EGEDESONSÖZ – İzmir Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı Emin Bağcı, SONSÖZ TV'de önemli açıklamalarda bulundu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in programında bakkalların sorunlarını dile getiren Başkan Bağcı, son iki yıldır kapanan bakkal sayısının, açılan bakkal sayısının yarısından çok çok fazla olduğuna vurgu yaptı. Başkan Bağcı, yılbaşından bu yana İzmir'de 457 bakkalın faaliyete başladığını, buna karşın 1000 bakkalın da kepenk kapattığını ifade etti.
BAKKALLIK HİZMET SEKTÖRÜDÜR AMA BİZİ BEZDİRDİLER
İnsanların bakkalların önünden geçip üç harfli marketlere gittiğini, ucuz diye oralardan alışveriş yaptığını belirten Başkan Bağcı, 'Bakkallık, hizmet sektörüdür, bitmez. Ne acıdır ki, bakkalları bezdirdiler. Bakkallar kazanamamaktan sıkıldı. Bu moralsizlik nedeniyle fazla hizmet üretemiyorlar. Müşterilerimize sitem etmiyoruz ama müşteride vefa diye de bir şey kalmadı. 5 kuruş neresi ucuzsa, hemen oraya gidiyor. Bunda tabii ki zorlaşan ekonomik koşulların etkisi büyüktür. Vatandaş, parasızlık yüzünden ucuz ürün peşinde koşuyor, kalite, hijyen arka planda kaldı. 'Bakkalınıza sahip çıkın' diye slogan da geliştirdik. Bakkallar, o semtin, o mahallenin ışığıdır, can simididir. Bakkal, mahalle sakinlerinin hastasına koşar, mutlu gününde yanında olur, cenazesini kaldırır. Bu gelenek devam ediyor ama itiraf etmeliyim ki, eskisi gibi değil. Çünkü bakkallar el değiştire değiştire, o muhitin yerlisi insanlar da kalmadı. Bakkallar, o mahallenin en eski insanlarıydı. Şimdi böyle bir şeyi merkezde görmek pek mümkün değil. Genelde kentin çeperlerinde görüyoruz. Merkezde yok, çünkü gelip geçici müşteriler çoğunlukta. Bir de üç harfli marketler çoğaldı oralarda. Dolayısıyla bakkallar, haksız rekabete dayanamayıp dükkanı kapatıyorlar' dedi.
AVM'LER İNSANLARI KREDİ KARTI KULLANMAYI ALIŞTIRDILAR
Yılbaşından bu yana İzmir'de açılan 457 bakkala karşın, 1000 bakkalın da faaliyetine son verdiğini anlatan Başkan Emin Bağcı, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Son dönemde kapanan bakkal sayısı, açılan bakkal sayısından çok çok fazla. Yine de ülke genelinde en çok açılan bakkal dükkanıdır, en çok kapanan da bakkallardır. Şu an için Oda'mızdaki kayıtlara göre, yılbaşından bu yana İzmir'de 457 bakkal açıldı. Buna karşın 1000 bakkal kepenk indirdi. Bu sayı, yol sonuna kadar 1500'ü bulmasa da 1300'ü bulur diye düşünüyorum. Bunca yıllık bakkalım, oda başkanıyım, hiç böyle bir tablo görmedim bugüne kadar. En kötümser haliyle açılışlarla kapanışlar başa baş olurdu. Son iki yıldır, kapanan bakkal, açılan bakkal sayısından maalesef fazla. Bu kötümser tabloya rağmen, bakkallık bitmez, diyorum. Çünkü toplumun bize ihtiyacı var. İnsanlar hizmet almak zorunda. Dediğim gibi bakkallık, bir hizmet yeridir. Bir kibrit alacak olursunuz, paranız yoktur, bakkal verir. Bir ekmek almak istersiniz, paranız yetişmezse bakkal, sonra verirsin, der. Büyük marketler öyle mi? Hesabınız 315 lira 15 kuruş mu tuttu, o 15 kuruşu dahi tahsil eder. Bakkal, müşterisini hoş karşılar, öyle üç harfli marketlerde olduğu gibi metalik kafalarla karşılaşırsınız. AVM'ler insanları kredi kartına alıştırdılar, artık insanlarımız kredi kartıyla alışveriş yapıyor. Sonradan o hesapsızca kullanılan kredi kartı, vatandaşın ocağına incir ağacı diktiriyor.'
BAKKALLIK, BABADAN OĞULA GEÇMEDİĞİ İÇİN GÜLER YÜZLÜ BAKKAL KALMADI
Yüzü gülmeyen, müşteriye saygılı olmayanların kesinlikle esnaflık yapmaması gerektiğini belirten Başkan Bağcı, 'Esnaf, kesinlikle güler yüzlü olmalı. Bakkalın suratı asıksa, bunun sebebi, bakkallık mesleğinin artık babadan oğula geçmemesindendir. Emekli olan birisi, pazarcılık yapacağıma, işportacılık yapacağıma, bir bakkal dükkanı açayım, emekli maaşım da var, bakkaldan da üç beş kuruş kazanırım, geçinir giderim, diyor. Herkes esnaf olamaz. Eskiden bakkallar, babadan oğula geçer, oğul esnaflığı babasından öğrenirdi, devam ettirirdi. Hizmet sektörüdür, bakkallık. Oturduğun yerde para kazanma yeri değildir. Hizmet edeceksin, müşteriyi hoş tutacaksın. Sirke satıyor olsanız da, yüzünüz bal satacak, gülecek! Ya da yüzünüz sirke satıyorsa, bal satsanız kimse almaz. Bu mesleği de erbabı yapmalı' diye konuştu.
O YASANIN ÇIKACAĞI UMUDUMU HALEN KORUYORUM
Yıllardır küçük esnafı koruyan bir yasanın çıkması için mücadele edilirken, halen bir adım atılmış olmamasını değerlendiren Bağcı, şu ifadeleri kullandı:
'Esnafın lehine bir yaza çıkacağına dair umudum hala var çünkü hala perakende yasası çıkmadı. Perakende yasasının çıkması bu kadar zor olmamalı. Hükümet, bu yasayı çıkarma cesaretini gösteremedi. Bu yasa çıkarsa, küçük esnaf nefes alır. Anayasamızın amir hükümlerinde, devlet, esnafını korur, diyor. Devlet, GSMH'nin belli bir oranını çiftçiyi korumak adına ödüyorsa, aynı yöntemle esnafını da korumalı. Bizde tam aksi oluyor. Kanunlar bile küçük esnaftan başlıyor. Vergi yasası çıkıyor, küçük esnaftan uygulamaya başlıyorlar. Oysa biz bakkalların da para kazanması gerekiyor. Para kazanamadığımızda modumuz düşüyor, moralimiz bozuluyor. Son yıllarda enflasyon çok acayip artmaya başladı. Bir ürünü, bir hafta sonra aynı fiyata alamıyorsunuz.!
ESNAF DA VATANDAŞ DA BANKALARA ÇALIŞIYOR
Kredi kartı komisyonlarından dert yanan İzmir Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı Emin Bağcı, 'Esnaf da vatandaş da bankalara çalışıyor' dedi ve bu görüşünü şu sözlerle açıkladı:
'Kayıt dışını önlemek adına kredi kartı kullanımı teşvik edildi. Kredi kartları el de yakıyor, cep de yakıyor; çünkü komisyonları artırdılar. Kredi kartıyla yapılan alışverişte bir gün gecikme oldu mu, banka sizin paranızı 45 gün tutuyor. Bir esnaf, 45 gün dayanamaz. 100 bin lirayı, 4 bin lira komisyon ödeyerek alabiliyorsunuz. Esnaf o kadar kazanmıyor ki. Bunu tüketiciye yansıttığınızda tepki alıyorsunuz. Marketler, bu komisyonu yansıtabiliyor, çünkü finans kuruluşlarıyla ortaklığı var. Diyeceğim o ki, esnaf, bankaya çalışır oldu. Bizim sırtımızı dayayabileceğimiz bir devletimiz var.'
BELEDİYELERE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI YAPTI
Başkan Emin Bağcı, yardım paketleri konusunda belediyelerin esnafla işbirliği yapmasını istedi:
'Belediyeler, yardım paketlerini esnaf üzerinden hazırlayıp fakir fukaraya dağıttığında çok da güzel oluyor. Tunç Soyer başkanımız, fakir fukaranın İzmir'in Kart'ına yüklenen aylık 1000 liranın, belli noktalardaki esnaftan alışveriş yaptırıyordu. Yeni dönemde yeni başkanımız Cemil Tugay, bu uygulamaya devam edeceğini açıklamasına rağmen kesti. Lokanta açmak, Halk Ekmek satış noktası açmak gibi işlere girdi. Madem bu şehri birlikte yönetiyoruz, o halde belediyelerimiz, yoksula yardım yaparken esnaf üzerinden yapmalı. Benim 1000 tane bakkalım, o uygulamanın yeniden başlamasını bekliyor. Biz her türlü desteğe hazırız. Bizim şirketimizden en uygun fiyata alsınlar. Belediyeler bu çağrımıza kulak verir, bizimle işbirliği yapmak isterse, biz hazırız. Belediyelerin, küçük çapta ihtiyaçlarını da bizim şirketlerimizden karşıladığını söyleyebilirim.'
ÖVÜNÜLECEK BİR ŞEY DEĞİL AMA ODA'NIN ARACINI KULLANMAM
18 yıldır odanın başkanlığını yaptığını hatırlatan Emin Bağcı, 'Benim mesleğim oda başkanlığı değil ki, hizmet etmek için oradayım. Devletin de izin verdiği, genel kurulun öngördüğü bir maaş varsa, o maaşı ben de alırım. Çalışanlarımız maaş alamazken, ben maaş alırsam, bu etik olmaz. Yönetim kurulu dahil, odanın tüm çalışanlarının maaşlarını ödedikten sonra kasada para kalırsa, ben o zaman maaş alırım. Yoksa, almam. Bu övünülecek bir şey değil, ama ben Oda'nın aracını kullanmam. Ben kendi özel aracımı kullanıyorum. Cep telefonumun faturası, ben kendi cebimden ödüyorum' açıklamasında bulundu.
BAŞKANLIĞI BIRAKMAK İSTİYORUM, AMA ŞARTIM VAR!
Oda yönetimini artık devretmek istediğini ancak bir şartı olduğunu belirten Başkan Emin Bağcı, şunları söyledi:
'Görevi gerçekten devretmeye hazırım. Ancak bu görevi, benim çizdiğim çizgide yürütecek insanları bulduğum an, devredeceğim. Buradan ilan ediyorum, çizgimizi saptırmadan odayı yönetecek kimse varsa, buyursun gelsin. Odada birikmiş paraya, alacağı maaşa, odanın hizmet araçlarına göz dikerek oda başkanı olmak istiyorlarsa, işte ona izin vermem. Son dakikaya kadar da mücadele ederim. İyi niyetle, bizim yolumuzdan devam edecek insanlara kapımız her zaman açıktır. Daha iyi hizmet edecekleri konusunda bizi ikna etsinler, onlar başkan olsunlar. Burası benim babamın yeri değil, babamla gelmedim buraya; seçimle geldim! Bu işler için mühendisliğimi harcadım. Benden sonra başkan olacak kişi yetiştirmeye çalışıyorum.'
VERESİYE KÜLTÜRÜ BU GİDİŞLE YOK OLACAK
Eskiden veresiye alışverişin çok olduğunu hatırlatan Başkan Bağcı, 'Veresiyeler çok azaldı. Çünkü emekli maaşları çok düşük kaldı. Emekliler, aylık veresiye alırdı, maaşı yattığında borcunu öderdi. Bugün günde 500 liralık alışveriş yapsanız, ayda 15 bin lira yapar. Oysa emeklinin maaşı 12 bin lira. 500 lirayla iki üç kalem mal alınabilir ancak. Veresiye sattığında alacağını tahsil edememe endişesi içindeki bakkal, haklı olarak veresiye kültürünü bitti. Eskisi kadar olmasa da az miktarda veresiye defteri tutan bakkalımız var. Emekli maaşları artmazsa, veresiye kültürü tamamen yok olacak. Dolayısıyla vatandaş kredi kartı kullanarak bakkaldan alışveriş yapıyor. Dolayısıyla bakkal da, müşteri de bankaya çalışıyor.'