Gönül Soyoğul
Sezen Aksu haklıymış’…
4 Şubat 2011 Cuma

Başkaca bir konu üzerine yazmak istiyordum.
Defne’’nin ölümü üzerine (pek çok açıdan) düşünmeyi sürdürsem de bilinçaltım bilinçsizce unutmayı/unutturmayı seçtiği için, konu değiştirmeyi uygun bulmuştu belki.
Acıların en büyüğünü yaşayan anneye ve bir eşe, sessiz bir saygıydı belki yazmama isteği.
Olmadı ama. Konuyu değiştiremedim. Parmaklarım başka bir konuyu yazmaya gitmedi. Elim varmadı.
Hıncal Uluç’’un Defne’’nin ölümü üzerine yazdığı o zehirli sözleri, kelimelerimi kilitledi.
 
Daha bir gün önce, Defne’’nin eşinin mezar başındaki görüntülerinin altına kocası için ’“adam da amma genişmiş ha!’” yorumunu yazan tanımadığım bir adama karşı içimden saydırdığım cümleleri bile unutturdu Hıncal Uluç. Yazdıkları, o yorumcudan bile daha zalim geldi’…
O yorumcuyu ’‘cahil işte’’ diye geçerken, Hıncal Uluç’’u geçemedim çünkü.
’“Asıl trajediyi yaşayan İlker Yasin, kimse onun yerinde olmak istemez’” derken, tabutunu acıyla/şefkatle okşadığı karısı için ’‘su testisi su yolunda kırıldı’’ diyebilen, kimseler bu konuyu yazmadı diye ’‘insanlık ölmüş sanki’’ diye yazabilen Hıncal Uluç’’a, ’‘sahiden de ölmüş. ölmediyse de son kurşunu sen sıktın’’ diye seslenmek için’…
Yıllar önce’…. Hıncal Uluç’’la 25 yıllık dostluğunu bir kalemde silip atan, sildiği kalemle Uluç’’a ’‘sen bir zalimsin’’ diye yazan Sezen Aksu’’ya taaa yürekten ’‘meğer haklıymışsın’’ demek için’…
Konuyu değiştiremedim.
*
 Hıncal Uluç’’la dostluğunu bitirdiğini ilan ettiği yazısını, küçük bir hikaye ile tamamlamıştı Aksu. Hatırlatmakta fayda var:
Bir leylek, kendine yuva yapmak için yer arıyormuş. Epey bir bakındıktan sonra pek ünlü bir alimin evinin bacasına yapmış yuvasını, hem de bir şeyler öğrenirim diyerek. Bunu gören alim, ’‘Vay sen benim bacama nasıl yuva yaparsın’’ diyerek, büyük bir hiddetle, taş ve sopayla saldırmış leyleğe. Leylek zar zor canını kurtarmış ama kaçarken isabet eden taşlarla bir bacağını kırmış.
Leylek adalete inanırmış. Mahkemeye vermiş alimi. Ve kazanmış davayı. Kadı, alimin de bir bacağının kırılmasına karar vermiş. Leylek itiraz etmiş hemen, ’‘Aman Kadı efendi, lütfen ayağını kırmayın, kavuğunu alın yeter’’ deyince, Kadı sormuş, ’‘Neden?’’ Leylek cevap vermiş, ’‘Kavuğunu alın ki, başkaları da zalimi alim sanıp kırılmasın.’’
*
Herkesin içini farklı farklı karıştıran bu ölüm üzerine, elbet ki çok şey yazılabilir. Bunların içinde dejenere hayatlara yapılacak eleştiriler de olabilir.
Ama Defne’’nin kocasının acısını anlıyormuş pozunda, onun içini daha da acıtacak sözleri yazıya dökmeyi’… Bu kadar zehirli bir dil kullanmayı’… Sadece Hıncal Uluç başardı.
Başarmakla kalmayıp ’“doğruyu söylemekle densizlik yapmak’” arasındaki o ince çizginin nasıl kırılabileceğini de gösterdi.
Bugün sanal alemde en çok okunan ve yorumlanan köşe yazarı olduğu için o meşhur kahkahasını atıyor mudur?
Bu kadar dikkat çektiği için mutluluğu ikiye katlanmış mıdır acaba diye de soracaktım ama’… O kadar da zalim değildir deyip vazgeçtim.
 
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gürgen Kral
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Atatürk bizden biridir!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (6) “Hamam mı? yoksa Spa mı?”
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Rüşvet ile jest arasında!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva