Gönül Soyoğul
Kadınlara mahsus tedavi!
13 Ağustos 2010 Cuma

Müdavimi olduğum Grey’’s Anatomy dizisinin epeyce eski bölümlerinde; sarışın/güzel doktor Izzie, evlenme planları kurduğu Danny’’sinin ölümü üzerine çok sevdiği cerrahlığı bırakıp eve kapanmıştı.
Önceleri, ani şok/travma yaşayanların yaptığı gibi yaptı.
Ağladı. Uzun uzun, sesli sesli, salya sümük.
Sonra bitti gözyaşları.
Gözyaşlarının yerini anlamsız, ne düşündüğü anlaşılamayan bakışlar aldı.
Saatlerce, yattığı yerden tavana baktı durdu.
Sonra bir gün birden kek yapmaya koyuldu.
Sabahtan akşama kadar. Hiç durmadan kek yaptı. Sade, çikolatalı, frambuazlı, böğürtlenli, vanilyalı, kremalı, kremasız. Hiç durmadan, binlerce kek.
Ev ahalisi meslektaşları, kek görmekten öğürür hale gelince bile aldırmadı; onların ’‘Ne olur artık kek yapma’’ yalvarışlarını dinlemedi’…
Arkadaşları değil yemek, görmeye bile dayanamayınca bu kez sepete doldurup, eskiden sıkça gittiği kafelerde/barlarda dağıtmaya başladı kekleri. Bedavaya.
Onun için kek yapmak terapiydi; düşünmek, beynindekileri boşaltmak için farkına varmadan bulduğu ’‘sağaltım’’ yoluydu.
Kek hamurunu mikserle çırparken, her yeri una bularken, çıldırmış gibi görünüyordu. Ev arkadaşları da onun çıldırdığını düşünüyordu.
Oysa o asıl, ’‘o kekleri yapmasaydı’’ çıldırabilirdi...
*
Sinirlenince evi temizleyenlere "Neyi temizlemeye çalışıyorsun aslında, düşün bakalım" demeyi öğrendiğimizden beri, şöyle çitileye çitileye dertlerimizden kurtulamıyoruz.
Asabı bozulunca dağ gibi ütülere girişenlere, "Neyi düzeltmeye çalışıyorsun aslında. Çamaşırları mı? Hayır" demeyi öğrendiğimizden beri, o antidepresanımız elimizden alındı. Çıldırıp bir anda beş yemek birden yaparken durduruyoruz arkadaşlarımızı:
Niye bunları yapıyorsun?
Deli gibi doğradığın, bir alt, bir üst savura savura kavurduğun soğanlar aslında kim?
O dolmaları kime duyduğun hınçla/öfkeyle dolduruyorsun?
Köfte yoğururken, aslında kimin etine batıyor yumrukların?
’“Bu yeni bilgilerimiz her zaman işe yaramıyor oysa. Bazen gerçekten de ellerimizle bir şeyler yapmamız gerekiyor.
Bin yıllardır kadınlar kendilerini nasıl iyileştirdiyse, o yöntemleri de öğrenmemiz, tekrar etmemiz gerekiyor.
Şöyle kan ter içinde kalıncaya kadar hamur yoğurmanın tadına da varmamız gerekiyor.
Sonra yine çıkarız ve kavga ederiz kılıçlarımızla...
Ama bazen de geçip televizyonun karşısına deli gibi ütü yapmak, bizi o kadar da zavallı yapmaz aslında’” diyordu Ece de bir yazısında.
Haklıydı.
Ne deli gibi ütü yapmak, ne kan ter içinde kalana kadar hamur yoğurmak, ne sabahtan akşama kadar kek pişirmek, ne yerleri kazırcasına silmek, ne o raftaki bardakları, tabakları klorlu/deterjanlı sularla köpürtüp parlatmak zavallılık.
Beyin yorgunluğunu, beden yorgunluğuyla yenmeye çalışmak. Kirlenen zihninizi lekelerden arındırmak. Çürük meyveler gibi acıyan içinizi, içinizden soyup atmak sadece.
Unutmaya çalışmak.
Zehirli insanlara dönüşmemek için annelerimizin, büyük büyük ninelerimizin, bizden yıllarca önce keşfettiği, bin yıllık tedaviden faydalanmak.
Gerçeklerden kaçışın en zararsız yolu, yemek yapmak/yer silmek/çamaşır-bulaşık yıkamak.
Tecrübeyle sabittir ki; ev ahalisine sağladığı yarar ve ruh sağlığınıza verdiği fayda da cabasıdır.
Bu arada, Grey’’s Anatomy dizisini izlemeyenler için de not düşelim.
Günlerce, haftalarca kek yapan Dr. İzzie, elindeki unu/hamuru sildi; yeniden mesleğine, çok sevdiği cerrahlığa döndü.
Her gün yeni bir post-modern ruhsal hastalığın yumurtlandığı dünyaya, ’‘kek yaparak kendini tedavi eden doktor’’ unvanıyla!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gürgen Kral
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Atatürk bizden biridir!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (6) “Hamam mı? yoksa Spa mı?”
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Rüşvet ile jest arasında!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva