CAN ÖZLÜ/EGEDESONSÖZ/ANKARA - Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını bitirmesinin ardından, imza toplayan muhalif delegeler adına Mersin Milletvekili İsa Gök söz aldı. Dünkü kurultayda tartaklanan ve ceketi yırtılarak konuşması engellenen Gök, konuşmasında çarpıcı noktalara vurgu yaptı. Partinin sağ ideolojiye yaklaştığını belirten Gök, dün yapılan ilk kurultayın hukuksuz olduğunu ve usul hatası yapıldığını savundu. Gök bazı partililerce yuhalandı ancak alkışlayanlar da salonu inletti.
Muhaliflerin tüm talepleri reddedildi haberi için tıklayın
BEN SANA ‘KEMAL DESEM…’ OLUR MU?
Mersin Milletvekili ve PM üyesi İsa Gök konuşmasına, bir hassasiyetini dile getirerek başladı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını dile getiren Gök, Atatürk soyadının özel bir kanunla verildiğini ve özelikle genel başkanın sadece Mustafa Kemal adını söyleyerek Atatürk’ü es geçmelerinin hoş olmadığını söyledi. Gök “Affınıza sığınarak ufak bir cümle söyleyeceğim. Onu önder olarak aldım hayatım boyunca da önderim olacaktır. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin devrimcisidir. Partimizin kurucusudur. Ona hiçbir şekilde saygıda en ufak bir kusuru bile kabul edemem çünkü ben o büyük insanın belgeselini izlerken bile ağlarım. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük insandır. Adıyla son adıyla bu insan Mustafa Kemal Atatürk’tür ve bu soy ad özel kanunla verilmiştir. Konuşmalarda Mustafa Kemal deniyor. Sayın Genel Başkan'a Kemal dersem saygısızlık olur. Deniz Baykal’a Deniz dersem saygısızlık olur. Genel başkandan istirhamım şudur: Tüm konuşmalarınızda Mustafa Kemal diyorsunuz. Lütfen Atatürk deyin.
ÇİFTE KURULTAY ŞIK OLMADI
Tüzük talebinin uzun süre yerine getirilmediğini ve 362 delegenin ısrarı ile bu noktaya gelindiğini belirten Gök çifte kurultayın şık olmadığını söyledi. Gök “Tüzük söylemi uzun süre yerine getirilemedi. Ta ki bir PM toplantısında önerge verene kadar yapılmadı. Bu önergemizde; gerçek demokrasi uygulanması için tüzük kurultayı istiyoruz. 15 arkadaştan biri imzasını çekti. Biri imzasını geri çekti. 15 imzayı bulamadık. Genel başkan da imza atmadı ancak gizli oylamada 53 oy, tüzük kurultayına gerek yoktur dendi. 2012 Kasım sonu veya Aralık ayında kurultay yapılacağı söylendi. Seçimli kurultaydan bir gün önce de tüzük kurultayı yaparız dendi. Biz de; eğer demokrasi olacaksa örgütlerden itibaren olmalı ve mahalle seçimlerinde de bunu uygulamalıyız dedik. PM çoğunluğu ve Genel Başkan, tüzük kurultayına gerek yoktur dedi. Seçimli kurultaydan önce yapılması yeterlidir dendi. 15 arkadaşla birlikte imza kampanyası başlattık. 362 arkadaşımız imza verdi. İyi ki de vermişler çünkü aralık ayına kadar tüzüğü demokratikleşmesi için bir çaba olmayacaktı. İmzalar verilince ilanlar başladı. Parti tarihimizde bir kurultay ilanını becerememeyi ilk kez yaşadık. Sonuçta başarıldı, şükür. Çifte kurultay şık olmamıştır. Ancak 362 delegenin en demokratik talebinin önüne geçmek ve bazı değişiklikleri engellemek veya bir yarışa girercesine, imza kurultayının önüne kurultay koymak kamuoyunun vicdanına bıraktılar” ifadelerini kullandı.
TÜZÜĞÜ DEĞİŞTİREMEZSİNİZ
Muhalifler adına konuşma yapan Gök sözlerine şöyle devam etti: “Kurultaylardan korkmamak lazım. Garip bir adet var. Bizim kurultaylarımızda ideolojik tartışmalara giremiyoruz. Meclisi eleştiriyoruz ancak farklı bir şey sergileyemiyoruz. Önümüze ne konuyorsa eli indir kaldır, hep aynı. İdeolojik kurultaylar yapmayı başarmamız lazım. Dün o kurultaya hiç kimse huzuru bozmaya gelmedi. Ben yalnızca tüzükten ileri gelen maddelerin, partinin bir hukuki hataya yol açmaması için uyarı önergesi vermek istedim. Siyasi partiler kanunun 12 maddesi medeni kanuna atıf yapar. Tüzük kurultayları hukuk kurultaylarıdır. Akıl ve bilim masaya yatırılmalıdır. Döverek değil sakin konuşmalıyız.78 madde diyor ki, tüzük kurultayı ve fesih kararı, delegelerin üçte ikisini hazır bulunmasını ön görür. 82. madde de değişecek her maddenin de üçte iki çoğunluk ister. Kanun üçte iki diyorken, siz salt çoğunlukla tüzüğü değiştiremezsiniz. Bu konuda uyarılarda bulunmak istedik”
PARTİ SAĞ SİNYAL VERİYOR
Gök, şok ifade ile partinin sağ tandansa kaydığının da altını çizdi. Gök “Tüzüğü hukuk içinde değiştirmek lazım. Ben yaptım oldu mantığı ile tüzüğü değiştiremezsiniz. Tüzük değişikliği bu derece önemli iken kanunları hukuken uygulamak zorunluluğu vardır. Aksi halde partiyi hukuk karmaşası içine itersiniz. Hukuku dolanmayın. Ben Kılıçdaroğlu’nun sözünü kesmedim. Yapılan saldırıyı göstermek için kürsünün önünden seslendim. AKP yi eleştiriyoruz ancak kendi kurultayımızda, bir tek kişinin muhalif olarak gelip konuşmasına bile tahammül edilemeyecekse, hükümetin hukuki eksikliklerini nasıl eleştiririz. Biz konuşma özgürlüğünü tanımak zorundayız. Biz olmasaydık siz burada olamayacaktınız ve kimse tüzüğü konuşamayacaktı. Hazineden gelen yardımın yüzde 40 oranında örgütlere dağıtılması alkışlanıyorsa bu önemlidir. Biz mücadele etmeseydik şu anda örgütlerimiz bu payı alamayacaktı. Bir yabancı gelecek, partide hiçbir görevi yokken, bir gece ansızın gelecek ve partide MYK üyesi olacak. Bu doğru değil. Bunun önlenmesi için mücadele eden 362 delegenin payı yok mu? Son üç günde de olsa sol ve devrim kelimesinin konuşulması çok hoşuma gitti. Partinin sağ kanada oturduğu bir muhakkak. Partinin sağa kaydığı ve sağcılaştığı ve kimi değişikliklerle de sağa sinyal yakıldığı açıktır. Bizim tabanımız soldur ve devrimcidir. Libya’ya asker gönderirken AKP ve ABD ile ortak hareket etmek de bunun göstergesi. CHP altı okunu unutmamak zorundadır ve devrimci tarihini bozmamak zorundadır. CHP Kuva-i Milliye’yi ve geçmişini hatırlamak zorundadır” diye konuştu.
DEĞİŞEN HER MADDEDE SAĞ YAPI KEMİKLEŞTİ
Gök, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Genel başkancı ve tek adamcı yapılanma sol partilerde yer almaz. Piramit örgütlenmesi ortak özelliktir. PM etkin çalışamıyor diye kurulun sayısını azalttınız. Sayıyı azaltarak etkinleştiremezsiniz. CHP mutlaka iktidara gelecektir. Kurulların sayısı düşürülerek ekinlik olmaz. Kurumlar, verilen yetkiler ile etkin hal gelir. 12. maddenin uygulama alanı genişledi. Mührü elinde bulunduran bu maddeyi uygulayabilecek. 58. maddede yüzde 15 merkez yoklaması getirildi. On yedi il yüzde onun altında. Bunu da katarsanız, genel merkezin şuanda doğrudan belirleyebileceği milletvekili sayısı 188’e çıktı. Ön seçim bunun neresinde? Neden yerel seçimlerde bir ön seçim konmadı? Yerel seçimlerdeki ön seçim yönetmeliğe bırakılıyor. Kurultay istenmesi de kritik bir madde. Artık kurultay istenmeyecek. Genel merkez karar verecek. Yüzde 49 iseniz de sesiniz çıkmayacak. Bunun adı solculuk olamaz. Genel merkezci ve genel başkancı bir sağ tüzüktür. Partiden gelen sağ beyanlar ortadayken siz bu yapıyı kalıcı kılmak için tüzük değiştirirseniz bunun adı sağ yapının kemikleşmesi anlamına gelir. 39. madde kırılma noktasıdır. PM’nin, MYK üzerindeki belirleme gücünü sadece genel başkana bırakırsanız, orada asla demokrasiden söz edilemez. Partinin, kelime arasında, her maddenin içinde partinin sağa asıl götürülme aşamasında olduğunu görüyoruz. Bunu zaman gösterecek”
İsa Gök’ün konuşması sonrası muhaliflerin değişiklik istediği maddeler kurultay delegelerinin onayına sunuldu. Değişiklikler ezici bir üstünlükle Genel Merkez yanlısı kurultay delegelerince reddedildi. Muhalif delegeler salonu terk ederken, 17. Olağanüstü CHP Kurultayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapanış konuşmasıyla sona erdi.