Bu ülkede yaşayan herkesin görmesi gereken gerçek şudur; AKP İktidarı, Türk Silahlı Kuvvetleri ile savaş halindedir. Kalleşçe yapılan ve psikolojik harp olarak sürdürülen ahlaksız bir savaştır bu. Demokrasi kalkanının arkasına saklanarak, bu savaş yapılıyor.’¶
AKP bu savaşta hep perde arkasındadır. Başbakan’’ın ağzından, TSK aleyhine medya önünde tek laf duyamazsınız. Fakat müstear adla (başka isimle) yazan danışmanları, eşlerini milletvekili yaptığı arkadan kurmalı yazarları, başına damadını oturttuğu gazeteleri ve televizyonları ile Gülen tarikatının gazete-dergi-TV’’lerindeki yazarları ve programcıları, Soros ve AB fonlarından para alan geleneksel devlet düşmanı yazarlar, AKP iktidarıyla beraber türeyen ve çok zengin olan iş adamlarının gazete ve televizyonları, Türkiye’’de ve özellikle Kuzey Irak’’ta ihale takip eden ve iki senede gecekondudan, İstanbul Boğaz’’da deniz gören milyonlarca dolarlık villalara taşınan yazarlar, aldıkları talimat gereği, kendilerine verilen bir plan dahilinde saldırıya devam etmektedirler.
Bunlar, yani (Tarikat Demokratları-Yandaş Basın-Akraba Basın) her gün Türk Silahlı Kuvvetleri’’ni tahrik etmekte ve hakaret etmektedirler.
Bu söylediklerimi abartılı bulanlar, 17 Kasım tarihli, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Murat Belge, Yasemin Congar(Eşi ABD’’ye çalışır), İhsan Dağı( eşi AKP MV), Mümtazer Türköne( eşi AKP MV), Hüseyin Kocabıyık( Çalık Holding Yazarı), İhsan Aslan’’ın(AKP Diyarbakır MV) yazı ve beyanatlarını lütfen okusunlar.
Bir de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’’ın son Diyarbakır gezisini çok iyi izlesinler. Yukarıdaki söylediklerimi doğrulayan en önemli belge ise Genelkurmay Başkanlığı’’nın dün yayımladığı bildiridir.
Bu ’‘güruh’’un tezleri, belli başlı olarak şöyledir:
*28 Şubat’’ta ’“Darbecilerin’” ayağına giden Yargı Mensupları. Gerçek bir yargı ’“darbeyi’” destekler mi?
*Ergenekon’’un ilk ilmeğini Şemdinli’’de yakalayan genç savcı, meslekten askerlerin emriyle, Yüksek Yargı tarafından neden atıldı?
*367 rezaleti. Öyle bir karar yargıdan çıkabilir mi?
*AKP ve F.Gülen’’i bitirme planı gerçektir. Albay Çiçek ve TSK’’nin tüm komuta heyeti tutuklanmalıdır.
*TSK kendini ’“devletin gerçek sahibi’” sanar, JİTEM gibi gizli örgütler kurar, bu örgütteki subaylar cinayet işler. Silahın kendine verdiği güçle darbe hazırlıkları yapar, andıçlar hazırlar, kendi halkına psikolojik savaş yürütür.
Bu ’“Tarikat Demokratları’” , ’“Dış Fonlardan maaşlı kalemler’” , ’“Servetlerinin kaynağı belirsiz’” ve ’“ Sadaka Dolandırıcılarından Medya Sahipleri’” ve adamlarının ileri sürdükleri tezleri aşağı yukarı, üstteki 5 maddede toplanabilir.
Şimdi gerçeklere beraberce bakalım;
*Bu takım hiçbir zaman ’“DEMOKRAT’” olmamıştır. Bunların tarikat taifesi, ’“Biat’” kültürü ile (şartsız itaat- yeminle bağlılık) yetişmiştir. Bunlar emir alırlar ve tartışmadan yerine getirirler. Şıh’’larının- Hoca’’larının önüne geçemezler, fikir beyan edemezler. Elbette ki herkesin inancı kendinedir. Ama hem tarikat üyesi hem de demokrat olunamaz. Demokrat olmayan kişilerin Demokrasi’’yi savunması inandırıcı değildir,
*Türk Silahlı Kuvvetleri ’“DARBE’” heveslisi değildir. Çağın gereklerine en çabuk uyum sağlayan kurumumuzdur. 28 Şubat, Anayasal bir organ olan, Milli Güvenlik Kurulunda alınan karaların hükümet tarafından uygulanmasıdır. 28 Şubat’’ta Başbakanlık makamında, AKP’’yi kuranların ihanet ettikleri hocaları Sayın Erbakan vardı. Siz Sayın Erbakan’’ın 28 Şubat için bunlar gibi konuştuğunu işittiniz mi?
TSK’’ya tepkinin esas sebebi, Atatürk Cumhuriyeti’’ne ve Laikliğe olan bağlılığı ve ülkenin birliği-bölünmezliği konusundaki kararlı duruşudur.
*Gelelim Şemdinli eski savcısına’… Bu adam Gülen tarikatı üyesidir. Şemdinli’’deki, PKK’’nın 15 yıllık elemanının, terör örgütünün talimatıyla hazırladığı tuzağa alet olmuştur. Gerçek, yargı sürecinde açığa çıkmıştır. Meslekten atılan bu kişi şu an, ailesi ile birlikte ABD’’de Utah’’ta F.Gülen’’in yüzlerce dönümlük çiftliğinde yaşamaktadır. Tarikatın ’“Halifelik’” rüyasında, hayal edilen Türkiye İslam Cumhuriyeti’’nin ’“Baş Kadısı’” olmayı beklemektedir. Adaleti gerçekleştirmek gibi kutsal bir görevi, tarikatın emrine paspas yapan bu kişi, Ordu tarafından değil, HSYK tarafından meslekten atılmıştır.
Bu tetikçi yazarlardan kendilerine ’“Liberal’” diyenlere önerim, İran Devrimi’’ni iyi incelemeleridir. Humeyni, kendine yardım eden solcu ve liberalleri, devrimden bir hafta sonra
astırmıştı.
*Her gün Türk Silahlı Kuvvetleri’’ne küfreden, hakaret ve iftiraya TARAF olan gazetenin parasal destekçisinin kimliği belli değildir. Demokrat olmanın olmazsa olmaz şartı,’”ŞEFFAF’” olmaktır. Kim ve hangi parayla bu gazeteye para akıtmaktadır. Parayı nereden bulmaktadırlar. Hükümet bu olayı incelemez. Kurumsallaşmış, vergisini ödeyen basın kuruluşlarına milyarlarca lira ceza keser, bu kaynağı belli olmayan gazeteye dokunmaz, aksine destek olur.
’‘Tarikat Medyası’’nın da para kaynağı belirsizdir. Her gün 700 bine yakın gazete, dergi bedava dağıtılır.
*367 olayı Anayasa Mahkemesi’’nin kararıdır. Bunlara göre Anayasa Mahkemesi AKP’’yi kapatmayınca iyi, 367’’de ısrar edince kötü ve Yüce Mahkeme Ordu’’nun emrinde. Allah akıl fikir versin.
*AKP ve Gülen’’i bitirme planı’’nın yalan ve düzmece olduğu Yargı kararıyla belli oldu. Fakat yargı kararları bunların işine geliyorsa doğru, gelmiyorsa yanlıştır. Bu, F tipi polis ve isimleri bizlerce bilinen bazı devlet görevlileri tarafından yazılmış, dış destekli bir senaryodur. Ordumuzun yıpranması, zayıf düşmesi, moralinin azalması kimin ve kimlerin işine geliyorsa, bu tezgahın içinde onlar vardır. Bu basit mantığı anlamak istemeyenler bu ülkenin dostu değildir.
Türk Ordusu’’nun mensubu subaylarımız cinayet işlemez. Vatanı, bölücülere ve eşkıyaya karşı korur. Yasa’’nın kendisine verdiği ’“Silah Kullanma’” yetkisini mecbur kalınca tabii ki kullanırlar. Bu onların görevidir. AKP İktidarında terörle mücadele eden güvenlik mensupları yargıda, teröristler ise devletin yetkilileri tarafından, ’“Seyyar Mahkemede’” karşılanıp, serbest bırakılıyorlar.
Peki, salınma gerekçeleri ne?Teröre bulaşmamışlar, ellerine silah almamışlar!
Bu kararı verenlere soruyorum:
Bunlarla, dağda siz de birlikte miydiniz?
Ellerine silah almadıklarını nereden biliyorsunuz?
Örgütün arşivi elinizde mi?
Eğer öyleyse, uyuşturucu ve organ kaçakçısı bu örgütün şehit ettiği vatan evlatlarının katillerinin isimlerini neden açıklamıyorsunuz?
Tüm bunları bilmiyorsanız, hangi vicdanla dağa çıkmış bölücü katilleri af ediyorsunuz?Habur’’da davul zurna ile karşıladığınız teröristlerin dünkü konuşmalarını duyunca hiç utanmadınız mı?
Buradan AKP’’ye, çoğunu yakından tanıdığım milletvekillerine seslenmek istiyorum.
Bu yazdıklarımı lütfen iyi okuyun. Vatan söz konusu olunca aynı hisleri paylaştığımızı biliyorum. Lütfen sizleri yönetenleri uyarın ve şu sözlerimi asla unutmayın:
Bu kutsal topraklar, çok hatayı affedebilir, ama ihaneti asla af etmez.