Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Temmuz ayı meclis toplantısı İzmir Şubesi Meclis Başkanı Argun Gündüç idaresinde gerçekleştirildi.
Toplantıda gündem maddeleri görüşüldükten sonra DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mihri Çelik bir konuşma yaptı.
'İKİNCİ EL FİLOSUNU BİZİM GİRİŞİMCİMİZ ALACAK'
Çelik şunları söyledi:
'Bu kadar çok gemi yapıyorlar ellerindeki gemileri ne yapacaklar? Türkler, Yunanlar, Araplar bazı eski gemileri topladılar. 2001-2008'de de oldu. Şimdi yine böyle bir dalga var. Ellerindeki eski gemileri hangi fiyata satıyorlar diye baktığımızda 95 model gemi için 5 milyon euro istiyorlar. Son zamanlarda Avrupa Armatörler Birliği'nin bir teşviki var. Ukrayna krizde, Rusya ambargoda, suriye yerle bir olmuş, Mısır'da doğru düzgün sermaye yok. Geriye kalan Fas, Tunus, Türkiye. İkinci el filosunu bizim girişimcimiz alacak. Para olan armatör eski yeni demiyor alıyor. İlla ki yeni gemiye veya ileri teknolojik bir şeye dönmesi lazım. Bazı girişimciler kaynağını buraya atacaksa bir atımlık barutumuzu çöpe atmış oluruz. Elimizdeki kaynağı inşallah doğru yere kullanırız. Kostel yenileyeceksiniz de finansman nerede? 20 yıl önce 2 bin tondu. Şimdi 5 bin ton yenilenmeye başladığında 12 bin ton. Konteyner neydi ne oldu? Sırf bir kaynak var bunu harcayalım, Avrupa da 'Türkler nasıl olsa bunu alır' diyorsa böyle olmaz.'
'HALA ESKİ GEMİ SATIYORUZ'
Konuşmasına kendi yaptığı bir çalışmadan örnekle devam eden Çelik, 'Filo yenileyeceğiz diye konuşuyoruz. 1020 tane Türk sahipli gemi yazmışım. Türk sahipliğini nereden biliyoruz. Şirket var, şirketi kimse bilmiyor. Hangi istatistikten buluyorlar bilmiyorum. Filonun yüzde 60'ını buldum. Yabancı bayraklı geminin yaşı ortalama 19.61. 1020 gemiden 176'sı Türk bayraklı.. 40-50 tanesi sahilde kullandığımız, milli sicil,. Ortalama yaşı 21'dir.
Yenileseydik ya niye yenilemedik? Hala eski gemi satıyoruz. Katma değer burada mı belli değil, zaten vergiden muaf. 2001'den beri her zaman bir kriz olur. Kimi zaman Hollanda kimi, Rusların eski gemilerinden alırız. Bunlar tabii ki katma değer sağlar, sektör gelişir ama hiçbir zaman kendi yaptığın kadar bir şeyi geliştiremezsin. Altyapı oluşmuyor. Navlun açığı verirsin' ifadelerini kullandı.
'KAPIDA VİZE UYGULAMASI LÜTUF DEĞİL, TUZAK'
Döviz kurunun turizm sektörüne etkisi ve Türkiye'den Yunan adalarına kapıda vize uygulaması hakkında görüşlerini dile getiren Çelik, pahalılık ile ilgili olarak şunları söyledi:
'Ülkemizin içinden geçtiği yüksek enflasyon dönemi, 2024 sezonunda deniz turizmi sektörümüzde ciddi belirsizlikler ve sıkıntılar yaratıyor. Döviz kurunun, maliyetlerdeki artışı karşılayacak ölçüde artmaması, ülkemizi turizmde rekabetçi olmaktan uzaklaştırıyor. Ülkemiz yerli ve yabancı turist için pahalı kalıyor. Sadece turist için değil hepimiz için tatil pahalı hale geldi. Matematik yalan söylemez. Devletimiz eminim hassas hesaplar yapıyordur ama döviz kurunun bu seviyede kalması hepimizi etkiliyor. Samos'a da gidelim, Sakız'a da gidelim bunda bir sorun yok. Kapıda vize uygulaması bir lütuf değil, tuzak. Belki ilk defa gidenler vardır, yazın burası pahalı orası ucuz diyen var. 10 milyon dolar, Yunanistan'a girerken harcadığımız para. Daha ağustosu var bu işin. Günübirlikleri satacağız, mavi tur yapacağız diyorlar. Pahalı olduğu için turist gelmedi, hedefi tuturamıyoruz diyoruz. Otelciler ne yapıyor nasıl döndürüyor hiç fikrim yok. Gemi full gitti geldi, 5 Yunanlı yoktur. Tabii ki gidelim gezelim. Miçotakis bizi çok sevdiğinden değil, para bırakıyoruz çünkü. Pazarlama için 'size kapıda vize uygulaması yaptık' diye gelmesinler.'
'YUNAN ADALARINA GİDENLER 155 BİNİ GEÇTİ'
Çelik, Yunan adalarına giden yolcu sayıları hakkında şu bilgileri verdi:
'Çeşme-Sakız, Kuşadası-Samos, Ayvalık-Midilli arasında çalışan feribotlarımız dolu gidip dolu geliyor. Bu yıl Ulusoy Çeşme Limanı'ndan Sakız'a 1.006 seferde taşınan yolcu sayısı 90 bin 552 oldu. Kuşadası'ndan Samos'a aynı dönemde 61 bin 518 yolcu gitti. İzmir Limanı'ndan Midilli'ye giden 4 bin 274 yolcuyla beraber sadece Şubemizin sorumluluk sahasındaki limanlardan Yunan adalarına giden yolcu sayısı 155 bini geçti.'
'İZMİR LİMANI EN FAZLA YOLCU AĞIRLAYAN ÜÇÜNCÜ LİMAN'
Kruvaziyer turizmine dair bilgilendirme yapan Çelik, 'Ülkemiz limanlarına bu yılın Ocak-Haziran döneminde 415 kruvaziyer gemi ile toplam 574 bin 509 bin yolcu geldi. Geçen yıl aynı dönemde 420 gemi ile 482 bin yolcu limanlarımıza ayak basmıştı. 29 Temmuz itibariyle Egeport Kuşadası Limanı'na 249 gemi, 344 bin yolcu getirdi. Bugün ve yarın 7 gemi daha gelecek.İzmir'e 30 gemi ile 73 bin 227 yolcu geldi. Ayrıca 2 bin 875 yolcu da İzmir'den biniş yaptı. İzmir, İstanbul Galataport'tan sonra en fazla yolcu ağırlayan liman listesinde üçüncü sıraya yerleşti. Çeşme Ulusoy Limanı'na 34 seferde 10 bin 101 yolcu geldi, 14 bin 320 yolcu gitti' dedi.
'TÜRKİYE'YE GELEN GEMİLERDEN SERA GAZI EMİSYONU BEDELİ ALINMASI ÖNGÖRÜLÜYOR'
Meclis'ten geçen Vergi Paketi'nin deniz ticaretine yansıması ile ilgili konuşan Çelik, 'Kamu bütçesinin gelir ayağını güçlendirmek amacıyla asgari kurumlar vergisinden emekli maaşlarına kadar birçok alanda yeni düzenlemeler getiren Vergi Paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi. Ulaştırma alanında bir takım düzenlemeleri içeren Kanun da 9 Temmuz'da yayınlandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına liman, iskele, kıyı yapılarında gemilere verilen hizmetlere ilişkin gerektiğinde taban ve tavan ücretlerini tespit etme; deniz yetki alanlarında, su yollarında ve iç sularda kılavuzluk, römorkörcülük ve demirleme ücretlerini belirleme yetkisi veren bu düzenleme ile, Türkiye'ye gelen yük ve yolcu gemilerden sera gazı emisyon bedeli alınması da öngörülüyor.
Enflasyonla mücadele kapsamında Merkez Bankası geçtiğimiz hafta politika faizini sabit bırakırken, ihracatçı firmalar ise döviz kurunun TL maliyetlerini karşılayacak ölçüde artmamasının sıkıntısını yaşıyor. Ege İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre ilk altı ayda ihracat 9 milyar 21 milyon dolar oldu. Geçen yıl aynı dönemde bu rakam 9 milyar 207 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. İhracatımız durgunlaşırken, ihraç ürünlerimizde katma değer de giderek düşüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre ilk altı ayda kilogram başına değer 1,57 dolardan 1,42 dolara geriledi' şeklinde konuştu.
'ÜLKEMİZDE 6 MİLYON 781 BİN KONTEYNER ELLEÇLENDİ'
Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
'Dünya denizcilik sektöründe Kızıldeniz krizinin etkileri daha çok hissedilmeye başlandı. Drewry Dünya Konteyner Endeksi geçen hafta 11 haftalık yükselişinin ardından yüzde iki düşerek 5,806 dolara gerilese de, konteyner navlunları Şangay-Rotterdam hattında 8,260 dolar ile geçen yılın yüzde 539 üzerinde seyrediyor. Clarkson araştırma kuruluşuna göre 9 milyon TEU'ya ulaşan küresel konteyner limanlarındaki tıkanıklık, pandemi dönemindeki seviyelere oldukça yaklaştı. Diğer yandan dünya konteyner kapasitesi son 15 yılın en hızlı büyümesini yakalayarak 29,5 milyon TEU'ya yükseldi. Analistler Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı geçişleri normale dönmeye başladığında, bu kapasitenin denizcilik piyasaları için tehlike yaratabileceğini öngörüyorlar.
Küresel ekonominin ve denizcilik sektörünün geleceğinin bir ölçüde Kasım ayında yapılacak ABD seçimlerine bağlı olduğu yorumları da yapılıyor. Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşları, küresel taşımacılık koridorları rekabeti, yakın ülkelerden tedarik gibi küreselleşmeden geri dönüşü teşvik edecek gelişmeler, deniz taşımacılığını da şekillendirecek.
Ülkemizde ise Denizcilik Genel Müdürlüğü verilerine göre ilk altı ayda 6 milyon 781 bin TEU konteyner elleçlendi. Konteyner hareketinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11'lik artış oldu. Aliağa bölgemizdeki konteyner limanlarının performansı ise göz kamaştırıyor. Aliağa'daki üç konteyner limanında geçen yılın ilk yarısında 781 bin TEU konteyner elleçlenirken, bu yıl yüzde 33'lük artışla 1 milyon 45 bin TEU rakamına ulaşıldı. İzmir Alsancak Limanı'yla beraber yılın ilk yarısında bölgemizde 1 milyon 175 bin TEU konteyner elleçlendi. Yılsonunda bu rakamın 2,2 milyon TEU civarında olması öngörülüyor.
Bugün birçok ülke öncepandemide, şimdi de Kızıldeniz krizinde yaşanan sıkıntıları dikkate alarak liman hizmetleri alanında yatırım ve işbirliği arayışını sürdürüyor. Konteyner hatları yeniden liman yatırımlarına yeniden ağırlık vermeye başladı. Ülkemizde ise Dubai Port World ile Evyap, Kocaeli Yarımca'daki limanlarında ortaklığa gitti. Diğer yandan Mersin ve Adana'nın ev sahipliği yapmak için uzun süredir rekabet ettiği Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanı Projesi'nin Adana'da yapılmasına kararı verildi. İmar planları askıya çıkarılan Liman Projesi'nin kapasitesinin 9 milyon TEU olması öngörülüyor.
'KUZEY EGE ÇANDARLI LİMANI PROJESİ'NİN ASKIDAN İNMESİNİ BEKLİYORUZ'
İzmir ve Ege Bölgesi bu gelişmelerin dışında kalmamalıdır.10 yıl önce uluslararası konteyner aktarma limanı olarak tasarlanan ve nihai elleçleme kapasitesi 12 milyon TEU olarak öngörülen Kuzey Ege Çandarlı Limanı Projesi'nin yeni bir vizyona kavuşturularak askıdan inmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çandarlı Projesi'nin Türkiye'nin gelecek projesi olduğuna inanıyoruz. Çandarlı'nın, sadece konteyner gemilerinin yanaşacağı bir terminalin ötesinde, gemi bakım-onarım tersanesi, genel kargo, rüzgar türbini ve kanat üretimi gibi yenilikçi teknolojiler, yeşil enerji dönüşümünde kullanılacak yeni tip yakıtlarınikmal merkezi, sıvı ürünler için tank çiftliği gibi özelliklerde yeniden tasarlanmasını, üretim ve taşımacılık modlarını birleştiren bir endüstri-liman entegrasyonu ile hayata geçmesini öneriyoruz. Bölgemizdeki limanların verimli ve etkin şekilde çalışması, Ege bölgesine uluslararası yatırımların çekilmesi açısından da önemlidir. Çinli elektrikli araba üreticisi BYD'nin yatırım yeri olarak Manisa'yı belirlediğini ve burada üretilecek arabaların sevkiyatını dikkate aldığımızda, lojistik avantajımız ve bölge limanlarımızın önemi daha iyi anlaşılacaktır.'