Hep okumuyoruz diye dert yanar dururuz. Ama resmi verilere göre kitap okumada hiç de kötü olduğumuz gözükmüyor. Ülkemizde her yıl basılan kitap sayısında ciddi artışlar var.
Türkiye'de 2015 yılında basılan kitap sayısı bir önceki yıla göre yüzde 12 artarak 384 milyon adedi aştı. Bu rakam yayınlanan kitap sayısı açısından bütün zamanların en yüksek adedine ulaştı. Bu rakamlar kesin verilerdir. Çünkü satılan bandrol adeti ile sağlaması yapılan adetlerdir. 2016 yılının ilk iki ayı rakamlarına bakılırsa bu artış trendinin bu yıl da devam edeceği görülüyor.
Tabi ki basımı yapılan ve dört yüz milyona yakın kitabın yüzde 55'lik kısmını eğitim kitapları oluşturmaktadır. Dolayısı ile basılan kitapların büyük kısmını eğitim-öğretim gören gençlerimiz okuyor veya ders çalışıyor demektir. Eğitim için basılan kitap sayısını toplam sayıdan çıkardığımızda bile kişi başına 4 kitap düşer ki bu da yıllardır bildiğimiz 'Türkiye'de 3 kişiye veya 5 kişiye 1 kitap düşüyor' efsanesini çürütüyor.
Ülkemizde yayınlanan kitapların yaklaşık 200 milyonu eğitim kitaplarından oluşuyor. İnceleme-Araştırma kitapları 64 milyon adet ile yüzde 17'lik oranı oluşturuyor. İnanç kitapları yayınlanan toplam kitapların içinde yüzde 14 ile yaklaşık 53 milyon adede tekabül ediyor. Çocuk-Gençlik kitapları da yüzde 8'lik dilimiyle 30 milyon adede denk geliyor. Yetişkinler için edebiyat ve sanat kitapları ise 19 milyon adet ile toplam basılan kitap içinde yüzde 5'ini oluşturuyor. Akademik yayınlar ise 5 milyon adet ile en alt yüzde 1'lik dilimi oluşturuyor. Bunun yanında ülkemizde yıllık 7 milyona yakın kitap da ithal ediliyor. İthal edilen kitap sayısındaki oran genel orandaki büyümeye göre düşük kalmıştır.
Bu veriler ışığında artık Türkiye okumuyor demek oldukça zordur. Belki Avrupa ülkeleri ortalamasına göre düşük okuma oranına sahibiz ama, çok da kötü olmadığımızı rakamlar söylüyor. Uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan araştırmalarda ise, yeni başlık sıralamasında dünyada 11'inci sırada olan ülkemiz, toplam pazar büyüklüğü bakımından da dünyada 13'üncü sırada yer alıyor. Bandrol satışları ile de tescillenen, Yayfed ve Kültür Bakanlığı verilerine göre Türkiye'deki kitap okuma oranı ortalama kişi başına yıllık 8,62 olarak tespit edilmiştir. Bu da yıllardır okumuyoruz diyerek sürekli dövünmemizin boşuna olduğunu gösteriyor. Tabi ki daha fazla okumak ve araştırmak hem kendimizin hem ülkemizin yararınadır. Yeni nesillere örnek birer birey olmak için okumanın yanında okuduklarımızı hayatımıza uygulayıp örnek insan, örnek vatandaş olmamız en büyük faydamız olacaktır.
Tabi ki kayıtlı ve bandrollü kitapların dışında maalesef korsan kitap basımı da hala devam etmektedir. 2015 yılında yapılan baskınlarda yüzbinlerce korsan kitaba el konulmuş ve işlem yapılmıştır. Bir anlamda emek hırsızlığı diyeceğimiz bu tür basılan kitaplara okuyucuların tenezzül etmemesi gerekmektedir.
Kitap okuma alışkanlığı ailede başlaması gerekmektedir. Okullardaki eğitim- öğretim ile pekişmesi gerekmektedir. Çünkü çocuk ilk eğitimini aileden aldığı için, ebeveynlerin evde gazete, kitap okumaları çocuklarımız için ömür boyu örnek teşkil etmektedir. Artık resmi veriler ile de en azından kişi başı kitap sayımızın doğrusunu öğrenmiş olduk. Bundan sonra okuduğumuz kitap sayısını hep birlikte artıracağız.
Hepinize bol okumalı günler ve yıllar dilerim.