Sorun nerede?

10 gün önce, ülkeyi yönetmeleri için, sayı aklımda doğru kaldıysa, 473 erkek ve 77 kadın seçtik. 326 kişi iktidar gurubunu oluşturacak, geri kalanı da muhalefet olacak.
İktidara gelenlerin lideri; 'çılgın projeler yapacağım, 2023'te dünyanın 10. büyük ekonomisi olacağız' dedi. Bir de, her zaman olduğu gibi, Tanrı'yı arkasına aldı.
Ana muhalefet olan gurubun lideri; 'yoksulluğu tarihe gömeceğim, çocuklar yatağa aç girmeyecek' dedi. Tanrı'dan destek almak için bir ilahiyatçıyı yanına aldı.
Yoksul halk, yoksulluğun tarihe gömüleceğine inanmadığından veya yoksulluk ile başı hoş olduğundan (!) ana muhalefetin vaadine kulak asmadı. İlahiyat profesörü de Tanrı'yı ikna edemedi…
İktidar gurubuna gelince, 'Çılgın projeler'in ne olduğu pek anlaşılmasa da, halk bu projeleri sevdi.
Mesela, Hopa halkı, İstanbul'u bir kanal ile Karadeniz'e ikinci kez bağlama fikrini çok sevdi ve oyları 'Kanal İstanbul' topladı. 'Ne alakası var!' dememek lazım. Milli irade..
Tanrı'yı arkasına alan iktidar gurubu, oyların %50'sini alırken hiç zorlanmadı.
Ana muhalefet, %26 ile durumu idare etti.
Diğer muhalefet partisi, üst yönetimin seks videolarına halkın gösterdiği yoğun ilgi nedeniyle seçimlere konsantre olamadı. Bu yüzden oyları düştü.
Demokratik özerklik talep eden gurup, %5.9 oy oranıyla parlamentoda 36 koltuk kazanmayı becerdi. (Beyaz Türklerin partisi ne zaman kurulacak!..)
Sonuç olarak;
'İstikrar sürsün…' diyen halk, oyların %50'sini muhafazakar partiye vererek istikrarı korudu. Yani, ülkede her iki seçmenden biri istikrar istiyor; diğeri ne istiyor belli değil... Millet iradesi tecelli etmiş olduğundan, bundan böyle de;
Yoksullar sadaka ve iane ile, dar gelirliler ve emekliler sadaka gibi maaş ile gül gibi geçinmeye devam edecekler… Kadınlar evde oturup üç çocuk bakacaklar… Olmadı, kocaları ile birlikte gidip 'kuma' bakacaklar… Öğrenciler şifreli öğretime uyum sağlayacaklar… Çiftçi ve köylü, 'tarım çöktü, ellerim kırılaydı da oy vermeyeydim' demeye devem edecek… Basılmadan kitap yok etme yöntemi ile; kitap yakmak, kitap toplamak gibi çağ dışı uygulamalara son veren iktidar, yeni buluşlarını insanlığın hizmetine sunmayı sürdürecek… YÖK mucizeleri sürecek… Deniz Feneri, yardım sevenlerin yolunu aydınlatmaya devam edecek… Gazeteciler, nedenini bilmeden, hapse girmeyi alışkanlık haline getirecekler… Bütün yollar duble olacak…
İktidar partisinin lideri balkona çıkıp iki şarkı söyledi… 'Helalleşelim' dedi… Sonra da; 'Durmak yok, yola devam!' diye haykırdı.
Irak, Suriye, Ürdün, Mısır, Sudan, Libya, Tunus, Cezayir, Filistin; bütün Ortadoğu, Afrika ve Balkanlar, 'Yeni Osmanlı'nın gelişinin ayak seslerini coşkuyla kutladı… Çünkü, Zat-ı Şahaneleri, 'sevinin!' buyurmuşlardı.
Dünya halkları bu sahneleri izlerken çok duygulandı…
Ortadoğu ve Afrika halkları sokaklara döküldü…
Obama telefon etti…
Sorun nerede!...
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine…