Umarsız savruluş!

Yaşam garip bir hal aldı...

Siyasetten başlayın hemen her alanda ters köşeye savrunulan bir süreçten geçiliyor...

Bırakın düşünce olarak, konuşma diliyle bile siyasilerin nerelerden nereye geldiklerini, siyasi kazanımlar adına neler söylediklerini izledikçe şaşırıyoruz!

Gerçekte bu bizim şaşkınlığımız değil!

Kendi siyasi paydaşlarının, peşlerinden sürükledikleri kitlelerin şaşkınlığı!

'El verdim el alayım', 'Barışı, kardeşliği inşa edelim', 'Terörist başı gelsin mecliste konuşsun', 'Açılan pencereyi kimse kişisel hesapları için heba etmesin' derken...

İnce hesapların söylemden eyleme dönüştürülüp, tıpkı geçmişte olduğu gibi ince ince devreye sokulduğuna tanıklık ediyoruz...

Ve şaşkınlık, el yükseltmeler, devlet önermeler, gelsinler-gitsinler, nasıl gelirler vs. tartışmaları içinde...

Beş yıllık tecrit kaldırılıp, İmralı ile haberleşme kapısı açıldı bile!

Bu ne hız!

X

Olup biteni izlerken...

Türkiye'nin en güvenlikli yerlerinden biri olarak bilinen TUSAŞ'a hain saldırı oldu!

'Zamanlama manidar' deniyor ama bu saldırının 24 saat içinde düşünülüp gerçekleştirilmiş olabileceği olası mı?

Terörün her türlüsüne lanet olsun!

Saldırıya getirilen yayın yasağı, sosyal medya daraltması gibi girişimlere karşın o anı içerden gösteren kimi fotoğraflar bir anda yayıldı!

'Nasıl oldu? Kimler yaydı? İçeriden destek mi gördüler?' gibi sorular kamuoyunda sorgulanıyor...

Saldırganların Suriye'den sızarak geldikleri söyleniyor. Ankara'ya kadar o ağır silahlar ve bomba yüküyle nasıl geldikleri de sorgulanıyor tabi...

Umarız sorular önümüzdeki süreçte yanıt bulur!

Daha önceki terör saldırıları gibi tarihin tozlu raflarına kalkmaz!

X

Toplum rahatsız...

Bir anayasa değişikliği tartışması başlatılarak...

Önce mecliste bir tokalaşmayla 'barış' görüntüsü çizilmesinin samimiyetsizliğinden rahatsız!

Ardından konunun 'Öcalan meclise gelsin konuşsun, PKK'ya silah bıraktırsın... Umut hakkı kazansın' söylemiyle farklı bir aşamaya getirilerek, Öcalan'a af kapısı açılmasına tepkili!

Çünkü, yapılanın 'siyasi ikbal' uğruna, geçmiş seçimlerde bir kaç kez uygulanmış yöntem ve girişimlerin bir yenisi olarak görüyor olup biteni...

Gerçekçi bir düşünce ve barış planı olanların 'elindeki hazırlığı, planlarını açıkça öne sürmesini' istiyor!

Böyle bir plan açıklanmayınca da ister istemez oyunun parçası olmak istemiyor...

'Biri kuyuya bir taş attı kim çıkaracak' gibi bekleyiş başladı...

MHP Lideri Devlet Bahçeli konuştu da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan henüz bir yanıt yok!

Kim çözecek bu işi derken, bir anda tecriti kaldırılıp yeğeni ile görüşen Öcalan'dan yanıt geldi bile:

'Ben hazırım...'

Çözün bakalım!

X

Hava puslu...

Toplum kızgın, kırgın, yılmış...

Karmaşık düşünceler içinde...

Siyasi yalpalamalar...

Sağlıkla inanılmaz çürümüşlükle yaşanan çocuk ölümleri...

Eğitimde tarikatlara dönük sürecin hız kazanmış olması...

Hayat pahalılığın çekilmezliği...

Gelir adaletsizliğinin getirdiği çöküş...

İşsizlik... Gencecik üniversite mezunlarının kapı kapı dolaşıp iş arayışları; yurtdışına çıkış için yol arayışları...

Yetmezmiş gibi sokaklardaki cinnet hali!

Bir yanda sorunlar yumağı...

Bir yanda umarsızlık...

Savrulup gidiyoruz!

Nereye?