Ülkede bir anda gündemi değiştiren 'başkanlık hedefli' yeni başbakanlık süreci artık netleşti. Günlerdir devam eden 'başbakan nasıl olacak' sorusuna kimileri düşük, kimileri silik yorumları yaparken AK Parti, temayül (eğilim yoklaması) sonrasında adayını açıkladı. Partinin kurucu isimleri arasında yer alan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım hem başbakan hem de partinin genel başkanı olacak. Bu konuda sıkıntı yok! Tabi ki Yıldırım'ın göreve gelmesiyle birlikte dengeler yeniden değişecek ve kartlar tekrar karılacak. Bu durum en tepeden en alt kademede bulunanlara kadar herkesi etkileyecek. Buna devlet bürokrasisi de dahil...
Yıldırım'ın başbakan olmasının İzmir için de ayrı bir önemi var. İzmir, 23 yıl aradan sonra yeniden bir milletvekilini başbakan yaparak tarihe not düşecek. Tıpkı bundan önce başbakan olan Celal Bayar, Şükrü Saracoğlu ve kısa süreli vekaleten bu görevi yürüten Erdal İnönü gibi… Tabi ki İzmir, Binali Yıldırım'dan çok şeyler bekliyor. Memleketi Erzincan kadar sevinçli olan İzmir'in aynı zamanda talepleri var. Yıldırım, kente yabancı bir isim değil. 2014 yerel seçiminde Büyükşehir adayı olduğu zaman İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile yarıştığı süreçte 1 milyon oy aldı. Bu oran hafife alınamayacak durumda... Tüm ilçeleri yakından bildiği gibi, kentin siyasi ve ticari aktörlerini de tanıyor. Başkan Kocaoğlu'nun bu süreçte bazı kesimler tarafından eleştirilen, 'gönlümden geçen isim' ve sonrasındaki 'beklentim, dileğim gerçekleşti' açıklamasının arkasında da bu yatıyor. İzmir'i tanımayan bir isme kenti anlatmak ve taleplerde bulunmak yerine tabiri caizse leb demeden 'leblebi' diyecek bir ismin başbakan olmasının memnuniyetini yaşıyor. Tabi Kocaoğlu'nu mutlu eden bir konu daha var. AK Parti'nin kurucusu ve lideri Erdoğan'ın en yakınında bulunan ve şimdiye kadar hiç yenilmeyen Yıldırım'ı seçimlerde 'deviren' tek kişi olmak. Bu arada yerel seçim sonrasında alınan oy oranının ardından kente biraz ilgisi azalan ve eski sıcaklığı pek yansıtmayan Yıldırım'ın başbakan olarak neden yapıp, yapmayacağını da hep birlikte göreceğiz.
Gelelim yeni dönemde Yıldırım ile Ege ve İzmir'in durumuna… Uzun süredir Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün parti içinde görev alan ekibi zaten tasfiye olmuş durumdaydı. Gül uzantılı Ahmet Davutoğlu ile birlikte hareket eden isimler de yeni süreçte tamamen devre dışında kalacak. 1 Kasım'daki seçim listesi ile MYK'yı bizzat kendi elleriyle yapan Erdoğan'ın dediğinin üzerine bir şey söyleyecek kimse kalmadı denilebilir. Yıldırım başkanlığında oluşacak yeni MKYK listesinde birçok isim yer almak için çabalıyor. İzmir öncesinde hemen yakınımızdaki komşu Manisa'da bakarsak yıllardır hakim olan Bülent Arınç ve Hüseyin Tanrıverdi gibi isimler zaten yok. İlin tek hakimi olan Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın durumu ise yeni dönemde net değil… Davutoğlu'nun gidişinin ardından, 'Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler yapmak lazım' diyerek safını belli eden Özdağ şansını korusa da eski İl Başkanı yeni milletvekili Murat Baybatur'un kulis çalışmaları sürüyor. Aydın kontenjanından MKYK'ya giren Milletvekili Mehmet Erdem'in şansını koruduğu ifade ediliyor. Denizli'de ise yeni dönemde devre dışı kalan Nihat Zeybekçi'nin yeniden aktif görev alabileceği, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na ise görev verilmeyebileceği konuşuluyor. Muğla ve Balıkesir ise şimdilik hareketsiz durumda bekliyor.
Bunca yıl aradan sonra yeniden başbakan çıkartan İzmir hareketliliğin merkezleri arasında yer alacak. Bu değişimden en çok etkilenecek illerin başında gelen İzmir'de ilk olarak başbakanlık ofisine operasyon yapılacağını söyleyebiliriz. Davutoğlu'nun listeye yazdığı Milletvekili Doç. Dr. İbrahim Turhan'ın öncülüğünde dizayn edilen ofis yeniden şekillendirilerek, kadro değişikliğine gidilecek. Teşkilatın durumu, olası revizyon ve ilçelerdeki değişiklik konusunda henüz Yıldırım'ın karar vermediği biliniyor. Çünkü önünde çözmesi gereken en önemli konulardan birisi olan terör belası duruyor. Ve göreve getirilmesinin gerekçesi yeni anayasa ve başkanlık çalışmaları…
İzmir'den görev bekleyenlerin sayısı çok da az değil. Partinin değişmeyen Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Prof. Dr. Nükhet Hotar'ın Erdoğan'a yakın isim olması nedeniyle yeni ekipte kalması bekleniyor. Hotar ile birlikte ciddi şans tanınan diğer isim ise MKYK Üyesi Avukat Hamza Dağ… Milletvekili Dağ'a gençlik kollarından yetişen, Erdoğan'ın yanında yer alan Fatih Şahin, Zelkif Kazdal, Mustafa Akiş gibi isimler destek veriyor. İzmir'den yıldızı parlayan diğer isim ise son değişiklikte MYKY'ya giren Milletvekili Atilla Kaya... Binali Yıldırım'ın yanından ayırmadığı Kaya'nın yeni dönemde parti üst yönetiminde yer almasına kesin gözüyle bakılıyor. Partide, nabız yoklayan isimler arasında Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Milletvekili Kerem Ali Sürekli de var. Sürekli'nin görevini koruması bekleniyor. Daha önce TBMM Meclis Başkanvekilliği görevine talip olan Necip Kalkan 'A Takımı' için de istekliyken, Milletvekilleri Hüseyin Kocabıyık ve İbrahim Turhan'a ise şans tanınmıyor. Partide, genel olarak başbakan olan bir kente yeni bakan ve başbakan yardımcılığı görevi vermek yerine parti yönetiminde üst düzey temsil imkanı tanınması fikri hakim olmuş durumda.
Son olarak partinin yakından tanıdığı bazı eski isimlerin de çalışma yaptığını ifade edebiliriz. İzmir'de il başkanlığından vekilliğe giden Ali Aşlık, Aydın Şengül ve Rıfat Sait ile Nesrin Ulema da nabız yokluyor. Genel merkezde yardımcının yardımcısı olan Sait ile Bakan Süleyman Soylu kontenjanından SGK Yönetim Kurulu Üyesi olan Ulema'nın şansının olmadığı, Aşlık ve Şengül'ün ise çalışmalarının olumlu yönde olduğu konuşuluyor. Sürpriz yapan olur mu bilinmez ama genel olarak partide durum bu şekilde…