Avrupa Birliği, iki defadır çeşitli komisyonlarda görevli raportörleri aracılığıyla, 12 Eylül’’de yapılacak referandumda ’“evet’” oyu kullanmamızı istiyor!’¶

AKP, 2002’’de iktidar olduktan sonra AB’’nin kurt politikacıları, Başbakan Erdoğan’’ı çok iyi analiz ettiler, değerlendirdiler ve sonunda çözdüler. Bunun ilk denemesini ise, Türkiye’’nin AB ile tam üyelik müzakerelerine başlayacağı 2004 yılında yaptılar. Başbakan Erdoğan, içinde tam üyeliğin asla mümkün olmadığı, serbest dolaşımın hiçbir zaman kabul edilmeyeceği gibi maddeler bulunan antlaşmayı imzalamayı önce reddetti ve Türkiye’’ye dönmeye karar verdi. Sonra odasına çıkan Erdoğan’’ı oteldeki odasında İngiltere Başbakanı Blair ziyaret etti. Erdoğan ikna edildi ve antlaşma imzalandı!.. Önümüzdeki dönemde bu ikna yöntemlerinin hepsi açıklanacaktır.
O günden beri, AB ’“tak’” diye emreder, biz ’“şak’” diye yerine getiririz.

AB’’li abilere soralım;
*AB’’ de Milletvekillerinin bizdeki gibi sınırsız dokunulmazlıklarını var mı?
*AB Parlamentosunda, dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen 660 adet dosya var mı?
*Bizdeki %10 seçim barajı, Avrupa’’da herhangi bir ülkede var mı?
*Avrupa’’da HSYK benzeri kurumlarda, Adalet Bakanı veya Müsteşarı var mı?
*AB’’de yasa dışı telefon dinleme var mı?
*AB’’de tutukluluk halinin, yıllara varan cezalara dönüşmesi durumu var mı?
*AB’’de ’“Özel Yetkili Mahkemeler’” gibi bir hukuk ayıbı var mı?
*AB’’de kral gibi Parti başkanları var mı?

Cevap; ’“AB ülkelerinde böyle saçmalıklar olamaz, elbette ki hayır.’”
Peki 12 Eylül’’de oylayacağımız Anayasa taslağında;
*Bunların düzeltilmesi ile ilgili herhangi bir madde var mı?
*Bu Anayasa taslağında, Yargı daha bağımsız hale mi geliyor?
*Bu Anayasa taslağında yolsuzlukları önleyecek, hukuksal tedbirler var mı?
*Bu Anayasa taslağında, insanları sorgusuz sualsiz aylarca cezaevinde tutan ’“Özel Yetkili Mahkemeler’” kaldırılıyor mu?

Cevap; ’“Elbette ki hayır.’”
Madem ki hepsine cevap hayır, bizden yani Türk Milletinden niçin ’“evet’” denilmesi isteniyor?Ayrıca hangi geri zekalı Avrupalı raportör, Türk Milletine akıl verme yetkisini kendinde buluyor?

Aklıma AB’’nin bugüne kadar, AKP Hükümetinden neler istediği geldi. Bunları yazınca AB’’li abilerin ,12 Eylül’’de niçin Türk Milletinden ’“evet’” oyu kullanmasını istediği açık seçik görünüyor;
*Fırat ve Dicle sularının kullanılması yönetimini uluslararası bir kurula bırakın,
*Atatürk’’ün fotoğraflarını resmi dairelerden kaldırın,
*Kürtçe eğitim dili olsun,
*Köy Korucularını kaldırın,
*Güneydoğuda özerk bir yönetime geçin,
*Kuzey Irak’’a operasyonları durdurun,
*TSK’’nın gücünü kıracak tedbirleri alın,
*Kıbrıs’’tan Türk Askerini çekin,
*Ermeni-Pontus-Süryani soykırımlarını tanıyın,
*Trabzon Sümela ve Van Akdamar’’daki kiliseleri ibadete açın.

Tam bu sırada yan komşu Tülin Teyze geldi, hoş beş sohbetten sonra ne yazdığımı sordu, okudum. Özellikle son kısma çok sinirlendi, ve ’“benim dediklerimi yaz bakayım’” diye tutturdu. Kurtul kurtulabilirsen, çaresiz peki, dedim; ’“Önce sözüm, o kabadayı gibi konuşan Başbakan’’a, eğer o delikanlı ise, Hıristiyanların Sümela ve Akdamar’’da ibadet ettiği gibi, gitsin Ayasofya’’da Bayram namazını kılsın, yoksa Ayasofya’’yı da mı onlara verecek?. İkinci sözüm Avrupalı çokbilmişlere, bizden ’‘evet’’ oyu kullanmamızı mı istiyorlar, işte onlara cevabım; naah’” dedi ve eliyle o ayıp işareti yaptı!.. 86 yaşında Tülin Teyze’’nin hem cesaretine, hem de zekasına hayran olmamak mümkün mü?
Evet ben de Tülin Teyze’’nin dediğine tüm kalbimle katılıyorum. Sizler de katılıyorsanız, önce sandıkları ’“hayır’” oylarıyla dolduralım, işareti sonra yaparız.

Anladınız mı be AB’’li abiler?