HSYK seçimlerinin sonuçları malum.

11 bin küsur oyun kullanıldığı seçimleri, basının haftalar önceden ’‘Ankara listesi’’ diye duyurduğu ’‘Adalet Bakanlığı’’ listesi kazandı.

7 üyeli HSYK’’da Adalet Bakanı ve Müsteşarın bulunmasına ’‘yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı zedeleniyor’’ diyenler (ki haksız bir suçlama değildi) Adalet Bakanı ve Müsteşarın üzerine, üç bakanlık üyesi daha seçip 2’’yi 5’’e yükselterek, bu antidemokratik durumu ’‘demokrasi lehine’’ değiştirdiler şükürler olsun!

16 HSYK üyesinin tamamının bakanlık yakını isimlerden oluşması, ’‘demokrasi’’ diye tutturan AKP’’nin derdinin demokrasi olmadığını gösterse de ’‘çıkmadık candan umut kesilmez’’ diye ortada gezinenler de yok değil. Bu kesimi genellikle ’‘yetmez ama evet’’çilerin oluşturduğunu söylemeye bilmem gerek var mı?

*

Ankara listesiyle ilgili gelişmeleri izlerken, merak ettiklerimden biri de bu hafta sonu yeni baro yönetimini seçecek olan İzmir’’in, HSYK seçimlerindeki oylarının ne olacağıydı.

Sonucu, dün Kemal Göktaş imzalı haberle gazetevatan.com’’dan, ’“İzmir, HSYK’’da da muhalif’’ başlıklı haberden öğrendim.

İzmir hariç tüm illerde Adalet Bakanlığı’’nın desteklediği adaylar ilk sırada yer alırken, İzmir’’de en çok oyu YARSAV adayı almış.

’“Böyle bir seçime, nasıl bir mekanizmayla hakim olunur ve tulum liste çıkarılır bundan?’” diye soran kafası karışıklara/iyimserlik damarı kabarmışlara cevap, Göktaş’’ın hazırladığı haberde var; şöyle ki:

’“HSYK’’ya yapılan üye seçimini Adalet Bakanlığı’’nın destek verdiği listesinin firesiz kazanması üzerine başlayan tartışmalar devam ederken, oyların il bazında analizi ortaya ilginç sonuçlar çıkarıyor.

HSYK seçiminde her bir seçmen, seçilecek üye sayısı kadar adaya oy verdi. Yani adli yargıdaki hakim ve savcılar 7 asıl ve 4 yedek olmak üzere 11 adayın ismini işaretlerken, idari yargıda 3 asıl 2 yedek olmak üzere 5 adayın ismi işaretlendi. Bu durum seçmen hakim ve savcıların karma liste yapmalarına imkan verse de, kullanılan oyların dağılımı genellikle ’‘blok’’ olarak oy kullanıldığını gösterdi. Bu yüzden seçimde kullanılan oyların ayrıntılı bir analizi için, her ilde ilk sırada gelen adayın oyuna bakıldığında şu sonuçlar ortaya çıkıyor:

HSYK üyeliği seçiminde İzmir hariç, bütün illerde ilk sıraları Bakanlığın listesindeki adaylar kazandı.

İzmir’’de 534 oyun 279’’u YARSAV adayı ve İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Güngör Tosunoğlu’’na gitti. İkinci sırada 255 oyla Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Okur yer aldı.

Diğer bütün illerde ilk sırada Bakanlığın adayları yer aldı.

Bakanlığın listesinin ’“başarı oranı’” genç hakim ve savcıların görev yaptığı küçük illerde çok daha yüksek oldu.

En az seçmenin oy kullandığı Bayburt’’ta, kullanılan 9 oydan bakanlığın desteklediği 6 adaya da 9’’ar oy çıktı.

Bingöl’’de 37 oyun 36’’sı,

Tunceli’’de 42 oydan 39’’u,

Niğde’’de 43 oyun 39’’u,

Ardahan’’da 29 oyun 26’’sında bakanlığın adayları ilk sırada yer aldı.

Van’’daki idari yargı seçiminde ise 24 oydan 23’’ü bakanlık adayının oldu.

Bakanlık bütün illerde ilk sırada gelse de, şehirler büyüdükçe, bakanlık listesine verilen destek oranı da azaldı.

Yargı kulislerinde, bakanlığın listesindeki isimlerin genç hakim ve savcılar tarafından bu kadar tanınmasının mümkün olmadığı, küçük illerdeki hakim ve savcıların neredeyse tamamının bakanlığın listesindeki isimlere oy vermesinin, bakanlığın propaganda yaptığını gösterdiği yorumları yapılıyor. Bakanlığın desteklediği iddia edilen adayların, özellikle taşradaki hakim ve savcılara nasıl duyurulduğu da tartışılıyor..’”

*

Anayasa Mahkemesi’’ne Afyonkarahisar Baro Başkanı Celal Mümtaz Akıncı seçildi biliyorsunuz; baroların oylarıyla.

AKP’’ye çok yakın olduğu bilinen Akıncı’’yı, 78 baronun nasıl olup da belirleyip seçtiğinin cevabını da, geçen hafta Milliyet Ege’’nin yazarı sevgili arkadaşım Feyzi Hepşenkal açıklamıştı.

Bu yasada yine hünerlerini sergileyen AKP, barolara öyle bir güzellik hazırlamış ki; sonucun farklı çıkması şaşırtıcı olurmuş.

Çünkü bu seçimde her baronun bir tek oyu var.

İstanbul'da 25 bin avukat var, oyu bir;

İzmir’’de 5627 avukat var, oyu 1,

Artvin'de 54 avukat var, oyu bir.

Ankara'da 9 bin avukat var, oyu bir. Bitlis'te 38 avukat var, oyu bir.

Denizli Barosu’’nun üye sayısı 729, Anayasa Mahkemesi’’ne üye seçiminde oy hakkı 1.

Kars Barosu’’nun üye sayısı 97, Anayasa Mahkemesi’’ne üye seçiminde oy hakkı 1.

Sevgili Hepşenkal da yazısında soruyordu haliyle:

’“Ve sonuçta, her baro başkanının ’‘kendi üyelerini temsilen 1 oy’’ kullandığı seçimde; Afyonkarahisar Barosu Başkanı Celal Mümtaz Akıncı 41 oy alarak birinci oldu ve TBMM’’de AKP’’lilerin oyu ile Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi.

Ne oldu şimdi?

İktidara göre: Anayasa Mahkemesi’’ne üye seçimi demokratikleşti!’”

 

E haliyle ben de soruyorum şimdi İzmir Barosu’’nun şu anki Baro Başkanı’’na ve 24 Ekim’’deki seçimlerde yine başkanlığa talip olan Özdemir Sökmen’’e.

Referandum öncesi İzmir Barosu yönetimi olarak ’‘bu adaletsiz seçime karşı’” nasıl bir ses verdiniz; verdiniz de biz mi duymadık?

Seçim sistemine, İzmirli avukatların 5 bin 627 oyunun 1 oy hakkı sayılacak olmasına, nasıl bir tepki gösterdiniz?

’“Ücretsiz aşı kampanyası’”na bile kayıtsız kalmayan duyarlı İzmir Barosu, yargıyı ilgilendiren mesleki bir konuda, Türkiye’’ye/İzmir’’e nasıl bir öncülük yaptı?

Sonuçta HSYK seçimlerinde tek muhalif sonucun İzmir’’den çıkmış olması, sizin bu muhaliflikteki payınızı/katkınızı sormamıza engel teşkil etmiyor, değil mi Sayın Sökmen?