Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Türkiye'nin, dünya çapında üne sahip başta Manisa'nın Sultaniye olmak üzere çeşitli bölgelerde üretilen kuru üzümün, İran üzümünün tehdidi altında olduğu iddia edildi. İran kuru üzümünün, Türk üzümüyle karıştırılarak, sanki tamamı Türk üzümüymüş gibi paketlenerek yurtdışına satıldığı iddiası, özellikle Manisa'da büyük yankı uyandırdı. Aynı zamanda üzüm üreticisi olan CHP Şehzadeler geçmiş dönem İlçe Başkanı Hakan Gürtunca'nın bu konuda önlem alınması yönündeki talebi, ihracatçılar, işletmeciler, üreticiler ve siyasetçilerde karşılık buldu.

BAŞEVİRGEN, BAKANIN CEVAPLAMASI İSTEMİYLE SORU ÖNERGESİ VERDİ
Hakan Gürtunca, milletvekillerine, ziraat odalarına, üzüm borsalarına, birliklere ve üreticilere çağrı yaparak,sorumlulara, 'Bir avuç açgözlü insanın kar hırsına, ülkemizin ve üreticilerimizin kurban edilmemesi için, bu olayı incelemeye, gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz' mesajı verdi. CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, TBMM'de, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi. Başevirgen, 'İran'dan son 5 yılda kuru üzüm ithalatı yapılmış mıdır? Yapılmışsa kaç ton kuru üzüm ithal edilmiştir? Bu yıl için kaç ton ithalat yapılması düşünülmektedir? İran'dan getirilen kuru üzüm, ülkemiz için döviz azalışına ve yerli üreticimizin malının piyasa değerinin düşmesine yol açmaktadır. Ülkemizin üzümü 4 dolara gerilemiştir ve üretici zarar etmektedir. Yerli üretimi desteklemek ve rekolteyi artırmak yerine neden İran'dan kuru üzüm ithalatı yapılmaktadır?' sorularını sordu.

GÜRTUNCA: İRAN ÜZÜMÜNÜ BİZİM ÜZÜMLE KARIŞTIRIP TÜRK ÜZÜMÜ DİYE SATIYORLAR
Geçen yıl Manisa'nın yanı sıra ülke çapında üzüm rekoltesinin çok düşük olduğuna vurgu yapan Hakan Gürtunca, 'Bu yıl da ahım şahım bir rekolte yok' dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:

2025 asgari ücreti için masadaki 4 rakam! 2025 asgari ücreti için masadaki 4 rakam!

'İran üzümünün Türkiye'de 17 değişik Serbest Bölge'den ülkemize sokulduğu, oralarda elleçleme dediğimiz işlemin ardından yeniden paketlere konulup Türkiye üzümü diye yurtdışına ihraç edildiğini biliyoruz. Bununla ilgili faaliyet gösteren firmaları da biliyoruz, ismi bizde saklı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e bu durumu anlattım. CHP Manisa Milletvekilimiz Bekir Başevirgen, TBMM'de bu konuyla ilgili soru önergesi verdi. Gerek kalite, gerekse nefaseti bakımından bizim Sultaniye üzümümüz, İran üzümünün çok çok üstünde bir değerdedir. O firmalar, İran üzümünü alıp bizim üzümümüzle paçal yapıp satarak, bizim piyasamızı da bozuyorlar. Üretici mağdur oluyor, ihracatçı mağdur oluyor, işletmeciler de mağdur oluyor. Bunu yabancı firmalar, Türkiye'deki temsilcilikleri vasıtasıyla yapıyorlar.

Çağrımız yerini buldu. Mecliste soru önergesi verilmesi dışında pek çok üzüm işletmecisi, üzüm ihracatçısı firmalar, üreticiler telefon açıp teşekkür ettiler. İran üzümünün ülkemize sokulmasını istemiyoruz. Çünkü ürünümüzün gerçek değerini düşürüyor.'

İRAN'DAN ÜZÜM VE HURMA KONSANTRESİ DE GETİRİYORLAR
Bölgemizde yer almasından dolayı, Denizli Serbest Bölgesi'ne İran'dan ciddi tonajda kuru üzüm gelmekte olduğunu, bu ithalatın, dünya piyasalarında Türk üzümünün fiyatını, kalite standardını düşürdüğünü öne süren Hakan Gürtunca, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Orada bir tehlike daha var. Türkiye'de ürettiğimiz üzümün yüzde 10'u, elekaltı da denilen çöplü üzümdür. Bunlar ülkemizde pekmez, sirke, alkol ve benzeri üretimlerde kullanılıyor. Rekolte düşüklüğünden dolayı geçen yıl İran ve çevresindeki ülkelerden üzüm ve hurma konsantresi getirildi. Üzüm ve hurma konsantresi maliyeti düşük ama insan sağlığına zararlı. Bu durumda bizim yüzde 10'luk üzümümüz de piyasanın içinde kalıyor. Dolayısıyla bunun da önlenmesini istiyoruz. Geçen yıl rekoltenin düşük olduğunu söylemiştik, bu yılki de aferin bir üzüm değil. Geçen yıl, düşük rekolteye rağmen TMO'nun depolarında bir önceki seneye ait üreticiden aldığı üzümler vardı. Geçen yıl onlar da tüketildi. Bu yıl TMO depoları bomboş, üzüm yok. 220-240 bin ton arasında rekolte bekliyoruz. Bizim ihracatımız zaten 200 bin ton civarında. Bunun iç piyasası da var. Evet, düşük rekolte nedeniyle bir sıkıntı yaşanacak ancak üretici ilk defa üzümden para kazanacak, emeğinin karşılığını alacak gibi görünüyor. Bu da ancak ve ancak, İran üzümünün yurda girişinin önlenmesiyle gerçekleşecek. Dolayısıyla tüm sorumluların, üzümümüze sahip çıkmasını, İran üzümünün yurda girmemesi konusunda gereken önlemi almasını istiyoruz.'