Bunların ayrı partilerde bulunmaları tamamen taktik gereğidir. AKP liderliği de, BDP liderliği de, meselelere ’“önce ben’” mantığıyla yaklaşırlar.
Bizler, ’“önce vatan’” deriz, bunlar ise önce benim aşiretim- cemaatim, kalırsa ümmetim derler.
AKP ve BDP Liderlerini yalan makinesine oturtsanız, ve aşağıdaki soruları sorsanız, ikisinden de aynı cevapları alırsınız. Yürekleri yeterse denemesi bedava;
a)Laik Cumhuriyet mi ? b) İslam Cumhuriyeti mi?
a)Atatürk mü ? b) Şeyh Said mi?
a)Fevzi Çakmak mı ? b)Mehmet Zahid Kotku mu?
a)İlker Başbuğ mu ? b)Barzani mi?
a)Yılmaz Büyükerşen mi b)Osman Baydemir mi ?
a)İbrahim Tatlıses mi ? b)Şivan Perver mi?
Bu soruları çoğaltmak mümkün. Bu sorulara yapışık ikizlerin verecekleri cevaplar hep (b) dir. Çünkü bunların alfabeleri bile (a)dan değil, (b) den başlar.
Şimdi sizlere bu yapışık ikizlerin gizli ortaklıklarının en açık delilini veriyorum.
Önümüzdeki Anayasa referandumunda, sözümona AKP ile BDP ayrı saflarda görünüyorlar. Gerçek öyle mi acaba?Beraberce bakalım’…
Geçtiğimiz hafta; BDP’’nin Konya ili girişindeki bir benzinlikte düzenlediği mitingde, Emine Ayna, karşısındaki 100-150 kişiye haykırıyor ve Anayasa’’nın değiştirilemez ilk üç maddesinin kaldırılmasını istiyordu. Bir de üstüne basa basa, ’“biz hayırcı değiliz, biz boykotçuyuz’” diyerek, referandumda sandığa gitmeyeceklerini ilan ediyordu.
Ayna, bu konuşma sırasında da durmadan, ’“Siz Kürt halkını beyinsiz mi zannediyorsunuz! Niçin hayır diyelim?’” diye haykırıyordu. Bu sözlerle AKP’’ye gereken mesajı da veriyordu; ’“Bakın biz çok akıllıyız, AKP gibi bizi destekleyen bir partiye kazık atmayız, desteğimizi de gizli veririz.’”
Peki bu Emine Ayna ve Yapışık ikizi AKP, Türk Milletini ’“beyinsiz mi’” zannediyorlar?Oynanan oyunun farkında değil miyiz?Açıklayalım;
2007 Seçimlerinde alınan oylara bir göz atalım:
Türkiye Genelinde:
Seçmen Sayısı :42.799.303
Kullanılan oy :36.056.293
Geçerli Oy :35. 049.691+226.784(Gümrükteki geçerli oy)=35.276.475
AKP bu geçerli oyun 16.327.291’’unu alarak %46.58 oranına ulaşmıştır. Bağımsızların, yani BDP+Mesut Yılmaz+Kamer Genç oyları ise: 1.864.971’’dir. Bu da, geçerli oyların %5.32 sini oluşturmaktadır. Yılmaz ve Genç’’in aldığı oyları düşersek, bu Kürtçü-Bölücü partinin aldığı oy, 1.800.000 dir.
Nüfus artışı ile yaklaşık 2 Milyon seçmenin ’“Hayır’” oyu vermeyip, sandığa gitmemesi, AKP’’ye en az % 5 lik bir avantaj sağlayacaktır. Yani AKP, 2007 Genel Seçimlerinde aldığı 16.327.291 oyun eksiğini de alsa, görünen yüzdesi daha yüksek olacaktır.
Kısaca AKP ile BDP arasında ’“kayıkçı kavgası’” olarak nitelendirebileceğimiz danışıklı bir dövüş vardır. BDP, sandığı boykot ederse, AKP’’nin ekmeğine sayısal olarak yağ sürecek, AKP’’ de ’“Bakın, hayır oyları, CHP+MHP+BDP’” diye propaganda yapma şansını yakalayacaktır.
Türk Milletinin düşmanı olanların bilmedikleri, anlayamadıkları, algıyamadıkları çok önemli bir gerçek var;
Türk Milleti’’nin yapısında, çok zor zamanlarda ortaya çıkan ve kendisini aldatmaya kalkanları kahredecek bir, ’“Sağduyu Cevheri’” vardır. Tüm Türk Milleti, tıpkı Kurtuluş Savaşı’’nda olduğu gibi, tıpkı Cumhuriyet Mitingleri’’nde olduğu gibi, kimse ile konuşmadan, sadece hissederek, doğru yerde durmasını başarmış asil bir millettir.
Bu kez de başaracaktır. Tüm dış kaynaklı propagandalara, içerdeki satılık kalemlere, din istismarcılarına, Ordu düşmanlarına, takkeli liboşlara, sadaka dolandırıcılarına ve bölücülere rağmen 12 Eylül 2010 günü yine doğru yerde duracak, ve kendisine tuzak kuran bu kolpocuları, suratlarına atacağı ’“HAYIR’” şamarı ile sandığa gömecektir.