Güncel

Soroptomistler, siber şiddete dikkat çekti: Kadınlar, kendilerini güvende hissetmeli

Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele gününde başlayan “Turuncu günler”i, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ne kadar sürdürecek. Soroptomistler, kadın ve kız çocuklarının kendilerini güvende hissetmeleri için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaptılar

EGEDESONSÖZ - Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu’nun İzmir’de bulunan 5 kulübünün üyeleri (Alsancak, Göztepe, İzmir, Karşıyaka, Kordon); İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılında oluşturduğu “Turuncu Bahçe” önünde toplanarak “Siber şiddet”e dikkat çekti. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu Başkanı Betül Elmasoğlu, kadınların ve kız çocuklarının kendilerini güvende hissetmeleri için  önlemlerin acilen alınması gerektiğini söyledi.

Turuncu kıyafetleriyle çok sayıda üyenin katıldığı basın açıklamasında Başkan Betül Elmasoğlu, şu görüşlere yer verdi:

“Soroptimist örgütlenmesi; eğitim, güçlendirme, fırsatlar yaratma yoluyla kadınlar ve kız çocuklarının yaşamlarını iyileştirmeyi hedefleyen gönüllülerden oluşan dünyanın en büyük kadın kuruluşudur. Birleşmiş Milletlerin toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı 16 günlük aktivizm kampanyasının bir parçası olan “Dünyayı turuncuya boya” kampanyası, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti sona erdirmeyi amaçlıyor. Turuncu rengi, kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddetten arınmış bir gelecek için umut ve iyimserliği simgeler. Soroptimistler olarak turuncu günlerde gerçekleştirmeyi planladığımız “siber şiddetin belirtilerini gör, göz ardı etme, güçlenmenin yollarını tanı” projemiz ile kadınlara ve kız çocuklarına yönelik siber şiddeti önleme yolunda bir adım atıyoruz. Dijital hayatın toplumdaki öneminin giderek arttığı bir dönemde, çevrimiçi ortamda her kadın ve kız çocuğu kendini güvende hissetmelidir. Siber şiddet, güvenli dijital ortamların oluşturulmasını vurgulayan önleyici bir yaklaşım gerektirir. Sadece tepkisel önlemler almak yeterli değildir; proaktif önleme çalışmaları büyük önem taşır. Çoğu mağdur, kendini toplumdan soyutlayarak sessizliğe bürünmekte, bu durum da siber şiddetin toplum tarafından yeterince fark edilmemesine ve suçluların cezasız kalmasına yol açmaktadır. Siber şiddet, özellikle kadınları ve kız çocuklarını hedef almakta ve ciddi sosyal, ekonomik, psikolojik ve fiziksel etkilere yol açmaktadır. İster kamusal alanda ister özel yaşamda meydana gelsin, kadının fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine, acı çekmesine neden olan, onurunu zedeleyen, temel hak ve özgürlüklerini kullanmasını engelleyerek, kadına yönelik ayrımcılığın sürmesine yol açan eylemlerin tamamı şiddet eylemleridir. Herkesi, şiddetin her türüne “karşı durmaya” çağırıyoruz.”