İbrahim Yumaklı, CNN TÜRK'e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Yoğun ve yorucu bir dönemden geçiyoruz. Orman yangınları için riskli bir dönem. Devletimiz her şeye vakıftır. 2021'deki yangınlar travma oluşturdu. Her yangından yeniden o dönemi yaşar mıyız deniyor. Ciddi bir enerji birikmişti. Bugün itibariyle Orman Teşkılatı'mız hem konusuna hakim hem risk analizinde yetkin. Personel ve ekipman olarak, halktaki bilinçle çok daha farklı bir yerdeyiz. Kimse endişelenmesin.

UÇAKLAR YETERLİ Mİ?
Yeterlilik görece bir kavram. İsterim ki şimdikinin 5 aktı olsun ama böyle bir uygulama yok. Siz planlamanızı yaparsınız ve ortaya müdahale edersiniz 105 helikopter ve 26 uçağımız var. Sayın Aliyev'in konuşmasından sonra elimizdeki ağır söndürme uçaklarından Azerbaycan'dakini bize tahsis ettiler ve 27 uçağımız oldu. 23 ilin valisi ile onlarla sistematiğimizi paylaştık. Ciddi şekilde takip ediyorlar.

MÜDAHALE ŞEKLİ COĞRAFYAYA GÖRE DEĞİŞİR
Her coğrafyanın müdahale şekli farklı. Gördes'teki yangın kırsal alanda çıktı. Bizde yaşam ile orman alanı iç içe. Burada Gördes yangınına müdahale ekipmanı ile Bolu yangınına müdahale edeceğiniz alet edevat aynı değildir. Buradaki ihtiyaç yangının nerede çıktığı ile ilgili. Risk analizine göre güçlerinizi konumlandırırsınız. 58 farklı noktada uçak, helikopter ve personelimiz konumlandırılmıştı. Bunu yapmasaydık 2021 yangın potansiyeline ulaşacak 8 yangınla müdahale ettik. Bu tartışma yeşil vatan için savaşanlara haksızlıktır.

ÇİFTÇİ PROTESTOLARI
200 üzerinde farklı çeşitte ürün üreten ülkeyiz. Biz kaç ürün için bunu konuşuyoruz? Domates için konuşuyoruz ya da kavun karpuz için konuşuyoruz, bu kadar. Sorunu küçümsediğim için söylüyorum. Bazı ürünlerde sıkıntılar var, 'hayır yok' demiyoruz. Kamuoyuna Türk tarımı bitti demeden biz gerekli tedbiri almıştık bile. Bazı eleştiriler geliyor ya da tavsiyede bulunuluyor. Tarımsal planlama yapmanız yapıyor. Yasal düzenleme yapılmış, illerde bunu anlatmışız. 2 yıldır konuşuyoruz. Üretim planlamasına başlamışız zaten. Bu bir süreç. Ben ekeyim de nereye satacağız diyemezsiniz. Tarım ürünleri tamamı depolanabilir üründen oluşmuyor. Saklanamaz ürünler için sözleşmeli üretimi devreye sokamazsınız. Süt üretiyorsanız sağdığınızda sanayiye ulaştırmalısınız ve nereye vermeyi bilmeniz gerekir. Bunun için sözleşme yapmak gerekir. İlk İzmir'de başladı bu sorun. Öğrenince arkadaşlarımızı buraya yönlendirdik. Salça fabrikası var, üretilen ürün de domates. Salça fabrikası sözleşmeli olanlardan almış ancak sözleşmeli olmayanlar ürünler elde kaldı diyerek şikayette bulunmuşlar. Fabrika ile konuştuk ve daha fazla ürün almasını sağlayıp sorunu çözdük. İklim değişikliği konusu illerin hasat yapılacak anı aynı zamana topladı.

Karnabahar uçuşa geçti! Karnabahar uçuşa geçti!

CHP PANKARTLARI ÖNDEYDİ
Siz ürünü üretmişsiniz, sanayici ile anlaşmışsınız 4 liraya. Yandaki üretici anlaşmamış ve fiyatı düşmüş 1 buçuk liraya. Buna tepki gösteriyorlar. CHP, tarım konusunu kendilerine siyasi strateji olarak belirlemişler. Çay, fındık, fıstık mitingi... Burada sorun olup olmadığına bakmaksızın insanlara 'bunu elde etmeliydiniz' diyerek siyasi çıkar sağlamaya çalışıyorlar. Çiftçiyi yollara çıkmaya teşvik etmeye çalıştılar. CHP pankartları öndeydi, arkalarında çiftçiler vardı. Biz bunu ortaya koyunca CHP pankartları ortadan kalktı. Bütün illerde bunu organize etmeye çalışıyorlar. Bizim çiftçimiz buna prim vermedi ziraat odaları buna katılmadı. Oluşturulmaya çalışılan kaosun çiftçiye faydası olmayacak. Biz onların yanındayız.

Her ürün için devlet belirleyici değil piyasa belirleyicidir. Biz referans fiyat açıklarız. Bu referans fiyatın tanımı şu; ey üretici siz bu referans fiyatı baz alarak satın, altına düşünce gelin biz alalım. Fiyat piyasada oluşur. İhracat potansiyeli olan ürünü de üretelim. Bazı ürünler var ki onlarda hiçbir sorun yok. Çiftçimiz sağ duyulu, ürettiğinin karşılığını aldığında bunun siyasi sonuca ulaşmaması için bundan uzak duruyor.

TARIM ENVANTERİ YAPILACAK MI?
2026 yılında yapılacak. TÜİK ile protokol yapıldı. Bunu zaten deklare ettik. Neden şimdi yapmıyoruz, çünkü TÜİK'in sayım yapabilmesi lazım. Küçük bir ülke değiliz biz. Farklı bölgelerde farklı üretim yapan ülkeyiz. İşletmeleri, alet edevatları, tarım arazileri sayacaksınız. Bunlara bugün başlıyoruz diyemezsiniz. Bu hazırlık süreci takvimlendirildi. Bu takvim yürüyor. Tarım sayımı devletin idari kayıtlarını teyittir.

Ne kadar hayvan olduğunu bilmemiz mümkün mü? Sisteme düşüyor hayvanlar. Biz o kadar olduğun tahmin etmiyoruz. Bu kadar hayvanın olup olmadığını 2026'da göreceğiz. TÜİK, Tarım Bakanlığı verilerini kullanıyor.