Toplumların yapısını ve ilişkilerini derinden etkileyen hızlı bir değişim süreci yaşanmakta…
Küreselleşen dünyadaki bu değişim süreci, demokrasi kavramının vazgeçilmezi olan yerel yönetimler üzerinde sağlam bir etki yarattığı kanaatindeyim.
Unutmayalım, demokrasiyi kavramak yerelden başlar…
Kamu yönetimi düşüncesi ve yapısı üzerinde derin etkiler, neyi nasıl neden yapılması gerektiğinden hareketle, devletin görevlerinde ve iş yapma yöntemlerinde tartışmalara yol açmıştır.
Siyasi iktidarlar bu işlevsel dinamikleri fitilleyecek değişimi yapmaya çalışmış mıdır?
Süreci değerlendirelim;
Bakanlar kurulu, yerel yönetimlerin işlevselliği ve daha özgürlükçü bir yapıya kavuşturmak için 5215 sayılı Belediye Kanunu'nu 09.07.2004 Tarihinde meclisten geçirerek, Cumhurbaşkanlığı makamına göndermiş, ancak Cumhurbaşkanımız 5215 sayılı yasayı veto etmiştir.
Cumhur Başkanı Ahmet Necdet Sezer bu yasayı veto etmesindeki en önemli faktör, hiç tartışmasız Güney ve Doğu Anadolu'da ki yerel yönetimler…
Doğunun Jeopolitik konumuna baktığımızda ister istemez hak vermek gerekiyor…
Mevzuatın çıkış sürecinde, kamuoyunun tespiti, milliyetçi yerel yönetim sürecini benimseyen bölge yerel yönetimlerinin bu imtiyazları kaldıramayacağıydı…
Demokrasiyi benimsemiş bir kişi olarak maalesef katılmamak elde değil… Ancak bu düşünce beni çok üzüyor…
Çünkü özgürlükçü bir yasa değişikliğini ve demokrasiyi, ırk üzerine siyaset yapan yerel yöneticiler yüzünden tüm toplumun cezalandırılması kabul edilemezdi…
Toplumumuz bunu hak etmiyor…
10. Cumhurbaşkanı Sezer, demokrat kişiliği ile tanıdığımız bir devlet adamıydı, tahmin ediyorum yasayı veto ederken şunu düşünmüştür, bu bölge bu yasaya ne kadar hazır?
5215 sayılı veto edilen kanunu ve Sezerin veto gerekçesini incelemenizi tavsiye ederim…
Her şeye rağmen yerel yönetimler keşke tam özgür olabilse…
Dünyadaki yerel yönetim sürecini değerlendirdiğimizde özellikle Anglosakson ve Anglo Amerikan orijinli ülkelerin yerel yönetimlere verdikleri yetkilere hayran kalmamak elde değil. İngiltere'den bir örnek verecek olursak polis teşkilatının belediye başkanına bağlı olması çok ilginçtir. Gerçekten bu uygulama bizim sosyal yaşantımıza entegre edeceğimiz zor bir seçim olsa gerek. Mevzuatta düzenleme yapsak bile sosyal anlamda halkın bu uyulamaya sindirmesi uzun süreç alır diye düşünüyorum.
Yerelde ne kadar çok demokrasi olursa, yerel halk o kadar mutlu olur. Türkiye özgürlükçü bir yerel yönetim mevzuat değişikliğini hak ediyor…
Doğunun jeopolitik durumunu göz ardı etmeden yapılacak her türlü özgürlük hareketi daha fazla demokrasi daha fazla medeniyet getirir.