İzmir'deki adli yıl açılışında yargı bağımsızlığı vurgusu

İZMİR - Bayraklı Adliye Sarayı'nda yapılan törene, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru, Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim Korkmaz, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Ali Telli, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Celal Koçabaş, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, hakim, savcı ve adliye çalışanları katıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından, Atatürk anıtına çelenk bırakıldı. Açılışta konuşan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru, "Yargı hizmetlerinin temel amacı adaletin gerçekleşmesidir. Tüm bileşenleriyle fedakarca bir çalışma içindeyiz. Vatandaşa sunulan adalet hizmetlerinin en iyi şekilde yerine getirilmesi için gayret etmeye devam edeceğiz" dedi.
 
Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim Korkmaz ise "İşlevini kaybetmiş şiddet yöntemini kullanıp ülkeyi kaosa sürükleyenleri lanetle kınıyorum. Adalet sistemine olan inancımız ülkemizin geçtiği zorlu dönemde her zamankinden fazla olmalıdır. Şehitlerimizi rahmetle anıyorum" dedi.
 
Bölge İdare mahkemesi Başkanı Ali Telli de, gözyaşı ve acıların olmadığı bir adli yıl yaşanmasını diledi, adaletin hava kadar su kadar insanlar için değerli olduğunu, adalette olmadan yaşanamayacağını dile getirdi.
 
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Celal Kocabaş, "Biz hakim savcıların, hepimizin değişik dünya görüşleri vardır. Ama biz adliye kapısından girerken bu görüşlerimizi kapının dışına bırakıyoruz. Adalet mülkün temelidir ama devletsiz de adalet olmaz. Çünkü adalet denen o manevi değeri devlet uygular. Bu yüzden devletimize sahip çıkmak zorundayız" dedi.
 
İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, son dönemde ülkemizde yaşanan siyasal ve yargısal gelişmeler toplumda adalete olan inancı sarstığını, kendinden olmayanı ötekileştirme ve yok etme noktasına geldiğini belirtti. Özcan, konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:
 
"2015/2016 adli yılın; insanların birbirlerini farklılıkları ile kabul ettiği her türlü nefret ve şiddet söyleminin terk edildiği, kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ve şiddetin sona erdiği, barış içinde geçirilen bir yıl olmasını diliyorum. Ülkemiz, çok sıkıntılı günlerden geçmekte; hızla bir kardeş kavgasına ve bölünmeye, parçalanmaya, kaosa sürüklenmektedir. Emperyalist bir planlama içerisinde Anayasal sisteme, üniter devlete, ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı, sözde 'özerklik' ilanlarıyla fiili, eylemli bir kalkışma ve ayaklanma söz konusudur. Savunmanın temsilcisi olan avukatlar, hukuk devletinin taşıyıcısı ve teminatı olup adalete güvenin olmazsa olmaz koşullarındandır. Avukatlık Kanunumuz bizlere hukuk devletini savunmak görevi ve yetkisini vermiştir. Gerçek demokratik hukuk devleti­nin, birincil koşulu kuvvetler ayrılığı ve eşitliği ilkesi, yargının öncelikle yasama ve yürütme organına karşı bağımsızlığını içermektedir. Bağımsız ve yansız bir yargısı olamayan bir ülkede, temel hak ve özgürlüklerin güvencede bulunduğundan ve hukukun üstünlüğünden söz edilmesi mümkün değildir. Siyasal iktidarın, avukatlık mesleğinin saygınlığına, onuruna, bağımsızlığına yönelik olumsuz uygulama ve yasa çalışmaları, yargı bağımsızlığını ve hukuk devleti ilkelerini yok sayar boyutlara varmıştır."
 
Konuşmaların ardından, İzmir Barosu Resim sergisi açıldı, Adliyesi Baro Biriminde, müzik dinletisi yapıldı.