Türkiye'de neden bu kadar çok siyasi parti var?

AK Parti 16'ncı kuruluş yıldönümünü şu sıralarda kutlarken, ister istemez insanın aklına takılıyor...

An itibarıyla acaba Türkiye'de kaç siyasi parti var?

Öyle ya...

Neredeyse son 15 yıldır TBMM'de dört siyasi parti memleketi temsil ediyor...

Şöyle bi'göz attım; bi'de ne göreyim? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bir yıl önceki verilerine göre bu ülkenin 92 siyasi partisi mevcut... Tabelaları da var, üyeleri de...

Bir an düşündüm, acaba Türkiye'nin profesyonel futbol liglerinde, 'eleğin üstünde kalan' bu kadar takım var mı diye...

Bu siyasi parti ordusunun içinde hayli ilginç olanları var...

Mesela, son kurulan 'Osmanlı Partisi'... Sloganı 'Lider Türkiye'... Kurucusu 30 yaşındaki İbrahim Ünye... Alperen Ocakları'nın eski başkanı... 'Bizi parçalara ayıranlar görecekler ki, ecdadımızın ayak bastığı tüm toprakları şaha kaldıracağız' diyen Ünye'nin bir de 'kadın futbol takımı' var...

Bir de 'As Parti' mevcut o listede... Kurucularının büyük bölümü emekli astsubay... Genel Başkan Cavit Kayıkçı, 'En geniş taban bizde' diyor...

Şimdi sakın gülmeyin...

Bi'de 'Dolunay Partisi' var listede... Bursa'da çobanlık yapan Serdar Okuyucu, koyun güderken gördüğü dolunay'dan etkilenmiş ve 'Dolunay Partisi'ni kurmuş... 60 ilde örgütlenen partinin hedefi, 2019 seçimlerine katılabilmek...

Bitmedi...

Bir de 'Türkiye İşsizler Partisi' var listede...

Hiç duymadığımız siyasi partilere devam...

Üç yaşında bi'parti daha var; adı 'Cihan Partisi'... Sloganı, 'Bu yurtta sulh olmadan cihanda sulh olmaz'...

Arkası geliyor...

15 yaşındaki 'Sağduyu Partisi'ni, Serap Gülhan'ın kurduğu 14 yaşındaki MHP-BBP çizgisindeki 'Ayyıldız Partisi' izliyor...

Çok ilginç bi'siyasi partimizden söz etmezsek haksızlık olur...

Eminim duymamışsınızdır...

Bir de, '1923 Cumhuriyet Partisi'ni görüyoruz listede... Henüz üç yaşında... Vizyonu, '1923 Ruhunu tüm dünyaya yeniden göstermek'...

Şaşırtan liste uzayıp giderken akıllara şu soru takılıyor?

Kimselerin 'oy vermediği' bunca siyasi parti neden kuruluyor?

Ha'di diyelim ki, 'demokrasinin çok renkliliği' bunu gerektiriyor...

İyi güzel de...

1 Kasım 2015'teki genel seçimlere katılma izni neden sadece 29 partiye nasip olmuş?

49 milyon seçmenin oy kullandığı o seçimde, yılların Saadet Partisi bile 0,7 ile ancak beşinci parti olabilmiş... O, 'yüzde 0,7'nin karşılığı ise, sadece 326 bin kişi...

Şu hale bakar mısınız? Bir zamanlar hükümet olan DYP'ye, bütün Türkiye'de topu topu 14 bin kişi oy vermiş...

Peki, bunca siyasi parti 'siyasi ikbal' için mi kuruluyor? Kitle partisi olamadıktan sonra 'bakkal açar gibi' siyasi parti kurmanın anlamı var mı?

Bence, Türkiye'nin genel görüntüsünde beş ana görüş var... Muhafazakar, laik, milliyetçi, sol görüşlü ve liberal... Siyasi gönüllerde bu beş görüşün fırtınaları kopuyor ama, iş sandığa gitmeye gelince; 'iş ve aş' öne çıkıyor; gerçek aşklar, 'başka baharlara' kalıyor...

Sonsöz: 'Unutma; senin için başkasından vazgeçen, bir gün mutlaka başkası için senden vazgeçer...'