Üç harfli marketlerin gazabı!

Komşuyduk…

İki apartman yanımızdaydı mahallemizin bakkalı…

Hizmete açıldıktan bir ay sonra pandemi başladı.

Bakkalımız…

O zor günlerde, kimin ne ihtiyacı varsa…

Yoğurttan makarnaya, ekmekten meyveye sebzeye…

Evlere servis etti.

Pandemi bitti, daha çok müşterisi oldu.

Alan da satan da memnundu.

***

Ne olduysa, son bir yıl içinde oldu.

Satışları giderek azaldı bakkalımızın…

Dükkana uğrayan müşterilerin sayısı da düştü.

Çünkü fiyatlar anormal yükselmişti.

Bazı ürünler iki, hatta üç katına çıkmıştı.

Marketin işletmecisi, artan fiyatları müşterisine anlatmasına anlatıyordu, faturaları göstererek…

Vatandaş hak veriyordu, ama…

Alım gücü dip yaptığı için poşetleri doldurup evine gidemiyordu artık eskisi gibi…

İhtiyacı olanları, az az almak zorundaydı.

***

Ekonomik krizin tüm bu olağan hikayeleri yaşanadursun…

Bir yıl önce, mahalle bakkalımızın 50 metre ötesine üç harfli marketler zincirinden bir mağaza açıldı.

Bizim bakkalın üç kuruşluk kazancına göz dikildi.

Oysa yönetmelikler, en az 200 metre öteye açılmasına müsaade ediyordu.

Bu kurala nerede uyulmuştu ki, bizim mahallede uyulsun!

Bir yıl önce ters gitmeye başlayan işler, her ay biraz daha kötüleşti.

Ve kepenk kapattı bizim mahallenin bakkalı…

Pes etti!

'Devren kiralık' tabelasını yapıştırdı.

***

Artık mahallemizin bakkalından alışveriş yapamayacağız!

Çünkü onu yaşatamadık.

Bizi o üç harfli market zincirlerine mahkum ettiler.

Böyle bir tehlikenin varlığı senelerdir biliniyor.

Yapmayın, etmeyin; her köşe başına üç harfli market açarak esnafın kalbine hançer saplamayın, diye yazıyoruz, çiziyoruz.

Maalesef ne bu uyarıları, ne de esnafın çığlığını duyan var!

***

İzmir Bakkallar Odası'nın resmi verilerine göre 1 Ocak 2024'ten 9 Temmuz tarihine kadar…

Yani toplam 210 günde 496 bakkal kapanmış.

Diğer bir deyişle, her gün ortalama 2 bakkal kepenk indirmiş.

Bizim mahallenin bakkalı Adnan Avran da o kervana katıldı.

Adnan Bey, kepengi kapatıp giderken mahalle sakinleriyle tek tek vedalaştı, helallik aldı.

Üzgündü, canı sıkkındı.

Çünkü o da bizden biri olmuştu.

'Nasip buraya kadarmış Muhittin abi' dedi ve içini döktü.

'Büyük şair Orhan Veli, hani, Beni bu güzel havalar mahvetti, diyor ya… Beni de, benim gibi pek çok esnaf arkadaşımı da bu üç harfli zincir marketler mahvetti! Bunların bakkala, manava, kasaba, fırına her yere zararı var. Bizim dükkanı merkez aldığımızda çok değil, 300 metre çapında bir alanda 6 tane üç harfli mağaza var. Bunlardan ikisi, ben dükkanı açtıktan sonra geldi. Hele birisi vardı ki, 50 metre ötede açıldı. Hepimiz üç harfli marketlerin gazabına uğruyoruz. Yönetmelik, en az 200 metreye açabilirsin diyor ama 50 metre yakınıma açıldı. Bunu devlet neden denetlemiyor?'

Adnan Avran, sitemlerine devam etti:

'Dükkana aldığım bir ürünü, bir hafta sonra aynı fiyata alma şansım olmadı son bir yılda. Fiyatlar acayip arttı. Artan rakamları müşterilerimize anlatırken, utanıyordum. Bir kilo elma almak yerine iki tane alıp gitmeye başladı. Raflardaki ürünlerimizin satışları her geçen hafta azalmaya başladı. Hep zarar, hep zarar, nereye kadar! Ben pes ediyorum.'

***

Yurttaşlara çağrımdır.

Biz mahallemizin bakkalını yaşatamadık, üzgünüm.

Her köşe başına üç harfli bir market açılmasına engel olamadık!

Sadece bakkallar mı kapanıyor?

Lokantalar,büfeler, kasaplar, kahvehaneler, manavlar da teslim oluyor bu zalim ekonomiye…

O kadar yazdık çizdik, engel olunmasını sağlayacak adımlar atması gerekenleri harekete geçiremedik!

Diyeceğim odur ki…

Eğer sizin mahallenizde hala bir bakkal varsa…

Lütfen onu yaşatın.

Unutmayın; Allah gecinden versin, öldüğünüzde cenazenizi zincir marketler değil, mahallenin esnafı kaldıracak!