İş Dünyası

Ticaret Borsası’nda gündem faizler: Tahribata yol açıyor!

İzmir Ticaret Borsası Kasım ayı meclis toplantısında konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz yaptığı konuşmada “Halihazırda artan maliyetlerin, yüksek faizin, düşük kurun, yapısal sorunlarla birleşerek pek çok sektörde çok ciddi tahribatlara yol açtığı bir sır değil. Yüksek faizler, üretim gücümüzü sürdürülebilir kılacak yatırımları yapmamızı zorlaştırırken, değerli kur da ihracatta ne yazık ki ivme ve pazar kaybına neden oluyor” dedi.

Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – İzmir Ticaret Borsası (İTB) Kasım ayı meclis toplantısı İzQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Mecliste kasım ayı mizanı ve hesap raporu oy birliğiyle kabul edildi. Ayrıca kasım ayı faaliyet raporu sinevizyon gösterimi yapıldı. ElüsMarket Genel Müdürü Yusuf Dümen ile Danışmanlık Kurucusu Dr. Tolga Uysal sunum yaptı.

‘KREDİYE ULAŞIM GÜÇLEŞİYOR’

Meclis konuşmasında İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer şunları söyledi:

“Bir yandan enflasyon ve maliyet artışları rekabet gücümüzü azaltırken, bir yandan finansmana erişim zorluğu ve yüksek faiz oranları yatırım yapma ve büyüme potansiyelimizi sınırlandırıyor. Özellikle Kobi'ler için krediye ulaşım daha da güçleşiyor.  Firmalar, yüksek faiz oranlarının etkilerini hissetmeye devam ediyor. Döviz kurlarındaki baskı ise fiyat istikrarını bozarak planlama süreçlerini zorlaştırıyor. Diğer taraftan karmaşık ve sık değişen vergi mevzuatı ile regülasyonlar, işletmelerin uyum maliyetlerini artırıyor. Uzun zamandır dile getirdiğimiz, nitelikli iş gücü bulma konusundaki sıkıntılarımız devam ediyor. Bu durum, iş dünyasının verimlilik ve inovasyon kapasitesine zarar veriyor.

Global ekonomik belirsizlikler ise artık işin cabası oluyor.  Malum jeopolitik gerginlikler ve küresel ticaret savaşları, ihracat pazarlarında belirsizliklere yol açarak talep daralmasına neden olmaya devam ediyor.  İşin  en kritik tarafı ise, bu  gerginliklerin daha ne kadar süreceği konusunda bir öngörümüzün olmaması.  Meclisimizde dinleyeceğimiz diğer sunum, yakın zamanda devreye girmesi beklenen ELÜS işlemlerindeki aracılık sisteminin ve TÜRİB piyasasındaki etkilerinin  neler  olacağı  konusunda olacak.”

‘MADALYONUN DİĞER YÜZÜNDE TÜKETİCİLER VAR’

Tuncer, rekabet gücünün azaldığı ortamda tüketicinin de satın alma gücünün düştüğünü dile getirerek “Hazır ekonomi konularına girmişken kısaca Türkiye İstatistik Kurumu’nun güncel verilerine de değinmek istiyorum.  Bizler iş dünyası olarak genelde kendi sorunlarımızı ele alıyoruz. Ancak madalyonun diğer yüzünde tüketiciler var.  Maalesef bu ekonomik ortamda  bizlerin rekabet gücü ve karlılığı düşerken tüketicilerinde satın alma gücü düşüyor.

Tüik’in açıkladığı tüketici güven endeksinin son yıllarda 100 baz puanın altında kaldığını görüyoruz.  Hesaplanan endeksin 100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu ifade etmekte. Sadece şunu belirtmek isterim ki tüketicinin satın alma gücünün güçlü olmadığı bir ekonomik ortamda sadece üretici ve üretim sorunlarından bahsetmek doğru bir yaklaşım olmaz” ifadelerini kullandı.

‘UMARIM Kİ KISIR ENFLASYON DÖNGÜSÜ PLANLI TARIMSAL ÜRETİM MODELİYLE ORTADAN KALKAR’

Tuncer, sözlerine enflasyon ile ilgili değerlendirmeleriyle devam etti:

“Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi ekim ayı verileri de bu kötümserliği destekler nitelikte.  Son on iki ayın ortalamasına göre üretici fiyatları yüzde 50’ye yakın oranda arttı. Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup ise yüzde 185 oranında artış gösteren turunçgil grubu ürünler.

Tohumdan başlayan maliyet artışı sofraya gelene kadar uzun bir yol kat ediyor ve değer zincirinin her aşamasında nihai ürün fiyatına etki ediyor.  Umuyorum ki bu kısır enflasyon döngüsü 2025’te başlayacak olan planlı tarımsal üretim modeliyle ortadan kalkar ve istikrar yakalanır temennisi ile sizleri saygılarımla selamlıyorum.”

‘YÜKSEK FAİZ PEK ÇOK SEKTÖRDE TAHRİBATA YOL AÇIYOR’

İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz, yaptığı konuşmada,  “Ekonomide bir buçuk yıllık yoğun bir politika dönemini geride bırakıyoruz. Atılan adımlar ile enflasyon hala yüksekte olsa düşme eğiliminde. Risk primimizdeki gerileme ve kredi notumuzdaki artış doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.

Hepimiz biliyoruz ki; fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah büyümenin ön koşuludur. Bu nedenle ekonomi yönetiminin para politikasındaki sıkı duruşunu koruması, maliye politikalarının kayıt dışı ekonomiyi ve haksız rekabeti önlemesi çok kıymetli.

Bütün bu değişim ve dönüşüm yolculuğunda dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de ülkenin üretim ve rekabet gücünü diri tutacak önlemlerin alınmasıdır. Halihazırda artan maliyetlerin, yüksek faizin, düşük kurun, yapısal sorunlarla birleşerek pek çok sektörde çok ciddi tahribatlara yol açtığı bir sır değil.

Yüksek faizler, üretim gücümüzü sürdürülebilir kılacak yatırımları yapmamızı zorlaştırırken, değerli kur da ihracatta ne yazık ki ivme ve pazar kaybına neden oluyor.

Bu şartlar altında hiç hata yapmadan, faiz, enflasyon ve kurda sürdürülebilir bir dengeyi mümkün olan en kısa sürede tesis etmemiz, temel beklentimiz” ifadelerini kullandı.

‘FAALİYET İZNİMİZİ ALDIK’

Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Bildiğiniz gibi, lisanslı depolara konulan ürünler için oluşturulan Elektronik Ürün Senetleri yani ELÜS’ler2018 yılından bu yana Borsamızın da ortakları arasında yer aldığı Türkiye Ürün İhtisas Borsası TÜRİB’te alınıp satılıyordu.

Yakın zamanda yapılan bir düzenlemeyle birlikte ELÜS alım ve satım işlemlerinin kısaca ÜPAK olarak adlandırılan ‘Ürün Piyasası Aracı Kurumları aracılığıyla hayata geçirileceği açıklandı.

Bu gelişmenin ardından, Meclisimizin de onayı ile Borsamız, ELÜSMARKET Ürün Piyasası Aracı Kurumu’nun kuruluşuna öncülük etti. Şirketimizi 21 Ticaret Borsası ve İş Yatırım’ın yer aldığı 22 ortak ile geçtiğimiz Nisan ayında kurduk. Ve 15 Kasım tarihinde de Ticaret Bakanlığından faaliyet iznini aldık.

Ülkemizde yerel seçimlerin yapıldığı, ABD’nin yeni başkanını belirlediği, enflasyonla mücadele kapsamında çok sayıda vergi ve düzenlemenin hayata geçirildiği, ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan gerilimlerin artarak sürdüğü zor bir yılın son ayına girmek üzereyiz.

2024’te neler yaşadık, yaşadıklarımızın yarınlarımıza etkisi ne olacak, piyasalar tüm bunlara nasıl tepki gösterecek?”