Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Türkiye'de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terörist başı Abdullah Öcalan ile ilgili kullandığı sözler sonrası başlayan tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.

Bahçeli partisinin grup toplantısında, 'Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, 'Umut Hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın' ifadelerini kullanmıştı.

Bahçeli'nin açıklamaları sonrası birçok siyasi partiden tepki yükselirken bir tepki de Vatan Partisi İzmir İl Başkanlığı'ndan geldi. Egedesonsöz'e konuşan Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Serhan Bolluk dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

KÜRTLERİ KAZANMA YOLU PKK DEĞİL
Terör örgütü PKK'nın ezilmesi gerektiğini belirten Bolluk, 'Öcalan'ın meclise gelip konuşma yapması için bir hukuk yok. O bir mahkûm. Hükümlü. Cezaevinde. Oradan çıkarılıp nasıl meclise gelecek. Benim sorum bu. Sayın Bahçeli'nin açıklamalarına gelelim, işin siyasal kısmına. Şimdi bu açıklamanın Devlet Bahçeli'den gelmesi tabii çok ilginç ve manidar. Tam yeri Türk devleti Öcalan'ı kullanır. Bu başka bir şey. Ama kullanmanın yolları vardır. O Türk devletimizin elinde bir aparat. PKK nasıl Amerika'nın aparatıysa Öcalan da Türk devletinin aparatıdır. Bunu kullanmanın yolları vardır. Ama bu meclis kürsüsüne çıkarmak olur mu? Şimdi PKK'yla neyi konuşacaksınız? En son olan olay ortada. Adamlar geldiler bizim kalbimize bomba bıraktılar. Neyi konuşacaksınız? PKK için tek bir şey var ezilmek. Türk devleti, Türk ordusu, Türk polisi, PKK'yı ezip geçiyor zaten. Bakın eylem yapamaz hale gelmişlerdi. Ama ne oldu şimdi? Yani bunlar bir yerde diyelim ki bir gösteri falan yapacaklar. En önemli buldukları bir konu da... Ankara'dan götürdükleri o şef dışında, parti dedikleri o HDP'nin şefleri dışında adam bulamıyorlar. 30-40 kişilerle koskoca Diyarbakır'da Hakkari'de güya eylem yapıyorlar. PKK bu durumda. Şimdi sen bunu kuyudan çıkartıyorsun. Kuyuya gömmüşsün bir güzel. Gömüyorsun gömmeye devam ediyorsun. Ondan sonra bunu kuyudan çıkarmak için bu açıklamaları yapıyorsun... Yani bizim Kürt'ümüzü kazanmanın eğer kazanılacaksa diyelim ki yolu bu mu? PKK üzerinden mi kazanacağız biz Kürt'ümüzü? Böyle bir şey olabildi mi? PKK Amerika'nın aparatı. Amerika ne derse onu yapan bir örgüt. PKK taşeron bir örgüt. Amerika'nın sözünden bir adım çıkamaz. Yani Amerika'nın haberi bilgisi dışında nefes alamaz. Bütün lojistiği, mühimmatı veya maaşı aklınıza gelen her şey Amerika'da. Nasıl olacak? Yani burada muhatabımız bizim PKK değil aslında Amerika. Ha Amerika'yı ikna edebilir misiniz? PKK'nın silah bırakması konusunda Amerika'yı ikna edebilir misiniz? Bunu hangi kuvvet yapabilir? Dolayısıyla burada tek bir yol var. O da bugüne kadar izlenen uzun süredir izlenen yol dışında bir yol yok. Bunları izleyecekler silahla. Barış eli uzaktaydık güya değil mi? 120 ayrı hedefi bombaladık. Böyle yapmalıydık da zaten onda hiçbir sorun yok, başka ne yapacaktık ki zaten. Ama ne oldu barış eline? PKK üzerinden, Öcalan üzerinden Kürtleri kazanmak diye bir şey var mı? Kürt'ümüz bizim Kürt'ümüz. Cehennemde tek bir Kürt kalana kadar biz de yanarız. Türk de biziz Kürt de biziz. Bu ayrı bir konu. Ama bunun yolu PKK değil ki. PKK üzerinden geçmiyor bu. Öyle bir yol yok. Orası hayal, orası rüya. Sayın Bahçeli'nin rüyaları onlar. Ha bunu niye yaptı Sayın Bahçeli? Artık onu sormak lazım ama bizim tabii endişelerimiz var. Görev mi icra ediyor? Kendisine verilen bir görevimi icra ediyor. Birdenbire bu nereden çıktı? Öcalan'ı meclis kürsüsünden konuşturmalar falan, PKK'ya el uzatmakla... HDP'ye veya parti işte fark etmez gelince. Dünyanın neresinde var böyle bir şey? Amerika şimdi biliyor. Yapabilir Amerika'da bunu? Yani nefesini daha çıkmadan keserler. Ama biz de mecliste bir güzel meclis dışından konuşuyor, atıyor, tutuyor. Sayın Öcalan diyor, onu diyor, bunu diyor, PKK bizim kalemizdir diyor... Bunları söylüyor adam, meclis kürsünden… Onlarla böyle bir parti dolaşıyor ortalıkta. Ortada parti olan terör örgütünün uzantısı dolaşıyor. Onu kapatacağımıza yok DEM parti böyle, DEM parti şöyle tartışılıyor' dedi.

HER ŞEY MORALDİR
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yapılan açıklamaların zarar verdiğini söyleyen Bolluk, 'Biz siyasal olarak burada yapılması gerekeni yaparız. Eylem gerekirse eylem de yaparız. Ama doğru eylem yaparız. Ama bir şey söyleyeyim size. Bu zaten olmayacak bir şey. Ya böyle bir şey olmayacak. Olamaz yani. Türk milleti, Türk devleti buna izin vermez. Bu ortaya atıldı. Millet şimdi bunu sakız gibi çiğniyor. Farkındayız. Ondan sonra bir şeylere alıştırılmaya çalışılıyor toplum. Ama yani ne Türk milletine, Türk devleti öyle Öcalan gelecek de meclis üstünden konuşacak bu olacak iş değil. Sayın Bahçeli'nin kendisi de biliyor bunun olmayacağını. Siz herhangi bir hükümlüyü Meclis kürsüsünden konuşturabilir misiniz? Tecrit kaldırmak da yetmez. Evet ne yaparsınız? En sonunda affedersiniz. Bakın bu olur. O zaman olur. Cumhurbaşkanı yetkisi var. Öcalan'ın hükmünü kaldırayım der kaldırır. Peki bunu Türk milleti kaldırır mı? Türk milleti ve Türk devleti Öcalan'ın affedilmesi gibi bir şeyi kaldırmaz. Ama işte bunlar böyle söyleniyor. Ne oluyor? Akıllar bulanıyor. En önemlisi bakın PKK'yla verilen mücadeleye zarar veriyor bu. Çünkü her şey moraldir. Savunma sanayimizin geliştirdiği silahlarla vesaire ama her işin başı insan. O SİHA'ları da o roketleri de o uçakları da kullanan insan o insanların moralini bozuyorsunuz, o insanların kafasını bulandırıyorsunuz. Oraya bomba atmaya giden pilot. Bir yandan o an diyor bu Öcalan'ı affetmeye hazırlanıyor bunlar diyor. Dolayısıyla yani buna zarar veriyor... PKK'yla yapılan mücadeleye, ordumuzun, polisimizin, korucularımızın, jandarmamızın mücadelesine zarar veriyor' diye konuştu.

BAHÇELİ BÜYÜK PLANIN PARÇASI
Bahçeli'ye yüklenen Bolluk, 'Burada büyük bir planın istediğini söylememiz lazım. Yani daha büyük bir plan. Bahçeli sadece onun bir parçası. Özgür Özel zaten orada şampiyon. Tabii Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konularda böyle davranmayacağını düşünüyoruz. Yani oralardan bu işin döneceğini düşünüyoruz. İnşallah döner ama dönmese bile bu yollar kapalı. Onu söyleyeyim. Yani öyle affedilmesi ilişkisinden konuşmasın. Yani partiyle el sıkışılması falan diyorlar. İşi başka bir şey. Bayramda seyranla gidip el sıkışmak. Bu başka bir şey. Mecliste yan yana oturuyorsun. Birbirinin elini sıkarsın. Gider kuliste meclis kulisinde çay içersin. Onlar başka şeyler. Biz bunlara da takılmayız zaten. Ama siyasal söylem olarak biz elimizi uzatıyoruz gibi bir şey... Yani PKK'ya neyi neyin elini uzatıyorsun ya? Daha geçen gün 120 tane merkezini bombaladı. Bu el bu mu yani? Ne? Yapılmayacak mıydı? Yapmasa mıydık? Yani böyle tutarsız saçma sapan bir durum' dedi.

KARPUZ GİBİ BÖLÜNÜR
Kendilerinin elinde olması halinde Öcalan'ı kullanabileceklerini söyleyen Bolluk, 'Öcalan Türk Devleti'nin elinde bir aparat. Türk devleti onun istediği gibi kullanır ama kullanamadı bugüne kadar. Yani yeterince ve gereğince kullanamadı. O da bir akıl meselesi. Vatan Partisi iktidarda olsaydı bakın görün Öcalan'ı nasıl kullanırdı... O ayrı bir olay. Yani çünkü Öcalan kendisi söylüyor. Ben diyor istediğinizi yapayım diyor. Ne istiyorsunuz benden diyor. Yani istediğimiz belli. Sen çıkacaksın çatır çatır bunları söyleyeceğini örgütüne duyuracaksın. O ayrı bir konu. Ama bu meclis dışından konuşmak değil. Bir tane kameranın önüne oturturlar bir güzel konuşturulur. Konuşur da onu da söyleyeyim. Vatan Partisi konuşturur. Ondan sonra da o örgüt duman olur. Ortasından ikiye karpuz gibi bölünür' ifadelerini kullandı.

Beştepe'de kritik zirve: Erdoğan, Bahçeli'yi kabul etti! Beştepe'de kritik zirve: Erdoğan, Bahçeli'yi kabul etti!