HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
27 Mayıs 2015 Çarşamba - 01:48

Başkan’la yüz yüze: Üst geçit resti, ÇED çıkışı ve vekil sayısı tahmini

Büyükşehir Belediye Başkanı canlı yayında bir anda merkezine oturduğu seçim yarışından iktidarla yaşanan sorunlar hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Tünel krizi konusunda üst geçit resti çeken Kocaoğlu, Körfez’in 2 yıldır bekleyen onayı hakkında sert konuştu. Başkan 7 Haziran iddiasını da detaylandırdı.

Başkan’la yüz yüze: Üst geçit resti, ÇED çıkışı ve vekil sayısı tahmini

EGEDESONSÖZ -  7 Haziran genel seçimleri öncesi İzmir’de art arda gelen mitinglerle heyecan tavan yaparken, Balçova’daki seçim ofisi açılışıyla sahaya çıktıktan sonra törenlerde ve medya buluşmalarında verdiği mesajlarla sürece damga vuran Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Ege TV’de yayınlanan Yüz Yüze programına konuk oldu.



Tarihi Asansör Restoran’da gerçekleşen programda Ege TV Genel Müdürü Mehmet Karabel’in sorularını yanıtlayan Başkan Aziz Kocaoğlu merkezi idareyle yaşanan yatırım tartışmalarından, CHP’nin vaatlerine, hizmete alınan Konak Tünelleri’nde patlak veren üst geçit krizinden, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesine kadar uzanan geniş bir yelpazede çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Söze bir anda seçim yarışının odak ismi olmasını yorumlayarak başlayan Bakan Aziz Kocaoğlu, “80 vilayette belediye başkanı konuşulmuyor bu seçimde… Burada kime vurursan toz kaldırırsın?” dedi. Kocaoğlu, “Ben neden yapıldığını bildiğim için etkilenmiyorum. Ben İzmirli hemşerilerime inanıyorum ki beni 7 Haziran’da da şaşırtmayacaklardır. Bizim başımıza gelenin kimsenin başına gelmesi mümkün değildir. Ben kentim için çalışıyorum. Benim bir duruşum var. Kimseyi rencide etmem, bel altı vurmam… Hata yaptıysam söylerim, yapmadığım zamanda da cevabını veririm.  İzmir belediyecilik tarihinde 15 yıllık bir dönem yok. Ben İzmirlilere hep minnettar kalacağım” diye konuştu.

Kocaoğlu ‘bel altında vurma’ çıkışı için ise “Niye 80 vilayette belediye üzerinden seçim götürülmüyor da İzmir’de götürülüyor? O kadar derin bir konu ki bu. Proje proje gitmek lazım... Ankara’da sadece imza atılacak projelere nasıl ‘olmaz’ üretildiğini Türkiye’de en iyi bilen kişiyim. Çünkü muhalefetteki partilerin en büyük belediye başkanıyım. AKP dışındaki bütün siyasi partilerin bir numaralı kamu koltuğunda oturuyorum. Kamu rakamları, izlediğimiz projeler, Ankara’nın metrosunu 925 İstanbul’un metrosuna 750 milyon ayrılması İzmir’in koskoca bir sıfırla karşılaşması beni de üzüyor, İzmirli’yi de üzüyor” yorumunu yaptı.

BAKANLARA SÖYLEDİM…
Başkan özel bir konuşmayı da izleyenlerle paylaşarak, “Samimi toplantılarda ben bakanlara söyledim. ‘İzmirli’yi köşeye sıkıştırarak, ver oyu al yatırımı’ diyerek bunu yapamazsınız’’ dedim. ‘Doğru’ dediler. İzmirliyi seveceksiniz. Başbakan Gündoğu’dan  ‘sizin yaşam biçiminize müdahale edilmeyecek’ diyor, bir taraftan bir vekili tweet atıyor İzmir’den birisi de destekliyor” açıklamasını yaptı.



YAPMIYORUM DERSE BEN YAPARIM!
Kocaoğlu, Başbakan Davutoğlu tarafından açıldıktan bir gün sonra üst geçit krizine yol açan Konak Tünelleri ve bu konuda Karayolları Bölge Müdürü Abdulkadir Uraloğlu ile yaşadığı tartışmaya da değindi.

Başkan şunları söyledi: Derdim çoktur hangisine yanayım. Bu zat-ı muhterem fuar İzmir’in girişini 2010’dan beri engelleyen muhteremdir. Burada yazışmaya başlıyorlar, temel ne zaman atıldı yazı ne zaman yazıldı? Burası tarihi bir meydan... Bahri Baba Parkı’nın göbeğine üst geçit yapacaksınız. İzin istiyorsunuz proje var mı, yok. Projeyi gönderiyorsunuz o da yeterli değil. ‘Bunlar izin vermediler demek için gerekçe üretmek için laf üretmek için…
Bir adama iyi laf da kötü laf da yakışır. Bu arkadaş 3 aydır yok! Bu arkadaş Karadeniz’de bir yerden aday adayı oldu ama aday olamadı. Bunun bir nezaketi vardır. Seçime kadar konuşmazsın değil mi? Seçime kadar şu başkanı hırpalamayayım konuşmayayım başkan bunu televizyondan söyler diye düşünürsün. İçine bir bürokratlık, bir devlet adamlığı sinsin, başka şeyler de sinsin. Ben niye yapayım? Benim görevim değilse de ben yapmaya çalışıyorum. Ben devletten, kara yollarından güçlü müyüm? Kendisi yapacak. Yapmıyorum derse ben yaparım.
 
METROYA PETERSON KONTRASI
Kocaoğlu 11 yıllık görev süresince iktidarın en büyük eleştiri konusu olan metro sorusuyla başlayan açıklamasında, “Metroda nasıl çaba verdiğimizi nasıl uğraştığımızı İzmirliler biliyor. Tamam ben 10 senede yaptım peki siz 10 senedir Peterson Köşkü kültür merkezini niye bitiremediniz?  Biz ‘Bu tarihi eser kurtulsun’ dedik. Onun bahçesine 22 sene evvel kültür merkezi temeli atıldı. 13 senedir de AKP iktidarda… Peki niye yapamadın? Ertuğrul ben şöyle yapacağız böyle yapacağız dedi, bitirilemedi. Ben metroyu sürüncemede bırakmadım, saniye saniye takip ettim. Siz bu inşaatı niye yapamadınız? Siz Gediz’de kaç senesinde balık avlayacaktınız Veysel bey? Ne oldu? Gediz’i ağzınıza almıyorsunuz?  Kimse yağmur yağdı diye eleştirilmez. Ankara 10 dakikalık yağmura teslim oldu. Afetle, felaketle siyaset yapılmaz destek olunur.  Bir önceki genel başkanımız Deniz Baykal’dan hiçbir konuda ne proje ne ihale konusunda en ufak bir ima almadım. Yine aynı şekilde Kılıçdaroğlu’ndan da. Cumhuriyet Halk Partis’inin farkı bu. Köklü bir geleneği var” ifadelerini kullandı.

SABAH GAZETEYİ AÇIYORSUNUZ…
Başkan seçim sürecinde yerelde kalkınma planının da etkisiyle peş peşe gelen açılış ve temel atma törenlerinin ise normal bir seyir olduğunu söyledi. Kocaoğlu, “Bitmeyen işi açamazsınız. Bu normal sürecinde, eğer olağanüstü bir durum yoksa biz her cumartesi temel atıyoruz açılış yapıyoruz bir etkinlik yapıyoruz. Bu devam ediyor. Kıştan çıktık… Kışın belediye mutfakta çalışır. Baharla beraber bunları yapıyoruz. Yağmurların uzun sürmesiyle bu sürece geç girdik. Hızlanıyoruz.  Biz bilgiyi veriyoruz. Projeyi anlatıyoruz ama sıcak bir ortam var. Seçim atmosferindesiniz. Sabah gazeteleri açıyorsunuz AKP’den birileri size mesnetsiz yahut İzmir’e mesnetsiz ithamda bulunmuş. Bir saat sonra kürsüye çıkıyorsunuz? Siz buna yanıt vermeyecek misiniz? Biz de bunu yapıyoruz. Yapmazsak bunu sineye çekmiş oluruz, bunu kabullenmiş oluruz. Ben mutfakta çalışıyorum. Konuya vakıfım. Tekrar bilgi almama gerek yok. Sabah gazeteyi okuyup da kürsüye çıktığım zaman rakamları net olmasa da aralık vererek söylüyorum…” dedi.
 
‘MÜZE’ DEDİK, MÜZEYİ AÇTIK…
Programda Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Büyükşehir’e ziyareti de gündeme geldi. Kocaoğlu 20 dakikalık buluşmada neden müze konusunun gündeme geldiği sorusuna “Benim konuktan bir şey talep etme alışkanlığım yok. 'İzmir’e ilklerin müzesi konusu açılınca biz de ‘İzmir’in, Ege Medeniyetleri Müzesi’ne ihtiyacı var’ dedik. Ve buna yakışan da Sümerbank arazisi... Bu arazi mevcut, burada yapılması lazım... İzmir’in turizm, hizmet sektörü açısından kalkınmayı sağlayacak dedim. Kendisi konuyu açmayacak dese açmayacağım. Kendisi ÇED’i açsa ÇED’i açacağım. ‘Müze’ dedi, müzeyi açtık” yanıtını verdi.


 
BAŞBAKANLIK OFİSİ İÇİN NE DEDİ?
Başkan ziyaretten önce 110 gün önce sözü verilen Başbakanlık Ofisi’nin açılmasını da yorumladı. Kocaoğlu ofis için şu açıklamayı yaptı: Bu ofisin açılması hele hele bize çok yakın olması İzmir için de belediye için de avantajdır. Sayın Başbakan çok az gelebilir çok sık da gelebilir. Geldiğinde tabii ki karşılarız ağırlarız. Siyasi olmayan programlarına tabii ki katılırız. Bu ofisin açılması iyi bir şey ama burada Başbakanlık Ofisi’nde kadarıyla başbakanlık müsteşar yardımcılığı düzeyinde Ankara bürokrasisini bilen bir bürokratın başkanlığında bir organizasyon yapılırsa iyi olur. Benim müsteşar yardımcısıyla birlikte gezip projelerimi anlatmam lazım.  Tarihi bölgede yapılanları anlatmam lazım.  Yaşarsa somut olacaktır. Kemeraltı’nda meşhur lokantalarımız var. Orada dolaşmadan kahve içmeden bizim yapmak istediğimiz işi algılamak mümkün değil. İnciraltı’nın nasıl planlanacağını buraya gelen yetki kişiyle teleferiğe çıkıp sohbet ederken, buranın yoğunluğunun nen olması gerektiğini kentle ilişkisini anlatmam gerekir.
İzmir’in nasıl kalkınacağını, projelerin İzmir’e ne anlam ifade ettiğini yaşayarak öğrenebiliriz. Ben de yaşayarak öğreniyorum. Beydağ’ı, Kiraz’ı, Ödemiş’i, Çeşme’yi, Kınık’ı, Bergama’yı öğrenmeye çalışıyoruz. Köyleri öğrenmeye çalışıyoruz. Benim dediğim şekilde olursa, oradaki ekip başta bir sorumlu olması kaydıyla, burayı bir bürokrat gözüyle Ankara’ya iyi anlatırsa İzmir için yararlı olur.

MİS GİBİ SİYASET KOKUYOR
Başkan ‘Yüzülebilir Körfez’ projesinin önünü tıkayan ÇED krizi hakkında da önemli açıklamalar yaptı. Kocaoğlu, “Bu hazırlanan ve sunulan proje AKP’li bir belediyenin projesi olsaydı biz 15 Mayıs 2013’te müracaat etmişiz. Bu proje ilk toplantıda ÇED raporunu alırdı.  Ankara’da aynı koridorda üç müdür bir araya gelip bunu konuşmuyorsa bunu normal süreç olarak değerlendirmek zafiyetine kapılmamak gerekiyor. Bu mis gibi siyaset kokuyor…” dedi.



Kocaoğlu ayrıca “İktidarın İzmir’e bakışı cezalandırmak üzere… Bu aşikar! Bu durumda ÇED’e de böyle bakacak. Nükleer santrale, taş ocağına, maden ocağına rapor istemiyorsunuz. Körfez’in temizlenmesi orada canlılığının artması İzmir’in Türkiye’nin kalkınması değil mi? Para kazanmıyoruz. Ada derseniz ada yaparız, rehabilite derseniz, rehabilite yaparız. Burada duraksayacak, öküzün altında buzağı arayacak, burada ‘olmaz’ı göstermek zorunda kalan bürokrata da yazık. Ben İzmir Körfezi’ni temizlemek istiyorum. Bunun bir geliri yok tam tersi gider var dönüşüm var. Bunu ver!” ifadelerini kullandı.

BENİ KORKUNÇ MOTİVE EDİYOR
Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’nin ses getiren seçim bildirgesi hakkında da konuştu. Kocaoğlu şunları söyledi: Hem Deniz Baykal hem Kılıçdaroğlu döneminde ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’yi ayağa kaldıracak, ayakları yere basan ve bunu anlatabilecek bir programı olmasını istedim. Demokrasi hepimize lazım... Bizim kimliğimizi oluşturuyor zaten ama daha çok lokmayı konuşmamız lazım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bunu konuşması gerekiyor. Merkez proje olur diğer şeyler de olur. Önemli olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin lokmayı büyütme projesinden hareketle seçim programını ekonomi üzerine oturtmasıdır. Vatandaşların memnun olması geren budur…
 
Başkan ‘Oy getirir mi?’ sorusuna da “Onu halk takdir eder. Bu bir eksikti ve şimdi gideriliyor. Geri kalırsanız bunları daha iyi detaylandırarak, bilimsel çalışmalarla besleyip bunları tek tek insanlara anlatmanız lazım. Bir anda büyük bir patlama yapmayabilir ama bunu işlemeniz lazım. Mutlaka 78 milyon vatandaşa ekonomik modelinizi anlatmanız gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi buna başlamıştır. Bunun telafi edilmesinden memnumum. Bu beni korkunç motive ediyor” yanıtını verdi.

Kocaoğlu Cumartesi günü yapılacak büyük miting için ise “Cumartesi saat 17’de Sayın Genel Başkanımız Gündoğdu Meydanı’nda İzmirli hemşerilerimize tüm Türkiye’ye seslenecek. Mitingler ne kadar kalabalık, coşkulu olursa bu hem İzmir’e hem Türkiye’ye yansıyor ve bir mesaj veriyor. Türkiye’de hala yıllar geçmesine rağmen konuşulan büyük mitingler var. Ben İzmirlilerin buraya gelip İzmir’e ve Türkiye’ye bir mesaj vermelerini, iz bırakacak bir mitingi gerçekleştirmemizi diliyorum. Halkımızı bu buluşmaya çağırıyorum” değerlendirmesinde bulundu.



ZARAR VEREN MÜŞTERİYE BİR DAHA MAL VERİLİR Mİ?
CHP İl Örgütü’nden 1 haftadır gündem olan yerel seçimde DSP’ye giden küskünlerin dönüşü konusunda fikri sorulan Başkan net bir tavır ortaya koydu. Kocaoğlu, “Buna ben karar veremem ama samimi duygularımı paylaşırım. Beni aşan bir konu… Hep aynı şeyi söylüyorum Cumhuriyet Halk Partisi içinde de İzmir içinde de partililer içinde de beni sevmeyen olabilir. Sevmek zorunda da değildir. Benim eğilmemi, duruşumu uygun görmeyenler olabilir. Bu ayrı bir konudur. Belli kalıplar içinde de eleştirebilir. Bu demokrasinin gereğidir ama bir parti üyesi, parti aynı zamanda bir aidiyettir, bir partilinin siyaseten her türlü hatası affedilir ama bir hata vardır ki partinin aleyhinde çalışan partiye seçim kaybettirmek gibi bir duruma alet olanların bir daha o partide siyaset yapmamaları gerekir. Siyaset yapabilirsiniz her türlü mevkiye makama gelebilirsiz ama siyaset meslek değildir. Siz siyaset yaparsınız bir karar verirsiniz ve bu kararın ceremesini çekmek zorundasınız. Ben ticaret yapıyorum. Benim müesseseme zarar veren müşteriye ben bir daha mal verir miyim? Verirsem batarım. Sen burada partiye zarar verene ‘gel’ dersen bu doğru bir davranış mıdır?” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı finalde 7 Haziran için daha önce ortaya koyduğu iddialı tahmini açtı. “Ben Adalet ve Kalkınma Partisi’nin aldığı oyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin aldığı oy arasında iki misline yakın bir fark olacağını düşünüyorum” diyen Kocaoğlu, HDP’nin barajı aşıp atmamasının farklı tablolar yaratacağını altını çizerek, “İkinci bölgede 2, birinci bölgede de 3 milletvekili artırmaya koşuluyor gibi görünüyor” dedi.

 
Depresyon ölüm riskini artırıyor
 
Erdoğan'dan yeni çıkış: Neden tarifeli uçakla gitsin?
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
İzmirli Vatandaş 27 Mayıs 2015 Çarşamba 11:28

İzmir halkı tarafsız gözle kim İzmir için çalışıyor, kimin seçimlerden seçime bir takım vaatlerde bulunup türbine oymadığını iyi biliyor.Tercihini sandıklarda İzmir ve İzmir'liden yana kullanacaktır.Herkes rahat olsun.

Yorumu oyla      29      9  
dik 27 Mayıs 2015 Çarşamba 10:40

dik durma eğil ortak akıllılar seninle.

Yorumu oyla      22      10  
Yorgun demokrat 27 Mayıs 2015 Çarşamba 10:09

Sayın Başkanım, hizmetlerinize sığınıp " size yürü kim tutar seni" tavrından başka hiç bir sey yapmayan ilçe başkanlarınız oldukca yanlızlıgı hem hıssedeceksınız ..

Yorumu oyla      30      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Buca kiraz festivaline hazır
Buca Belediyesi, bu yıl 11’incisi düzenlenecek olan Yörük Kültürünü Tanıtma ...
Bakıcı’dan sanat ve spora destek mesajı
Selçuk Şahabettin Sarıdede Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan yağlı ...
Bornova’da 'etik' buluşma
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı ...
 
Başkan Uyar zabıtanın yüzünü güldürdü
Urla Belediyesi, Zabıta hizmetlerinin daha verimli ve hızlı çalışması ...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva