi eleştirip Hüsnü Bey'in yaptığı gibi her şeye Karşıyaka sosu dökmeye çalışmayın. Ülkede ilk kez memur işçi eylemi oluyormuş gibi yapmanıza gerek yok. Burada meclis yapmaya çalışıyoruz. Burası Çeşme. Kale önünde toplanıp CHP sloganlarına atıp sanki partimize karşı ihanetimiz varmış gibi bir hava yaratılmaya çalışıyor. Benim parti ile ilgili sorunum yok. Kendi partimizin sloganlarını atıyorlar arkadaşlar. İnsanları sadece partizanca işten çıkaranlar var. Biz partizanca bakmıyoruz. İzBB'ye hep birlikte sahip çıkalım. Böyle bir ortamda dayanışma içinde olmamız bazı şeyleri siyaset üstü görmemiz lazım. Buradan ağır siyasi eleştiri çıkarmayalım. Çünkü kimin hatalı olduğunu konuşursak konuşma daha uzun sürebilir' dedi.