İyi insanlar birer atlarına binip gidiyorlar. Karşıyaka'nın yaşayan tarihi, efsanesi, sadece yeşil kırmızılıların değil, tüm spor camiasının 'Tahir Baba' sı Tahir Türetken'i de kaybettik.
Her canlının yazgısında olduğu gibi doğdu, büyüdü, yaşadı ve öldü. Ama nasıl bir yaşam?
Ve onun yokluğuna alışmak kolay mı?
Cumhuriyet'ten yaklaşık bir ay daha yaşlı Tahir Baba için akıllarda kalacak ve unutulmayacaklar kağıda sığacak gibi değil.
Henüz 13 yaşındayken yelken sırtında kulübe girişi ve yaşamının son dönemlerine dek Karşıyaka'sına ve yeşil kırmızı renklere kendini adaması… Öylesine müthiş bir tutkuyla Karşıyaka'yı sevmesi…
Sporculuk, yöneticilik, şube başkanlığı, başkanlık, divan kurulu başkanlığı derken akıp giden yıllara meydan okurcasına hiç eksilmeyen, giderek coşan patladığında taşkın yaratan bir heyecanla, aşkla beslenen o yeşil kırmızılı sevda…
Daha 11 yaşındayken gördüğü ve o günden sonra yüreğinden hiç eksiltmediği Mustafa Kemal sevgisi…
Henüz 20 yaşındayken başladığı yöneticilikte, Karşıyaka'nın yazgısını değiştirip, hep ilklere imza atması.
Genel kaptanlığında Kaf Kaf'ın 26 yıllık kupa özlemine son verişi… Aynı sezon 8 branşta birden gelen şampiyonluklar … Dillerden nesillere aktarılacak slogan; 'Şampiyonlukta etken, Tahir Türetken'
Başkanlığı oturduğu yıl Karşıyaka'yı 16 branşta faliyet gösteren dev bir sporcu ordusu haline getirmesi ve Türk Spor Tarihi'nde belki bir daha hiç ulaşılamayacak bir atılıma imza atması…
Yıllarca Basketbol Federasyonu'nda görev yaparken, Türk Basketbolu'na İzmir'den hep iyilikler, güzellikler, Türk çocuğunu yüceltecek altyapı ekolünü aşılaması…
Karşıyaka'nın en büyük generali olmasına karşın, kulübün her kademesinde bir nefer gibi, bıkmadan usanmadan, yorulmadan görev yapması…
Her zor dönemde, umutların tükendiği anda birden ortaya çıkıp o koca çınarın gölgesinde yepyeni bir hava yaratıp umut aşılaması, en güçlü tutkal etkisiyle ortamı birleştirmesi…
Her fırsatta o tatlı diliyle geçmişi günümüze bağlayan bir köprü görevi üstlenmesi…
Sporcusundan, yöneticisine, gazetecisinden, taraftarına herkesin sığındığı sakin liman, deneyim körfezi olması…
İnsanlığı, sevecenliği, en kızgın anlarında dahi kimseyi kıramaması…
Tahir Baba'mı artık göremeyecek, onun tatlı söyleşisine, tarih kokan sohbetlerine, verdiği öğütlere, duyacağı özlemin üzüntüsünü, onunla geçirdiğimiz yılları anarak 'Ne mutlu' demek, o şansa sahip olabilmenin ayrıcalığı ne denli hafifletir, bilmem?
Ama bildiğim bir şey var ki;
Karşıyaka Tahir Baba ile birlikte, tarihini, deneyimini, belki de geçmişinin en önemli yarısını yitirdi.
Ne var ki, onun kişiliği, insanlığı, Atatürk ve Karşıyaka sevgisi, gelecek nesillere çok değerli bir miras bıraktı
Işıklarda uyu, Tahir Baba … Mekanın cennet olsun.
Seni hiç unutmayacağız.