Türkiye’nin kanayan yarasına parmak bastı

Eski Türk filmlerindeki…

O meşhur cezaevi sahnesini gözünüzün önüne getirin…

Seven kalpler 'kümes teli' ile birbirinden ayrılmış…

Bu bir 'yarı açık görüş' sahnesi…

En azından eskiden böyleydi…

Genç kadın, 'Hapisten çıkınca yepyeni bir hayatımız olacak… Minicik evimizin perdelerini bile ben dikeceğim…' diyor…

Yakışıklı esas oğlan hüzünlü…

Sevgilisine umut vermek istemiyor…

'Buradan çıkınca yeni bir dünya kuramayız kara gözlüm… Eski bir mahkuma kim iş verir?'

Acıklı diyalog böyle sürüp, gidiyor…

Mendiller gözyaşlarıyla ıslanıyor…

***

Bu acı tablo yıllardır Türkiye'de devam ediyor…

Kader mahkumlarının çoğu…

Cezaevinden çıktıktan sonra ekmek bulamıyor…

Bulan hayatını kurtarıyor…

Bulamayanların çoğu ne yazık ki suç işlemeye devam ediyor…

Sonunda…

Yeniden cezaevine düşüyor…

***

Ve gelelim bugüne…

Belediyelerdeki taşeron yapısını ortadan kaldırmayı hedefleyen…

696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname…

Ne yazık ki…

'Kasten işlenen bir suçtan bir yıldan fazla hüküm giymiş çalışanlarla belediyelerin yollarını ayırmasını'nı istiyor…

Buna Türkiye'de ilk isyan eden ise…

Karşıyaka'nın CHP'li Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar

Düşünün…

Koca ülkede yaklaşık 1000'e yakın belediye var…

Hiçbir belediye başkanının sesi çıkmazken…

Karşıyaka'nın reisi, 'Eski mahkumları sokağa mı atalım?' diye isyan ediyor…

***

Başkan Akpınar'ın saptaması çok doğru:

'Özel sektörde iş bulamayan hükümlü kardeşlerimizi devlet eliyle topluma kazandırıyoruz… Hükümlüleri yeniden sokağa bırakmamak için ilgili madde kararnameden çıkartılmalı…'

Başkan Akpınar, bununla da kalmıyor…

Bir adım daha ileri gidiyor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na itiraz dilekçesi gönderiyor…

Dilekçe'de çok anlamlı şöyle bir cümle var:

'Bu durum, tüm taşeron işçiler açısından değerlendirildiğinde, Anayasa ile teminat altına alınan (eşitlik) ilkesine aykırıdır… Yaşanacak mağduriyetlerin önlenmesini teminen Bakanlığımıza başvurma zorunluluğu doğmuştur…'

***

Peki…

Hüseyin Mutlu Akpınar dışında…

Hangi belediye başkanı bu hassasiyeti gösterdi?

Aslında…

'Yiğidi öldür, hakkını ver…' misali…

Eski mahkumların topluma kazandırılması, hükümetin de önemle üstünde durduğu bir konu…

Üstelik, son 15 yılda harika örnekler yaşandı / yaşanıyor…

Ancak…

Son son KHK ile bu durum ortadan kalkıyor…

Şimdi ise…

Belediyeler bir yıldan fazla hüküm giyen çalışanı ile yollarını ayırmak zorunda…

Belediyesinde 100'den fazla 'böylesi kader mahkumu'na ekmek veren Başkan Akpınar'a göre…

Bu hem 'eşitlik' ilkesine hem de 'toplum vicdanı'na aykırı bir durum…

Yine Karşıyaka'nın Reisi'ne göre…

Bu çalışanları kapının önüne koymak, ekmeklerini kesmek, onlara yeniden 'Git, suç işle' demekle eşdeğer…

Yine de Başkan Akpınar umutlu:

'Bakanlık yanlıştan mutlaka dönecek…'

Ne acı…

Sadece Karşıyaka Belediyesi'nde böylesi 100 çalışan varsa…

Varın düşünün…

Bu kararla…

Türkiye'de acı çekecek kaç bin 'kadersiz' ekmeğinden olacak…

Sonsöz: 'Helal kazancın üç ölçüsü vardır: Meşru iş, adalet ve alın teri…'