Politika

CHP'li Bakan'dan 'şeffaflık' çağrısı: Hamza Dağ, mal varlığını açıkla!

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ’a çağrıda bulunarak “mal varlığını açıklamasını bekliyoruz. Milletvekili olmadan önceki mal varlığı neydi, vekil olduktan sonra mal varlığı ne bilmek istiyoruz. Biz tüm belediye başkanlarımızı mal varlığını açıklamaya davet etik. AK Parti’nin de büyükşehir adayları açıkladı, bir tek Dağ açıklamadı” dedi. Bakan ayrıca Dağ’ın İzmir’deki seçim kampanyası için kullandığı bütçenin CHP’nin tüm ülkede kullandığı bütçeye eş değer olabileceğini de belirtti.

EGEDESONSÖZ- Yerel seçimlere kısa bir süre kala CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, SONSÖZ TV'de açıklamalarda bulundu.

Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan CHP'li Bakan, Cumhur İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ'a mal varlığı üzerinden çağrıda bulundu.

SADECE DAĞ AÇIKLAMADI
Bakan açıklamasında 'Hamza Bey'den mal varlığını açıklamasını bekliyoruz. Ankara ve İstanbul yaptı, Hamza Bey'den de bekliyoruz. Milletvekili olmadan önceki mal varlığı neydi, vekil olduktan sonra mal varlığı ne bilmek istiyoruz. Kamu görevi yapıyorsunuz, bu görevi yaparken artış nedir önemli. Biz tüm belediye başkanlarımızı mal varlığını açıklamaya davet etik. AK Parti'nin de büyük şehir başkan adayları açıkladı, bir tek Hamza Dağ açıklamadı' dedi.

HAMZA BEY'İN KULLANDIĞI BÜTÇE HERHALDE BİZİM TÜM TÜRKİYE'DE KULLANDIĞIMIZ BÜTÇE KADAR!
CHP'nin seçim kampanya bütçesi ile Dağ seçim kampanyasını karşılaştıran Bakan, 'Bizim kampanyamıza harcadığımız bütçe belli. En büyük gider dijital kampanya. Biz burada zor koşullarda kampanya yürütüyoruz. Genel Merkez'in aldığı bütçe var onu kullanabiliyoruz. Ancak Hamza Bey'in kullandığı bütçe herhalde bizim tüm Türkiye'de kullandığımız bütçe kadar. Yüz milyonlarca TL bedelinde bir kampanya yürüyor. Bunun kaynağı nedir merak ediyoruz. Şeffaf şekilde bizim kaynağımız siyasi partiler yasasına göre yapılıyor. Bu bütçe nasıl bir bütçe? Biz kampanyamızı hangi kaynakla finanse ettiğimizi açıklıyoruz. Tamamen genel merkezin kaynakları ile yürütülen bir kampanya' diye konuştu.

İZMİR'DEKİ KAMPANYA İÇİN NE KADARLIK BÜTÇE İLE SÜRÜYOR?

Bakan şunları söyledi:

'Alacağınız bağışlarda limit var. O bağışlarla bunun yürümesi mümkün değil. Bu nedenle hangi adayın kampanyasının hangi kaynaklarla finanse edildiğini, ne kadar para harcandığını bilmemiz lazım. Bizim bir reklam kampanyası için 8-10 milyonluk bir bütçe var. İle gelen parayla ilçeler destek olmaya çalışıyoruz o da 7 milyon TL civarında.Biz çok net şeffaf bir kampanyayı, düşük bütçeli kampanyayı sürdürüyoruz. Onlar mali kaynakları ile kampanya yürütüyor. Biz insan değerlerimiz ile bir kampanya yürütülüyoruz. Biz kazanacağız bunu. Biz harcanan kaynakları şeffafça açıklasın istiyoruz'

TAKİYEYİ TOPLUMUN GÖZÜNE SOKMAK ZORUNDAYIZ
Dağ'ın seçim çalışmalarında takiye yaptığını ifade eden Bakan, 'Hamza Dağ niye tartışmaya girmiyor, genel seçimden uzak duruyor? Bu çok net. 22 yıllık AKP iktidarını bagajını sırtında taşıyor. Bu kendisinin de bagajı. Türkiye'de 4+4+4 geldiğinde 8 yıllık kesintisiz eğitim sona erdiğinde ona imza veren ve savunanlardan biriydi Hamza Dağ. Alkol yasağını AKP savunduğunda ona destek verenlerden biriydi Hamza Dağ. Ülkenin tüm kamu kaynakları yandaşlara aktarılırken, biz İstanbul'a ihanet ettik denilirken, Mavişehir'de spor alanları TOKİ eliyle satarken Hamza Dağ bu partinin Genel Başkan Yardımcısıydı. Sanki AKP'li değilmiş gibi rozeti çıkararak, ampulü afişlerden silerek bir algı yöneterek seçmenin oyuna talip oluyor. Biz de bunu ifşa ediyoruz. Siz bir taraftan Adalar'daki kafeteryayı TÜGVA'ya vereceksiniz, İzmir'e gelip meyhane meyhane dolaşacaksınız. Ramazan ayında THY'de içkili fotoğraf paylaştığı için linç edilen işten atılan vatandaşı unutmadık. O orada dururken meyhaneleri gezip bir de 'biz yaşam tarzına müdahale etmeyeceğiz' diyeceksiniz. Bu inandırıcı değil. Hizmet önemli. Biz burayı AKP'lilere ham yaptırmadık bu güne kadar. Takiye yapıyorlar. Hamza Dağ'ın takiyesini toplumun gözüne sokmak zorundayız' diye konuştu.

HAMZA DAĞ DEMEK RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A DEMEK
Seçmenlere çağrıda bulunan Bakan, 'Siz Hamza Dağ'ı gördüğünüzde Hamza Dağ ı görmeyin. Hamza Dağ demek Recep Tayyip Erdoğan'a demek. Adım atamazlar Erdoğan'ın izni olmadan. Orada bizdeki gibi bağımsız özgür birey, kendi başına siyaset üretebilecek bir birey yok. Hepsi Erdoğan nasıl düşünürse öyle düşünmek zorunda. Toplum bunu görmeli. Sosyal medya kampanyası ile kendini farklı atlatmak isteyebilirsin ancak gerçek o değil' dedi.

ELİNİZİ TUTAN YOK, BUYRUN YAPIN!
Vaatler hakkında eleştiride bulunan Bakan, 'Dürüst siyasetçi şudur; Biz İzmir'de seçimi alsak da almasak da ikinci çevre yolunu yapacağız. Bu kimin yetkisinde, sizin yetkinizde. İzmir'in kamu kaynaklarından aldığı pay verdiklerinde çok daha az. Biz kendi kaynaklarımız ile bu işleri yapıyoruz. TCDD'nin sinyalizasyonu hala yapmadığı için sefer sayısı arttırmıyor. Bunu Aziz Bey söylüyordu, Aziz Bey gitti, Tunç Bey geldi. Şimdi Tugay gelecek. Elinden tutan bir şey mi var? İZBAN'ı yer altına alacaklarmış. Bugüne kadar niye yapmadın? Bu Ulaştırma Bakanlığı'nın TCDD'nin görevidir. Bu zamana kadar yapabilirdiniz, elinizi tutan yoktu. Bundan sonra da buyurun yapın. Biz yerel yönetim olarak üstümüze düşeni yapalım, size merkezi yönetime seçildiğinizde üstünüze düşeni yapın. Bugüne kadar bunları yapmadınız, gelirsek bunları bunları yapacağız deyin. İnandırıcı olmuyor' ifadelerini kullandı.

KOMİK OLUYORLAR!
Cumhur İttifakı Adayı Hamza Dağ'ın 'Şato'da oturamayacağım' sözlerine yanıt veren Bakan, 'Bizim gençler Erdoğan'ın fotoğrafı var Hamza beni acil ara diye. İkincisi Şatoyla ilgili. Şatoda oturmayacağım demişsin ben 1000 odalı sarayda oturuyorum acil beni ara. Şato denilen yer varyantta 2 odalı bir yer. Soyer de hiçbir zaman Şato'da oturmadı. Orada kimin oturup oturmayacağı çok önemli değil. Ancak komik oluyor. Dağ Şatoda oturmayacağım dediğinde Erdoğan 1000 odalı sarayda oturuyor. Devletin kaynaklarını lüks israf için kullanan iktidar 2 odalı yerde oturmayacağım diyerek kendine reyting yapmaya çalışıyor' diye konuştu.

VATANDAŞ DURUMDAN MEMNUN DEĞİL
Türkiye'de ekonomik durumun etkili olup olmayacağının sorulmasına yanıt veren Bakan, 'Şu an bu iş sadece yerel seçim atmosferinde girmiyor. Bir genel seçim gibi. Ülkedeki derinleşen yoksulluk başta emekliler olmak üzere toplumun tüm kesimini derinden etkiliyor. Sadece İzmir'de değil Türkiye'de bu hissediliyor. Türkiye'de ne zengin ve en fakir arasındaki uçurum giderek artıyor. Tüm algı ve sosyal kampanyaları bir tarafa, halkın derinleşen yoksulluğu bir tarafa. İktidar bir daha az farkla da olsa Cumhurbaşkanlığı seçimlerini aldı ancak vatandaş durumdan memnun değil' dedi.

BİZE İYİ PARTİ'DEN ÇOK KATILIM VAR
Bakan partilerden oy kaymaları yaşandığını söyleyerek 'Dolayısıyla AK Parti'de muhafazakar seçmen Yeniden Refah'a, milliyetçi kısım başka partilerde kendini bulmaya çalışıyor, bize İYİ Parti'den çok katılım var. İzmir'de tüm ilçelerde İYİ Parti'de yöneticilik yapmış kadrolar ve onlarla birlikte olan parti üyeleri hızlı şekilde istifa edip Türkiye ittifakına katılıyorlar. Karaburun'daydım buraya gelmende önce. Kurucu ilçe başkanı sonraki ilçe başkanı ve 100'e yakın üyesi istifa ederek partimize katıldı. AK Parti'ye oy veren seçmende de muhafazakar partilere geçiş var. Sandığa katılımı çok önemsiyoruz. İnsanların umdu genel seçimde çoktu dolayısıyla kırılganlıklar oldu ancak bu seçimde yeniden sandığa gitmek ve AK Partiye ders vermek önemli. Yeni illeri CHP'ye kazandırmak iktidarı zorlayacağını düşünüyoruz' ifadelerini kullandı.