Yeniden Refah neden yükseliyor?

Belki de soruyu şöyle de sormak gerekebilir; DEVA, GELECEK VE SP değil de neden YRP yükseliyor? Bu soru bu seçim ve gelecek seçim için çok kritik öneme sahip bir dinamiği içeriyor.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve çok önemli bir Bakanlık görevini yürüten Ali Babacan'ın kurduğu partiler tabanda beklenen desteği bulamazken, bu seçimde Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan'ın başında bulunduğu Yeniden Refah Partisi hem büyüme eğilimi gösterdi hem de en kritik parti haline geldi.

Önce Erdoğan ile pazarlık yapıp, istediğini alamayınca müstakil olarak seçime girme kararı alan YRP'nin bu bakımdan bir risk aldığı açıktı. Ama bu aynı zamanda çok stratejik bir hamle idi. Zaten Erdoğan istediklerini verseydi YRP ciddi bir siyasi güç olacaktı. Ama istediğini, alamayınca müstakil olarak seçimlere katılma kararı ile çok ciddi bir ilgi odağı haline geldi.

Bu çok önemli bir taktik idi. Kazan kazan yani. Erdoğan, YRP'ye istediği kadar belediye verseydi kazanmış olacaktı. Ama Erdoğan buna yanaşmayınca, bu defa da müstakil bir parti olarak yükselme ve örgütlerini diri tutma şansı buldu. Gelecek ve Deva gibi ittifak içinde seçime girmiş olmasına rağmen, seçmen tabanı erimedi tam tersine motive oldu.

YRP'nin diğerlerinden en önemli avantajı, Erbakan'ın siyasi mirası ve tarikat bağlantıları idi. Bundan on yıl önce bunun önemi yoktu. Ama bugün önemli. Çünkü Erdoğan iktidarı yıpranıyor ve oldukça uzun bir zaman iktidarda kalmanın yorgunluğunu yaşıyor. Yoksulluk ve yolsuzluk düzeyi artık İslamcı söylemlerle örtülecek gibi değil. Çünkü bunun da sınırı var.

Ancak bir süredir yaşanan seçmen kutuplaşması, bloklar arasındaki geçişi zorlaştırmaktadır. Onun için adeta Türkiye üçe bölünmüş ve her bloğun seçmen kitleleri her türlü şarta rağmen yerinde kalmaktadır.

İktidarın bütün bu yoksulluk ve yolsuzluk artışına rağmen, bunlardan sorumlu tutulan iktidar girdiği her seçimi kazanmaktadır. Bu durum pek çokları tarafından şaşkınlıkla karşılanmaktadır. Ama bu koşullarda iktidar sadece kötü yönettiği için yıpranmaz. Yükselen bir alternatif, yani mutsuz AKP'li seçmenin gideceği güvenli bir kapı olmalı.

İşte YRP çok kritik bir aşamada, AKP'den uzaklaşmak isteyip gidecek kapı bulamayan seçmen için yeni bir kapı açmaktadır. Milli görüşü terk etmeden parti değiştirmek ya da İslami değerlerden vazgeçmeden AKP'den vazgeçmek daha kolay.

Ahlaklı belediyecilik mesajı ve emeklilerin yaşadığı çok dramatik koşullara yönelik mesajları öne çıkaran YRP, bu aşamada İslamcı mesaj verme ihtiyacı duymuyor. Çünkü öyle bir mirası temsil ediyor. Ama gündelik yaşamda can yakan sorunlardan İslamcı ya da muhafazakar değerleri iyi temsil etmediğini düşündüğü AKP iktidarını sorumlu tutmaktadır.

Yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik ve adam kayırmanın muhafazakar eleştirisini yaparak, AKP'den uzaklaşmak isteyen seçmene yeni ve güvenli bir kapı açmayı deniyor. Eğer birkaç belediyeyi kazanır ve ülke genelinde oyunu yüzde beşin üzerine çıkarırsa, AKP'nin erime sürecini hızlandırıcı bir güce dönüşecektir.

Böyle bir seçim sonucu, sadece yerel yönetimleri değil, 2028 seçimlerine kadar meydana gelecek siyasal gelişmeleri de doğrudan etkileyecektir. 31 Mart seçimlerinin sonucunda Ekrem İmamoğlu'nun ve YRP'nin alacağı sonuçlar, gelecek dönemin dinamiklerini şekillendirecektir.