Van ve çevresine büyük ölçüde zarar veren deprem felaketi sonrasında bu acı olayın üstüne çok şey yazıldı, çizildi, söylendi. Tırlar önünde poz veren başkanları görüp yaralar sarılıyor manşetlerini okuduk. Özünde reklam yatan yardımları da gördük isim vermeden yapılan yardımları da… Van için nihai sonuç önemliydi. Yani şekli nasıl olursa olsun önemli olan yardımdı.

Allah var, hiç çekinmeden, utanıp sıkılmadan yardım ettik. Sağ elimizin verdiğini bir tek sol elimiz görmedi. Sadece 'Van için tek yürek' sloganıyla yapılan 19 kanalın ortak yayını sayesinde 62 milyon nakit para toplanmıştı. Peki, o yedi cihana duyurulan 62 milyonluk yardımın sadece 20 milyonu banka hesabına yattı desem. Tahmin ederim sizde benim gibi 'Yuh!' dersiniz. Yuh ya… Ama asıl yuh şimdi geliyor.

Başbakanlık ve Kızılay yardımlarını bir kenara bırakıyorum. Günde 150 TIR yardım giren Van'da Cumhurbaşkanı Gül'e 'Çorabım yok, Cumhurbaşkanım' diyen 10 yaşındaki minik Helin benim aklıma şu soruyu getirdi. Sayın yetkililer; toplanan milyonlarca liralık nakdi yardımdan paraya kıyıp da 1 liralık çorap alamadınız mı? Binlerce TIR yardım içinden minik bir çift çorap çıkmadı mı? İşte asıl yuh buna gelsin!

Bu yürek burkan ve canımızı acıtan diyalogun ana haber bültenlerine çıkmamasını ise ya Başbakan'ın talimatlarına uyulmasına ya da basının uyumasına borçluyuz. Hadi basını anladık. Vergi cezaları çok acıtıyor onu biliyoruz da ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neden korkuyor? Koltuğu kaybetmekten olabilir mi? Deniz Baykal gibi çok sevilmeyenli bir lideri bile arattıran başarısı ile yazılıp çizilen Kemal Kılıçdaroğlu her olayda tereyağı gibi üste çıkan Başbakan'a minik Helin'in olmayan çorabının hesabını soracağına kalkmış Erciş'i il yapalım diyor.

Angus'a şiddetle muhalefet eden fakat ne hikmetse kurbanlık olarak da Angus'u tercih eden ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu bayramın ilk günü gittiği Van'da meclis açılır açılmaz Erciş'in il olması için kanun teklifi vereceklerini söyledi. Şahsen bu önerinin depremde yerle bir olan o güzelim ilçe Erciş için şirin ve kulağa hoş gelen bir öneri olmaktan öteye geçeceğini düşünmüyorum. Bir yerleşim yeri maruz kaldığı felaketin acıları dinsin diye il yapılmaz. Eğer Erciş'in il olmasını istemekten kasıt Erciş'in bütçesine ve idari işleyişine canlılık kazandırarak felaketten toparlanmasını sağlamaksa bunun için il olması yönünde bir kanun teklifinden ziyade mahalli idareler bütçesindeki payının arttırılması talebi daha makul ve mantıklı olacaktır. Yok illa Erciş il olsun diyorsanız da hazır önerge vermişken; belediye başkanları birbiriyle kavgalı olan, örgütü ve partiyi geçtim sivil toplum örgütlerinin bile il yönetimi hakkında şikayetlerine kulak tıkadığınız İzmir içinde bir önerge verin olmaz mı? Oldu olacak nasılsa, İzmir şimdiden köy olsun!