Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - CHP’de milletvekili aday listesine önseçimden çıkarak giren İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu eski Genel Başkanı Atilla Sertel’in Yüksek Seçim Kurulu’na yapılan itirazla düşürülmesinin yankıları sürüyor.
Sertel, halen daha Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvurunun yanıtını beklerken sorumlular ile ilgili disiplin sürecinde yeni gelişmeler yaşandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesinde yaptığı “Kim yaptıysa sonuna kadar gidilecek ve gereği yapılacak” açıklamasından sonra İzmir İl Disiplin Kurulu çalışmaları hızlandırmıştı. Birol Soylu başkanlığında toplanan disiplin kurulu Sertel’i Yüksek Seçim Kurulu’na şikayet eden üç ismin savunmasını isterken aradan geçen zamanda isimlerin tamamı istifa ederek parti ile ilişkisini kesti. Disiplin kurulu bu arada şahitleri dinleyerek süreci farklı bir boyuta taşıdı.
Son olarak üçüncü kişinin istifa etmeden savunma vermesi, şahit sayısının 2’den 4’e çıkması gibi gelişmelerin ardından disiplin kurulu Sertel’in durumu nedeniyle sorumlu bulduğu Milletvekili adayı ve İl eski Başkanı Ali Engin ile kardeşi Avukat Abdullah Engin’i ifadeye çağırdı. Engin kardeşler, il disiplin kurulunun kendilerini bu şekilde doğrudan savunma yapmaya yetkisinin olmadığını ifade ederken ancak il başkanlığı aracılığıyla bilgilerinin alınabileceğini söyledi. Yaşanan bu gelişmelerin ardından son yapılan il yönetim kurulu toplantısında da konu gündeme geldi. Toplantıda İl Başkan Yardımcıları Şirin Akgül, Bahattin Özdemir ve Niyazi Arslan İl Disiplin Kurulu Başkanı Soylu’yu eleştirdi. Soylu’nun başkanlığında toplanan yönetimin tüzüğe aykırı hareket ettiğini ifade eden isimler seçim sürecinde parti aleyhine çalışan isimlerin affedildiğini ve genel başkana hakaret eden kişilerin partiden atılmadığını dile getirdi.
SEVE SEVE AYDINLATIRIM
Çok boyutlu ve farklı yönleriyle CHP İzmir İl Başkanlığı’nın gündeminde olan dosya ile ilgili konunun bir numaralı muhatabından yeni açıklamalar geldi. İl Disiplin Kurulu Başkanı Soylu kendisini eleştirenlere tepki gösterdi. Soylu, “Bizim aldığımız tüm kararlar kanun ve tüzüğe uygundur. Beni eleştirenleri yönetmeliği okumaya davet ediyorum. Tüzüğü okumadılarsa seve seve kendilerini aydınlatmaya hazırım. Bilgi eksiklikleri var” dedi.
TEK TEK ANLATTI
Soylu, bu zamana kadar yaşanan süreci de anlatırken son gelişmeleri de paylaştı. Soylu ilk olarak alınan kararların ve il disiplin kurulunun çalışmalarının üst makamların bilgisi dahilinde olduğunu söyledi. Yüksek Disiplin Kurulu ile sürekli bilgi paylaşımı yaparak bu zamana kadar gelindiğini vurgulayan Soylu, İl Başkanı Bedri Serter’in de konudan bilgisi olduğunu, tüm izahı kendisine yaptığını belirtti. Soylu, “Atilla Sertel ile ilgili dosya genel merkezin gündemine geldiğinde sayın genel başkanımız ‘Kim olursa olsun gerekeni yapacağız’ dedi. Bunun üzerine en üst makam olan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) şikayet eden üç ismin ihraç istemli dosyasını bize gönderdi. Böylece soruşturma başlatıldı. Biz MYK’ya ‘dosyayı bize değil il başkanlığına mı gönderin’ diyecektik? MYK’nın karar alırken il başkanlığından bir onay almasına zaten gerek yok… Ardından biz çalışmalara başladık. Hemen ardından iki isim istifa etti. Üçüncü isim de istifa etmeden önce biz savunmasını almıştık. Şahit sayımız da iki kişiydi. Üçüncü kişi istifa etmeden de soruşturmayı derinleştirerek İl eski Başkanı Ali Engin ve Abdullah Engin’i davet ettik. Biz çağrı yaptığımız zaman üçüncü kişi istifa etmemişti. Kaldı ki elimizde şahitlerin açıklamaları var. Partinin tüzüğü de il disiplin kuruluna ‘soruşturmayı derinleştirebilirsiniz’ diyor. Biz de bunu yaptık. Şahitler bize verdikleri bilgilerde gelişmelerden rahatsızlık duyduklarını aktardılar. Bunun üzerine işlemleri genişlettik. Burada çağırıp bilgisini almak istediğimiz Ali ve Abdullah Engin’i ihraç ya da kınama talebi ile davet etmiyoruz. Sadece durum hakkında bilgi almak istedik. Sonra bizim hakkımızda ‘yetkisi yok, münafık, partiyi sevmeyen alçaklar’ gibi cümleler kullandılar. Bu tarz doğru bir tarz değil. Bu mesele Birol Soylu’nun kişisel meselesi değildir. Kararlar alınırken disiplin kurulundan oy birliği ile geçmiştir. Benim dışımda 7 ismin daha imzası var. Bari onlara hakaret etmesinler. Benim sadece bir oy hakkım var. Ayrıca kukla değil partinin vicdanıyız” dedi.
SAYI ARTTI
Soylu, şahit sayısının ikiden dörde çıktığını ifade ederken Ali Engin ve Abdullah Engin dışında şahitlerin ifadelerinin ardından dinlenmesi gereken kişi sayısının da dörde çıktığını söyledi. Soylu, “Biz ilk olarak iki ismin kimler olduğunu kamuoyu ile paylaşmadık. Şu anda şahit sayısı dört kişi... Bunların arasında partide önemli görev yapmış olanlar da var. Hakkında şikayet edilen kişi sayısı da dört oldu. Ve il disiplin kurulu olarak haddimizi, yetkimizi biliyoruz. Bu isimlerin savunmalarını tüzük gereği alamayız. Yüksek Disiplin Kurulu’nun bilgilerine başvurabileceği isimler. Biz, milletvekilleri, belediye başkanları ve parti meclis üyelerinin ifadelerini alamıyoruz. Şikayet edilen iki isim de bu vasıfları taşıyan isimler diyebiliriz” diye konuştu.
DOSYA’YI GÖNDEREBİLİRİZ
Soylu, bu gelişmeler kapsamında dosyanın 2 Temmuz’da yapılacak il disiplin kurulu toplantısında Yüksek Disiplin Kurulu’na yani Ankara’ya gönderilebileceğini söyledi. Soylu, “Bir karar alma yetkimizin olup olması ayrı bir durum fakat yetkimiz dahilinde olan bölüm ile ilgili işlem yapsak ‘intikam aldı’ yapmasak da ‘korktu’ diyecekler. YDK’nın kararına kimse karşı gelemez ve bir yorum da yapamaz. O yüzden biz elimizdeki tüm bilgileri, kanaatimizi ve gelişmeleri genel merkeze bildireceğiz. Dosyayı da çöpe atamayacağımıza göre orası karar verecek” ifadelerini kullandı.