İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çiçeği burnunda yeni belediye başkanı Tunç Soyer kitap fuarında açıkladı:
'Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile atılan öğretmenleri zabıta olarak alacağız'
Seçim telaşı ve mazbata törenlerinin gölgesinde kalan 'Nasıl bir yerel yönetim? Nasıl bir İzmir?' isimli söyleşide duruma açıklık getiren Başkan Soyer şöyle devam etti:
'Zabıta memurları genellikle uzman çavuşlardan oluşur. Biz KHK ile atılmış öğretmenleri zabıta olarak alacağız. Bu o kadar çok şeyi değiştirecek ki. Seyyarın arabasını kamyonetin arkasına öyle atmayacaklar artık. Zabıtanın öğretmen olması, belediye ve vatandaş arasında bambaşka bir ilişki yaratacak. Bunun gibi düşündüğümüz çok şey var'
Bilindiği gibi Başkan Soyer, 2019 vizyon projelerini ve beş yıllık planlarını '3 farklı cemre' halinde kamuoyu ile paylaşmıştı. Toplam 160'ın üzerinde proje ile görücüye çıktı. Ve resmen koltuğu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni 15 yıldır yöneten Aziz Kocaoğlu'ndan devraldı.
Peki Soyer'in bahsettiği çalışma, proje mümkün mü? KHK ile memurluk görevinden atılan bir kişi başka bir yerde çalışabilir mi? Kamu görevinde bulunabilir mi ya da kamu kurumunda işçi statüsünde olsa bile görev alabilir mi?
Malum, KHK'lar 15 Temmuz darbe girişiminin ardından seri halinde yayınlandı. Bu KHK'larda binlerce kamu görevlisi mesleklerinden ihraç edildi. Sadece FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle değil farklı örgütlere üye iddiasıyla da birçok kişi memurluktan çıkartıldı. Tabi ki bu arada üniversitelerde aykırı olduğu için, farklı düşündüğü ve sendikalara üye oldukları için 'idare' tasarrufuyla KHK listelerine girenler olmadı mı?
Elbette oldu!
Mesela FETÖ/PDY bağlantısı olmamasına rağmen Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiride imzası bulunan üniversite hocaları mesleklerinden ihraç edildi. Daha bunun gibi birçok gerekçe var.
Resmi rakamlara göre 15 Temmuz sonrasında çıkan KHK'lar nedeniyle 130 bine yakın kamu görevlisi ihraç edildi. Bunların 30 binini öğretmenler oluşturuyor. Öğretmenlerin büyük bölümü iddianamelerde ve davalardaki kayıtlara göre örgüt içinde önemli misyonları üstlenmişler. Bir kısmı da FETÖ/PDY konusunda aidiyetlik vurgusu taşıyan Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif-Sen) üyesi.
Daha sonra meclisten geçerek kanun haline gelen Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'de durum çok açık ve net bir şekilde ifade ediliyor.
Konuyla ilgili, 'Görevine son verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamazlar' maddeleri var.
Gelelim meselenin özüne…
İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyelerinde 'memuriyette 10 yılını tamamlamış' uzman çavuş, astsubay ve subaylara belediyeye geçiş hakkında faydalanan kişiler var. Bu kişiler sadece zabıta değil birçok birimde çalışan ya da amir olarak görev yapıyor.
Fakat yukarıda ifade ettiğim gibi KHK ile memurluktan atılan bir öğretmen belediyede zabıta kadrosunda çalışamaz. Bu teknik olarak da kanuni olarak da mümkün değildir. Çünkü zabıta personeli de 657 Sayılı Devlet Memurları Kanuna tabi olarak çalışır. Kurumun yarı emniyet görevlisi, yerel güvenlik personelidir.
Son olarak seçim gündemine de konu olan bir örnek vererek meseleye noktayı koyalım. Diyarbakır'ın Bağlar İlçesi'nde HDP, KHK ile meslekten atılan bir öğretmen olan Zeyyad Ceylan'ı aday gösterdi ve seçimi kazandı. En yakın rakibi AK Partili Hüseyin Beyoğlu YSK'ya başvurarak 'KHK'lı kamu görevi yapamaz' dedi. Ceylan'a ise mazbatası verilmedi. İtiraz dilekçesindeki dayanak ise bir hayli ilginç. O da İzmir'de hakimlik yaparken meslekten ihraç edilen bir hakimi konu alıyor. İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir davada yargılanan eski hakim Hüseyin Arslan memleketi Malatya'nın Doğanşehir İlçesi'nde mahalle muhtarlığına aday oldu. O da seçimi kazandı fakat YSK, muhtarlığın kamu görevi olduğunu belirterek mazbatayı Arslan'a değil rakibine verdi.
Başkan Soyer'in KHK ile atılanları İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işe alma girişimi ya da söylemi üzerinden başlayacak tartışmalara girmiyorum bile… Çünkü sayın başkan hakkında seçim sürecinde öyle bel altı vuruşlar ve iddialar gündeme getirildi ki biz gazeteciler olarak zaman zaman mesleğimizden utandık!
Soyer artık İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başkanıdır. Bu yüzden her cümlesi değerli, her hareketi özeldir. Kamuya mal olmuş bir kişi olarak düşünceleri, fikirleri ve ağzından çıkacak cümleleri de bir o kadar önemlidir.
Ne diyelim?
Aşk'la İzmir yolculuğu henüz yeni başlıyor.