Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri programında açıklamalarda bulundu.
Büyük zaferin 102.yıl dönümünü kutlayan Erdoğan, 'Ağustos ayı tarihimizde Türk'ün zaferler ayı olarak bilinir. 4 gün önce milletimize Anadolu'nun kapısını açan Malazgirt Zaferi'nin sene-i devriyesini kutladık. Aynı gün Büyük Taarruz'un yıl dönümünü andık. Şimdi de Büyük Zafer'in 102. yılına ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
'Büyük zaferin 102.yıl dönümünü kutlamak üzere bir aradayız. Bir kez daha 102 yıl önce milletimize büyük bir zafer yaşatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını, 1071 Malazgirt Zaferi'nden beri aziz şehitlerimizi rahmetle yadediyorum.
Ağustos ayı tarihimizde Türk'ün zaferler ayı olarak bilinir. 4 gün önce milletimize Anadolu'nun kapısını açan Malazgirt Zaferi'nin sene-i devriyesini kutladık. Aynı gün Büyük Taarruz'un yıl dönümünü andık.
Şimdi de Büyük Zafer'in 102. yılına ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. İstiklal harbimiz dünyada eşi benzeri olmayan büyük bir zaferdir. Milletimiz tüm imkansızlıklarına rağmen vatanına sahip çıkmıştır.
26 Ağustos sabah alacakaranlıkla Atatürk'ün verdiği emirle açılan toplu ateşliyle başladı. 30 Ağustos akşamı Zafer Tepe'de verdiği süngü hücumuyla son buldu. Dünya savaş tarihine geçecek bir başarıya imza atmıştır
Bugünlere dikensiz gül bahçesinde yürüyerek değil, içeride ve dışarıda vuruşurak geldik.
Savunma sanayisinde son 22 yılda elde ettiğimiz başarılar dostlarımıza güven aşılarken kem gözlere ise korku salıyor.
İç kalemizde gedik açılırsa bunu toparlamak son derece maliyetli ve meşakkatli olur. Son dönemlerde çeşitli kışkırtmalara şahitlik ediyoruz. Siyaset kurumunun itibarına gölge düşüren kirli dilin ülkeyi sürüklemeye çalıştığı tehlikeli yeri çok iyi görmekteyiz. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Siyasi görüşlerimiz kökenlerimiz inançlarımız farklı olsa da aynı gök kubbenin altında aynı vatan toprağının üzerinde yaşıyoruz. Farklılıklarımızdan hiçbiri kardeşliğimizden güçlü değildir. Kardeşliğimize leke sürdürmeyelim. Dilinden, kaleminden ve klavyesinden nefret akan, zehir akan beşinci kol aparatlarının tuzağına düşmeyeceğiz'