Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Türkiye günlerdir Yenidoğan Çetesi'ni konuşuyor. Çete, İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden olması ve haksız kazanç elde etmesi sebebiyle Türkiye'de son yıllardır yaşanmış en acımasız toplu cinayetlerden biri olarak tarihe geçti.

21 Mayıs 2023 tarihinde CİMER'e yapılan bir şikayet sonrasında ekiplerin harekete geçmesiyle beraber son olarak 1399 sayfalık iddianamenin hazırlanmasının ardından tutuklamalar başladı ve konuya ilişkin olan özel hastaneler kapatıldı.

'BU OLAY BUZDAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ'
Toplu cinayetin yankıları sürerken, konuya ilişkin olarak Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol Egedesonsöz'e açıklamalarda bulundu. Gün yüzüne çıkan bu olayın derinlerinde çok daha fazla benzer örnek olabileceğine dikkat çeken Doğruyol, 'Tüm özel hastanelerimizdeki ilk etapta bütün yenidoğan birimlerinin irdelenemesi lazım. Buradaki denetlemeden sorumlu olan kişilerin kesinlikle siyasetin ve bürokratların baskısında kalamayacak kişiler oluşması lazım. Denetçi arkadaşları valilik veya devlet, bir şekilde koruması lazım' ifadelerini kullandı.

Yaz bitti, uzmanı uyardı: Benlerinizi kontrol ettirin Yaz bitti, uzmanı uyardı: Benlerinizi kontrol ettirin

'İZMİR'DE ŞARTLAR UYGUN OLMAMASINA RAĞMEN PALYATİF SERVİSLER AÇILDI'
'İzmir'deki bazı özel hastanelere hastaların 'ölmeden önce son birkaç gün' özel hastanelere yollanıyor mu?' sorusuna karşılık olarak Doğruyol, 'Özel hastaneler para kazansın diye yapılıyor bu. Bizim kültürümüzde ölüm aşamasına gelen bir yaşlının kendi evinde çocuğunun yanında hayata gözlere yumması bizim talebimizdir. Palyatif hastayı götürüp bir başka özel hastaneye yerleştirdiğinizde doğal olarak oradan sadece ölüsünü almaya gidiyorsunuz. Bizim devlet hastanelerimiz de ticarete dönmesinden dolayı palyatif servisler açıldı. Palyatif servis; ölümü bekleyen hastalarımızın yattığı servisler genel itibariyle. Palyatif servislerimizin parası yüksek diye İzmir ilinde bile pek çok hastane şartlar uygun olmamasına rağmen palyatif servis açtılar. Bu işi ticaretten çıkarmak lazım. Sağlık Bakanlığı'nın asli görevi vatandaşı hasta etmemektir. Vatandaşı hasta edip muayene etmek değil. Sağlık Bakanı'nın bunun üzerine yoğunlaşması lazım. Sağlık Bakanlığı'nın da bu performans sisteminden veya özel hastanelerden yönlendirme mantığından çıkması lazım. Giden her bir kuruş da 80 milyon insanın hakkı var' dedi.

ÖZEL HASTANELERİN PARA KAZANMASI SAĞLANIYOR
'Ölüme yaklaşan yaşlı hastalara sevk ettikleri gibi ölüme yaklaşan bebek ve çocuk hastaları da aynı şekilde sevk mi ediyorlar?' sorusuna ise Doğruyol, 'Aynı mantık evet. Genel çerçeve özel hastanelerin para kazanması sağlanıyor' ifadeleriyle cevap verdi.

'DOKTORLAR ANLAŞTIKLARI HASTANELERE SEVKİ GERÇEKLEŞTİRİYOR'
Devlet hastanesinden özel hastane sevkini doktorların yaptığını belirten Doğruyol, 'Doktor arkadaşlar sevk ediyor. Örnek veriyorum bir devlet hastanesinde yatak yoktur, imkan yetersizliği vardır sevk etmiştir bunu saygıyla karşılıyorum. Onun dışında aynı şekilde yatak yok diyor, imkanlarımız yetersiz diyor. Ona benzer gerekçelerle özel hastaneye sevk ediyor' ifadelerini kullandı.

Doktorların bu sevklerini önceden anlaşmış olduğu hastanelerle yaptıklarını belirten Doğruyol, 'Bütün hekimler olmasa da ortaya çıkan olayda olduğu gibi daha önceden anlaşmış oldukları hastanelere gönderim yapıyorlar' dedi.

'İZMİR'DE MANTAR GİBİ TÜREYEN ÖZEL HASTANELER VE PROTOKOLLER DURUMU NORMALLEŞTİRDİ'
Bu sevk işleminin hastanelerde artık 'doğal' bir sürece evrilmesine dair süreci anlatan Doğruyol, 'Özel hastanelere yönlendirme durumu ile yapılan protokollerle maalesef özel hastaneler son yıllarda mantar gibi türedi ve türemeye de devam ediyor. İzmir gözümüzün önünde, bir sürü özel hastanemiz oldu. Özel hastanelerin birinci özelliği para kazanmaktır. Sağlıkta para kazanmak en sonlarda olması lazım. Elbette özel hastane verdiği hizmetin karşılığını alsın ama bunu bir alacakken 5 alıyorsa, 10 alıyorsa bu aynı zamanda devleti dolandırmaktır. Özel hastanelerin kurulma gerekçeleri para kazanmak. Devlet hastanelerinin önüne çıkarmak, insanları buna mecbur bırakmak doğru bir yaklaşım değildir. Devletin devlet hastaneleri, eğitim araştırma hastaneleri vatandaşın asgari sağlık hizmetlerini getirebilmesi lazım. Bunun üzerinden çalışmamız lazım' dedi.

'DURUMU ŞEHİR HASTANESİ'NDEN DAHA KÖTÜ OLAN ÖZEL HASTANELERE YENİDOĞAN BEBEKLER SEVK EDİLİYOR'
Yenidoğan Çetesi ile bağlantılı olarak özel hastanelere sevk edilen bebeklerin şehir hastanelerinden gittiğini medyada çıkan haberlerden gördüğünü belirten Doğruyol, 'Sağlık Bakanlığı Şehir Hastaneleri'ni açtı. Bakanlar Şehir Hastaneleri'nin 'mükemmel' olduğunu söyledi. Şehir Hastanesi'nin şartlarından daha kötü olan özel hastanelere yenidoğan bebekler sevk ediliyor. Bir şekilde o bebeklerin ölüme terk edildiği yansıyan haberler arasında. Şartlar açısından bakınca bizim devlet hastanelerimizin şartları özel hastanelerin çoğundan çok daha iyi durumda. Buradaki devlet hastanelerinin mutlaka kullanılmasında, hastaların oraya yönlendirilmesinde büyük yarar olduğunu düşünüyorum' dedi.

'ŞEHİR HASTANESİ'NDEN DEVLET HASTANELERİNE DE SEVK EDEMİYORLAR'
Devlet hastanelerin gerçekten yetersiz kalması durumunda diğer devlet hastanelerine sevk ihtimalinin hastanelerin atıl duruma düşmesinden dolayı zorlaştığını belirten Doğruyol, 'Şehir Hastanelerini açılması pek çok devlet hastanemizi atıl duruma düşürdü. Şehir Hastanesi'nden devlete de sevk edemiyor genel itibariyle. Sevk edebilmesi lazım kurumlar arasında. Üniversite hastanelerinin elle tutulacak yeri kalmadı. Kurumlarımız bir nevi çöktürüldü' dedi.

ÖZELLERDE MAAŞ YÜKSEK AMA TALEPLER 'FARKLI'
Özel sektörde çalışan doktorların yüksek maaş almasına rağmen hastanelerin 'farklı' talepleri olduğuna dikkat çeken Doğruyol, 'Şu an kamuda çalışan doktor arkadaşların pek çoğunu kamuda aldığı maaşın 3-5 katı maaşlar teklif edilerek özel hastanelere geçenler var. Bu yüksek maaşı teklif eden özel hastane bunlar da o doktor arkadaşlardan 'farklı' talepleri oluyor bu olaylarda görüldüğü gibi' ifadelerini kullandı.