Gündem yumurtlamakta çok usta olan 'Yandaş Basın', Reyhanlı faciasını perdelemek ve AKP Hükümetinin sorumluluğunu unutturmak için son olarak Cemaatin bir Siyasi Parti kurup-kurmayacağı konusunu tartışmaya açtı!
Ülkemiz için hiçbir faydası olmayan bu tartışmaya, sadece 'Cemaatlerin' gerçek yüzünün tanıtılmasına olanak vereceği için katılmaya karar verdiğimin bilinmesini rica ederim.
Siyasi Partiler;
- Anayasa ve yasalara uygun olarak kurulan ve siyaset yoluyla ülkeye
hizmet amacı güden tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.
-Siyasi Partiler, Anayasa ve yasalar çerçevesinde, önceden izin almaksızın kurulurlar.
-Herkes istediği Siyasi Partiye üye olabilir, isteyince ayrılabilir.
-Parti içi organlara, seçimle gelinir.
-Parti içindeki platformlarda, tartışma-rekabet ve fikrini savunma serbesttir.
-Siyasi Partilerin gelirleri kanunla belirlenmiştir. Partiler her yıl Haziran ayı sonuna kadar kesin hesap listelerini Anayasa Mahkemesine ve Cumhuriyet Başsavcılığına vermek zorundadırlar.
-Siyasi Partiler, Kredi- borç alamazlar, veremezler ve tefecilik yapamazlar.
-Siyasi Partiler, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasasında belirtilen, Cumhuriyetin Temel İlkelerine ve Atatürk İlke ve Devrimlerine aykırı faaliyette bulunamazlar.
Cemaat ve Tarikatlara gelince;
*Anayasamızın 174. Maddesi - 677 Sayılı Yasa ve Devrim Yasalarına göre kurulmaları yasaklanmıştır. Yani bunların tamamı illegal kuruluşlardır.
*Cemaat ve Tarikatlara her isteyen giremez. İçlerine alacakları kişileri onlar seçerler. Onlar istemedikçe kimse ayrılamaz. İzinsiz ayrılmaya ve sırları açıklamaya kalkanın sonu ölümdür.
*Cemaat ve Tarikat Önderine şartsız itaat edilir. Onun emirleri asla sorgulanmaz, tartışılmaz.
*Para-altın-elmas-gayrimenkuller-menkuller-tüm iştirakler önderin malıdır.
O kime güvenirse 'emanet' onun üstünde görünür.
*Cemaat, malı-mülkü olan geri zekalıları çok iyi takip eder ve bu gerzekler cennete gidecekleri umuduyla mallarını bunlara bağışlarlar.
*Cemaat ve Tarikatların her şeyleri 'kayıt dışıdır.'
*Cemaat ve Tarikatların önderleri Yurtdışında veya yurtiçinde saray benzeri villalarda yaşarlar, en son model zırhlı araçlara binerler. Her birinin onlarca koruması, içlerinde 'Bankası', 'finans Kuruluşları', 'Medya Kuruluşları' olan bile vardır.
*Bunlar faiz karşılığı para verirler ama devlete bir kuruş vergi vermezler.
*Bunlar, kendilerinden daha aptal olan siyasetçileri kullanmakta ustadırlar.
Bu yazdıklarımın tek satırına itirazı olan cemaat-tarikat önderi ile onların kendi televizyonlarında program yapmaya hazır olduğumun bilinmesini isterim.
Şimdi gelelim zurnanın zart dediği yere;
Bu yazılanlar ışığında Cemaat-tarikat denen ucubeler, Siyasi Parti kimliğine bürünebilirler mi?
Elbette ki bürünemezler.
Legalize olmaktan, servetlerini kaybetmekten korktukları için mi?
Bunun da etkisi var ama bunlar, şeytana bile pabucunu ters giydirecek yetenekte olduklarından, modern ticaret dünyasının kurallarına uyum sağlayıp, paralarını korurlar. Zaten bu konuda onlara yardım edecek satılık siyasetçi ve bürokrat nasılsa bulunacaktır.
Bunlar, bu irtica ve ortaçağ odakları, gerçek güçleri-sayıları ortaya çıkmasın diye Siyasi Parti haline dönüşmezler. Çünkü bunların en büyük başarısı
'Aptal Siyasetçilere' benim 1 Milyon oyum var, benim 2 Milyon oyum var deyip, kandırmalarıdır.
PKK denen kanlı örgütün Siyasi ayağı olan BDP'nin bile gerçek oyunun %1-2 bile olmadığına bakılırsa (alınan %5-6 oy tamamen tehdit-şantaj ve seçim hilesidir) bunların bir hiç oldukları anlaşılmasın diye, bunlar gün ışığına çıkmazlar.
AKP gibi bir partinin ensesine yapışıp, devletin yarısına sahip olmak varken, niçin parti kurup para harcasınlar ki!
Şeffaflık-Aydınlık-dürüstlük bunların nefret etikleri gerçeklerdir.
Allah'ı kandırmaktan korkmayan bu sepetlerden kimseye fayda gelmez.
Tutun gerçeğin ışığını, aydınlığı, çağdaşlığı, vampirler gibi toz olup giderler.
En başta da, küresel vampirlerin eşbaşkanlığına soyunanlar kaçar.