EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi’nde yerel seçimlerin ardından kurultay tartışmaları yeniden alevlenmiş durumda.
Parti içinde geçmişte genel başkan yardımcılığı gibi bir çok kademede görev yapmış olan Oğuz Kaan Salıcı’nın paylaşımları sonrası başlayan ‘kurultay’ tartışmalarında Parti Sözcüsü Deniz Yücel devreye girmiş ve sert açıklamalarda bulunmuştu.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ve bir çok vekilin dahil olduğu tartışmalar parti içinde büyürken, İzmir’e gelen Genel Başkan Özgür Özel tartışmaları sonlandırmak için “Cumhuriyet Halk Partisi'nden sözüme değer veren herkesi asla ve asla bu tartışmalara girmemeye çağırıyorum. Birileri sözümüze değer vermeyip yürüyorsa da bunları söylüyorsa da buna da asla cevap verilmeyecek” ifadelerini kullanmıştı.
Özel’in sözlerine rağmen tartışmalar sonlanmazken İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç parti içindeki süreç hakkında Sonsöz TV’ye konuştu.
ZAMANINDA ATATÜRK VE İNÖNÜ’DE TARTIŞILDI
CHP içinde fikir ayrılıklarının problem olarak nitelendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, “CHP’de 1 yıl önce kurultay oldu. CHP kurultaylara, tartışmalara, fikir ayrılıklarına açık ve böyle yol yürüyen bir parti. 100 yıldır tartışmalar olmuş bu partide. Parti politikaları eleştirilmiş, kurultaylar toplanmış… Kapalı olduğu yıllar çıkarılırsa 1,5 yılda bir kurultay olmuş. Farklı fikirlerin olması da çok doğal. ‘Muhaliflik’ ya da ‘bir daha vekil' olmak için tartışmalarına katılmıyorum. CHP'de kurultay yapıldı ve genel başkanımız parti politikaları yaratmaya çalıştı. Bunların bazıları tartışmaya neden oldu. Bunlar; normalleşme süreci, cumhurbaşkanı meclise gelince ayağa kalmak, Esenyurt'ta söylemlerin özensizliği ve geçen hafta olan MİT’le olan ilişkiler. Ana temel olan 4 konuda parti politikalarını doğru bulmayan arkadaşlarımız var. Ben de onlardan biriyim. Bu ‘kamplaşmak’ ya da ‘genel başkana karşı olmak’ değil. Mustafa Kemal Atatürk de, İsmet İnönü de tartışılmış zamanında. CHP’de 1 kişi konuşup herkes susarsa vatandaş o zaman tedirgin olsun. Onu yapan partiler zaten var. CHP onlara benzerse o zaman ülkede demokrasi bitmiştir. CHP düşerse Cumhuriyet düşer. Vatandaşımız bunu bilsin” diye konuştu.
4 POLİTİKAYI DOĞRU BULMUYORUZ
Bazı politikalara karşı olduklarını belirten Kılıç, “Ben ve bazı arkadaşlarımız bu 4 politikayı doğru bulmuyoruz. Bunu her yerde de söylüyoruz. Biz bunu kapalı gruplarda tartışırken maalesef bir kurultay tartışması ortaya atıldı. Bunun ardından genel başkanımız ‘kimse benden kurultay dilenmesin’ dedi. Bu talihsiz bir söylem. Kurultaydan bu yana ‘değişimciler’ ve ‘değişimci olmayanlar’ diye bir ikilemle yaşıyorduk milletvekilleri olarak. Bu kamuoyuna yansıyınca, parti sözcümüz (Deniz Yücel) çıkıp genel başkanımız ile tartışan arkadaşımızı (Oğuz Kaan Salıcı) hedef gösterip onun gibi düşünün herkese aba altından sopa gösterince mecburen bu konu kamuoyuna yansıdı. Parti sözcümüzün yaptığı paylaşım sade Oğuz Kaan Salıcı’ya değil, onun gibi düşünen herkese yönelikti. Bir yol arkadaşın birbirine söylemeyeceği her şey vardı. Hatta parti yönetiminin iktidara bile söylemeyeceği sözler vardı. Bunların ardından bende bir paylaşım yaptım, sonra başka arkadaşlar bir paylaşım yaptı. Sonra genel başkanımız ‘konuyu kapatıyorum fikrime kıymet veren artık kapatsın’ dedi. Ben ve benim gibi düşünen arkadaşlar da kapatmıştım konuyu. Ancak aynı gece Ali Mahir Başarı bir TV kanalına çıktı ve açıklamalarda bulundu. Ertesi gün ise MYK toplantımız vardı. Parti sözcüsü burada da görüşlerini tekrar etti. Aslında parti yönetimimiz ‘bir kriz nasıl yönetilemez’i gösterdi. Biz CHP’liyiz. Ben parti baraj altındayken geldim partiye. Bir çok arkadaşımız da benim gibi çok uzun yolculuktan gelip, çok bedeller ödemiştir. Ekranlara çıkıp parti politikalarını eleştirenleri ‘bir sonraki dönem vekil olmak için eleştiriyor, Özel bunları yazmaz’ diyorlar. Beni milletvekili, belediye başkanı olmak için gelenlerden, ya da belediye rantından sonra gelenlerle karıştırıyor bu insanlar. Kasıtlı ve kötü niyetli olarak kamuoyunda yanlış bilgilendiriyorlar. Parti baraj altındayken ben geldim. Parti politikalarını eleştirmek benim içi ilk değil! Deniz Baykal genel başkanken görevden almalar yapmıştı. Bende kalkıp eleştirmiştim. 2019’da İl Başkanı ve MYK üyelerinin aday belirleme bakışını çarpık bulup PM’den istifa etmiştim. Şimdi de genel başkanımız Özgür Özel. CHP’li olmak doğru bildiğini söylemekle oluyor. Yanlışa yanlış, doğruya doğru demek lazım. Ben bu söylemlere kırılıyorum, sinirleniyorum ve üzülüyorum” ifadelerini kullandı.
İMZA TOPLADIĞIMIZ İDDİALARI VARDI
‘Bir sonraki dönem aday olamayacaklarını bildikleri için eleştiriyorlar’ söylemlerine tepki gösteren Kılıç, “Ben PM’den istifa ettim. Bir saniye kaygı duymadım. İl sekreteriydim, bir saniye kaygı duymadım. Ben ülkeye ve partiye hizmet etmeyi düşündüm. Bu ülkenin CHP iktidarına ihtiyacı var. 1,5 sene önce ben doğu ve güneydoğu çalışması yaparken babam hastaneydi. Çalışmayı yarım bırakmadım, ‘tamamlayıp döneyim’ dediğimde babama yetişemedim ve kendisini kaybettim. Oğlumu kaç defa ateşli evde bıraktım bilmiyorum bile. Eşim çok ağır ameliyat geçirdi onu hastanede bırakıp parti çalışmasına gittim. Benim için CHP ve bu ülke eşimden, oğlumdan, annemden, babamdan, işimden önce. Böyle bakan bir insan parti için bir şey yaparken düşünür mü bir daha vekil olur muyum diye? Öyle bir çok milletvekili var ki yorum yapanların yaşından daha çok partiye hizmet etmiştir. Bizim derdimiz CHP bir eksen kayması yaşamasın, yeniden mücadele kanalına dönsün. CHP düşerse Cumhuriyet düşer. Parti yönetimine doğruları söylemek bizim görevimiz. Benim ağzımdan hiç kurultay çıkmadı. İddialar vardı imza topladığımıza yönelik. Hepsi yalan. Bu bir kaygının, çekincenin sonucu. Apar topar 81 il başkanına açıklama yaptırmalar, parti sözcüsünün açıklamaları… Bir kaygı var parti yönetiminde. Bunlar bizi bölen ayrıştıran şeyler değil. Doğruyu bulmamıza neden olan şeylerdir. Bu ülkede vatandaşının bu ülkede yaşadığı sorunların sebebi kim? Cumhurbaşkanı. Muhalefet partisine oy verdiğiniz ve oradalar. Cumhurbaşkanının önünde esas duruşa geçiyorlar… Siz kızıp eleştirmez misiniz? Bende 22 yıldır bu vatandaşlara zulüm etmiş bir Cumhurbaşkanının önünde neden ayağa kalkayım? Benim gibi bir çok arkadaşım içeri girmedi. Bazılar girdi ayağa kalkmadı. Bazıları salonda ayağa kalktı. CHP böyle bir yer. Demokrasi var. Asıl sorun orda hepimiz ayağa kalksaydık vardı. O nedenle bizim yaptığımız eleştiriler partiyi derleyip toparlamak için. Bu parti iktidara gidiyor. İlk seçimde CHP iktidara gidecek. Vatandaş nezdinde de parti tabanında da bu tartışmaların bitmesi gerekiyor” diye konuştu.