Mahkemenin 'Ergenekon Terör Örgütü' denilmesini yasakladığı, fakat Eşbaşkan Erdoğan'ın ısrarla bu ismi kullandığı Ergenekon Terör Örgütünün 'Tiyatro Kolu', Eşbaşkan'ın kerimeleri Sümeyye Erdoğan tarafından Ankara'da açığa çıkarıldı!..
Biriktirdiği harçlıklarıyla, normal vatandaşlar gibi sıraya girip, 'Genç Osman' adlı oyuna biletini alan Sümeyye Erdoğan tiyatro oyununu korumalarıyla birlikte seyretmeye başladı.. Fakat o da ne? Birdenbire sahnedeki sanatçılardan biri elini kolunu sallar gibi yaptı!..
Aynen Yeni Zelanda'nın 'haka dansına' benzer gibiydi yapılan hareket.(Genç Osman adlı tarihi oyunda Haka Dansı ne arar, hiç anlamadım)
Sümeyye kızımız 'ya sabır' çekip oyunu seyretmeye başladı. Tam birinci perdenin sonuna gelirken sanatçılardan biri, göz kırpmaya başladı. Bu kadar da olamazdı artık, açıkça 'ne haber' demek istiyor, diye düşündü Sümeyye kızımız. Bu hareketler, örgütlü hareketlere benziyordu! Evet, evet Ergenekon'un aranan, fakat Öz'lü Savcının bir türlü bulamadığı 'Tiyatro Kolu' bunlardı. Tehlikedeydi ve derhal orasını terk etmeliydi. Korumalarıyla birlikte kalktı ve çıkışa doğru yürümeye başladı. İşte o an korkusunun boşuna olduğunu anladı.
150 kişi de onunla beraber salonu terk etmeye başlamıştı. Sultan Babası, herhangi bir olay olasılığına karşı emniyete emir vermiş, onlar da 150 adet seçilmiş polisi tiyatroya 'gizli koruma' olarak göndermişlerdi.
Konutuna gelen Sümeyye kızımız, derhal huzura çıktı ve babasına olanları anlattı. Eşbaşkan, Başbakanlık korumalarına talimat verdi. Başbakanlık korumaları da tiyatro salonuna giderek tüm sanatçıları sorgudan geçirdiler.
Aynen Yeni Zelanda'nın 'haka dansına' benzer gibiydi yapılan hareket.(Genç Osman adlı tarihi oyunda Haka Dansı ne arar, hiç anlamadım)
Sümeyye kızımız 'ya sabır' çekip oyunu seyretmeye başladı. Tam birinci perdenin sonuna gelirken sanatçılardan biri, göz kırpmaya başladı. Bu kadar da olamazdı artık, açıkça 'ne haber' demek istiyor, diye düşündü Sümeyye kızımız. Bu hareketler, örgütlü hareketlere benziyordu! Evet, evet Ergenekon'un aranan, fakat Öz'lü Savcının bir türlü bulamadığı 'Tiyatro Kolu' bunlardı. Tehlikedeydi ve derhal orasını terk etmeliydi. Korumalarıyla birlikte kalktı ve çıkışa doğru yürümeye başladı. İşte o an korkusunun boşuna olduğunu anladı.
150 kişi de onunla beraber salonu terk etmeye başlamıştı. Sultan Babası, herhangi bir olay olasılığına karşı emniyete emir vermiş, onlar da 150 adet seçilmiş polisi tiyatroya 'gizli koruma' olarak göndermişlerdi.
Konutuna gelen Sümeyye kızımız, derhal huzura çıktı ve babasına olanları anlattı. Eşbaşkan, Başbakanlık korumalarına talimat verdi. Başbakanlık korumaları da tiyatro salonuna giderek tüm sanatçıları sorgudan geçirdiler.
Devlet Tiyatrosu kaynakları; 'Bu oyun 4 yıldır oynanıyor, Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik bile seyretti. İkisi de mışıl mışıl uyudular ve bize teşekkür ederek gittiler, demelerine ve göz kırptığı söylenen sanatçının ise 'tik'i' olduğu ile ilgili raporu sunmalarına rağmen, soruşturma açılmasına anlam veremediklerini söylediler!..
Bu cahil(!) tiyatro sanatçılarına 'İleri Demokrasilerde' bir devlet büyüğümüzün kerimelerine yani (Kızlarına) nasıl davranılacağını öğretmem gerek;
*Öncelikle, hiçbir şekil ve şartta gözlerine bakmamalısınız. Başınız hep önünüzde olacak..
*Elinize kolunuza sahip olacaksınız. Yanlış anlamaya yol açacak hareketlerden özenle kaçınacaksınız.
*Sahneden geri geri çıkacaksınız. Asla büyüğünüze arkanızı dönmeyeceksiniz.
*Oyun sırasında söylemeniz gereken 'argo' ve 'aşk' kelimelerini yuvarlayarak söyleyeceksiniz ki, ne dediğiniz anlaşılmayacak..
*İktidarı tenkit edici söz veya cümleleri sakın kullanmayın, salonda her an görevli en az yüz-yüzelli polisin olduğunu hiç unutmayacaksınız..
*Terör Örgütü şüphelisi olarak Silivri'ye atılma olasılığına karşı, Mustafa Balbay'ın Zulümhane ve Zulümname adlı kitaplarını okuyup, hazırlıklı olacaksınız…
*Öncelikle, hiçbir şekil ve şartta gözlerine bakmamalısınız. Başınız hep önünüzde olacak..
*Elinize kolunuza sahip olacaksınız. Yanlış anlamaya yol açacak hareketlerden özenle kaçınacaksınız.
*Sahneden geri geri çıkacaksınız. Asla büyüğünüze arkanızı dönmeyeceksiniz.
*Oyun sırasında söylemeniz gereken 'argo' ve 'aşk' kelimelerini yuvarlayarak söyleyeceksiniz ki, ne dediğiniz anlaşılmayacak..
*İktidarı tenkit edici söz veya cümleleri sakın kullanmayın, salonda her an görevli en az yüz-yüzelli polisin olduğunu hiç unutmayacaksınız..
*Terör Örgütü şüphelisi olarak Silivri'ye atılma olasılığına karşı, Mustafa Balbay'ın Zulümhane ve Zulümname adlı kitaplarını okuyup, hazırlıklı olacaksınız…
Bu yazıyı İleri Demokrasi'yi anlamayanlar için yazdım. Siz, Haziran Genel Seçimlerinden sonra AKP tek başına iktidara gelirse görün bakın neler olacak. Eşbaşkan'ın her aile ferdi için özel tiyatro gösterileri yapılacak. Tıpkı Kaddafi'nin, Mussolini'nin, Suudi Kralının ülkelerinde olduğu gibi. Hatırlar mısınız bilmem, Kaddafi'nin oğullarından birinin futbol takımı vardı. Takım bir maçta yenilince, Oğul Kaddafi, futbolcuların bacaklarını kırdırmıştı.
Bir de, Sümeyye Kızımızın kardeşlerinin düğününü hatırlayın. Her birinde, düğüne gelenleri 6.000 Polis korumuştu. Hem düğünlerdeki korumaları, hem de Sümeyye kızımızın 150 korumasını kıskananlar şimdi diyecekler ki, buna 'görgüsüzlük' denir.
Tıpkı; 'görmemişin oğlu olmuş' deyişindeki gibi.
İnanın böyle düşünenlerin hepsi ya Ergenekon terör örgütü üyesi, ya da Gavur İzmirlidir ve bunlar hala İleri Demokrasi'yi anlayamayanlardır!..
Bir de, Sümeyye Kızımızın kardeşlerinin düğününü hatırlayın. Her birinde, düğüne gelenleri 6.000 Polis korumuştu. Hem düğünlerdeki korumaları, hem de Sümeyye kızımızın 150 korumasını kıskananlar şimdi diyecekler ki, buna 'görgüsüzlük' denir.
Tıpkı; 'görmemişin oğlu olmuş' deyişindeki gibi.
İnanın böyle düşünenlerin hepsi ya Ergenekon terör örgütü üyesi, ya da Gavur İzmirlidir ve bunlar hala İleri Demokrasi'yi anlayamayanlardır!..
Not:
Sözcü Gazetesinden Saygı Öztürk; 'Deniz Fenerinin 36 Milyon Euro'su Türkiye'de kime gitti' diye soruyor?..
AKP ile, aile ile, tiyatro ile, 36 Milyon Euro'nun ne alakası var be kardeşim, bir de adın Saygı. Saygılı ol, İleri Demokrasiyi hazmet…
Sözcü Gazetesinden Saygı Öztürk; 'Deniz Fenerinin 36 Milyon Euro'su Türkiye'de kime gitti' diye soruyor?..
AKP ile, aile ile, tiyatro ile, 36 Milyon Euro'nun ne alakası var be kardeşim, bir de adın Saygı. Saygılı ol, İleri Demokrasiyi hazmet…