Yaşadıklarımızı nasıl unuturuz?

Güneş hala pırıl pırıl parlasa da…

Türkiye'nin havası hissedilir bir şekilde soğumaya başlasa da…

Politikanın havası…

Aksine…

Afrika sıcağından farksız (!)…

Yılların siyasetçisi…

MHP'nin…

Aralıksız 27 yıldır Genel Başkanlığını sürdüren Devlet Bahçeli

Önceki gün…

İkinci kez, 'Teröristbaşı Meclis'e gelsin' çağrısını tekrarladı…

Bununla da kalmadı…

Kalbinden geçenleri şöyle sıraladı:

'Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, enflasyona darbe indirilirse, Sayın Erdoğan'ın bir daha seçilmesi doğal ve doğru tercihtir… Bu kapsamda Anayasal düzenlemeyi yapmak görevimizdir… CHP içinde aday mı arayacağız? Bize göre Erdoğan tek seçenektir…'

***

Bahçeli'den sonra; yan salondaki CHP grubunda…

Özgür Özel kürsüdeydi…

Altıok'un Genel Başkanı…

Dalgalı denizden farksız bugünkü havasında…

MHP Genel Başkanı'na şu sözlerle…

Maziyi (geçmişi) hatırlatıyordu:

'Geçmişte (Senden Cumhurbaşkanı olmaz!) dediği Erdoğan'ın seçilmesi için Abdullah Öcalan'ı Meclis'e getirmekten bahsetmektedir…'

***

Bu karşılıkla 'ifade yarışı'nda…

Büyük olasılıkla gözden kaçan önemli bir ayrıntı var:

'Bundan sonra ne olur?'

Böylesi konuşmalar 'siyaset gereği' devam eder…

Ancak…

Bu politik atışmaların arasında…

Oy kullanan…

Siyasilerin bugününe ve yarınlarına kısmen da olsa…

Elindeki 'oy pusulası' ile…

Aslanlar gibi yön veren vatandaş ne düşünüyor?

Hepsinden önemlisi 'yarınlar' için…

Neler planlıyor?

***

Mesela…

Türk milleti 'Bebek Katili'nin Gazi Meclis çatısı altında…

Konuşmasını istiyor mu?

Her kabir ziyaretinde…

PKK'nın şehit ettiği evlatlarının mezar taşını…

Gözyaşlarıyla temizleyen anaları / babaları…

Bi'kez daha kahretmek…

Kime ne kazandırır?

Buna vesile olan siyasi partilerin 'bir numaraları'

Gece…

Başlarını yastığa koyduğunda uyuyabilirler mi?

***

Yakalandığında…

Uçakta…

'Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim... Fırsat verirseniz, hizmet ederim…'

Diyerek korkudan tir tir titreyen bebek katilini…

Tarih yazmış, devlet yaratmış Gazi Meclis'in çatısı altında mı konuşturacağız?

Terör örgütü…

Büyük olasılıkla Apo'nun adı anıldı diye…

Terör örgütü…

Sadece 'iki terörist' ile…

Güpegündüz…

Ankara'nın kalbindeki TUSAŞ'a saldırarak…

Canımızı yakmadı mı?

Hem de bu kadim milletin 'acısı'nı katlayarak…

Bi'daha düşünün…

***

N'olur, önce bu güzel Vatan'ı koruyalım…

Gözümüzden sakınmayalım…

Her konuşmamızda 'barış' diyelim…

Ama…

'Teröristin izniyle' değil!..

***

Bitiriyoruz…

Ben Devlet'im…

Adım; 'Türkiye Cumhuriyeti'

101 yaşındayım…

Bu vatanı…

Bu millet…

Canıyla, kanıyla, gözyaşıyla inşa ettik…

Başımıza ne geleceğini…

Tahmin bile edemeyeceğimiz…

Kaygan bir zeminde yürümeyelim…

MHP Lideri Sayın Bahçeli'nin…

Şu sözlerini eleştiriyorlar:

'Devlet'te devamlılık, siyasette istikrar için Sayın Erdoğan güvencedir… Tecrübe ve birikimiyle bize göre tek seçenektir… Bunun için Anayasal düzenleme yapmak görevimiz arasındadır…'

Bu bir siyasi söylemdir…

Karar verecek olan…

Vatandaşın Yüce Meclis'e gönderdiği vekilleriyle gerçekleşecek…

Ancak unutulmaması gereken bir ayrıntı var…

Mevcut Anayasa'ya göre…

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın yeniden adaylığı için…

Sadece iki yol var…

Meclis'te 360 milletvekilinin oyuyla 'erken seçim' kararı alınması veya Anayasa'nın ilgili hükümlerinin değiştirilmesi gerekiyor… Ancak 313 sandalyesi olan Cumhur İttifakı'nın her iki seçenek için de CHP ya da DEM'in desteğine ihtiyacı olacak; bu kesin…

Nokta…

Hamiş: Terör Örgütü PKK'nın, Siirt'in Eruh İlçesi'nde gerçekleştirdiği ilk hain saldırı, aradan geçen '40 yıl'a rağmen hafızalardan silinmedi… Gerisini genç kuşak hariç hiç unutmadık...

Sonsöz: 'Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur… Düşmem dersin düşersin; şaşmam dersin şaşarsın; öldüm der durur yine de yaşarsın… / Hz. Mevlana…'