Sol bitti mi?Kılıçdaroğlu ne yapmalıdır?

Kemal Kılıçdaroğlu son dönemlerde CHP’’nin yükselen değerlerinden birisi olarak öne çıkmayı başarmıştır.’¶ Siyasi deneyim eksikliği yanında, Ankara’’nın yüksek bürokrasisinin ’“şekile özden daha çok önem veren’” kimi huylarını taşısa da iyi niyetli birisi olduğu izlenimini verebilmiştir. Bu vasfı ile İstanbul Belediye Başkan adaylığından beri CHP’’nin son 20 yılda ihmal ettiği kent varoşları ile bağ kurabilen bir siyasetçi görüntüsü sergilemiştir.
CHP’’deki kişisel avantajlarına rağmen, mezhebe dayalı siyaset yapma kolaycılığına da tenezzül etmeyerek parti tabanının geniş bir kesiminin sempatisini de kazanmıştır. Daha da önemlisi CHP’’de ’“belirli bir mezhebe mensup dernek ve kişiler dışındakilerle ilişki kurulmasını hoş karşılamayan’” hakim kültüre rağmen Sayın Baykal’’ın ’“Cüppeli Ahmet Hoca’’ya geçmiş olsun telefonuna’” destek verme cesaretini bile gösterebilmiştir.
Sayın Baykal’’ın CHP Genel Başkanlığı’’na geri döndüğü 2001 yılında ’“Anadolu Solu’” tezi ve bu teze örnek verdiği Şeyh Edebali ismine karşı o tarihlerde gösterilen büyük tepki hatırlanır ise 28 Şubat postmodern darbe sürecinin simge isimlerinden biri olan Cüppeli Ahmet Hoca’’ya geçmiş olsun telefonuna destek verme cesareti nedeniyle Sayın Kılıçdaroğlu’’na ’“CHP’’de Cesaretli Siyasetçi’” ödülü vermek gerekir.
Sayın Kılıçdaroğlu’’nun "dürüst insan" ağırlıklı bu imajına karşın ’“derinliği olan bir siyasetçi’” diyebilmek için henüz erkendir. Yine de Kılıçdaroğlu’’nun inandığı doğruları çekinmeden söyleyebilen ve de iğneyi kendine ve partisine batırabilen birisi olarak kişisel sempatimi de hakettiğini belirtmeliyim.
Sayın Kılıçdaroğlu ile aynı siyasi ünvanı taşıyan adaşının geçmişte Sayın Baykal’’ın SHP Genel Sekreteri olarak TÜSİAD’’ı ziyaret etmesini ’“sol’”a ihanet olarak gösterenlerin 12 Eylül Anayasası’’nı savunur noktaya gelmelerini ibretle izledikten sonra, Kılıçdaroğlu gibi siyasi figürlerin sayılarının artmasını ve de özgünlüklerini korumalarını dilemeliyiz.
Tüm bu iyi dileklerimize rağmen Sayın Kılıçdaroğlu’’nun "Dersim Söylemi" nedeniyle Onur Öymen’’i önce istifaya davet edip, daha sonra çark etmesini kendi güvenilirliği adına zaafiyet, ’“Sol bitti o nedenle CHP sağa gidiyor’” söylemini ise sosyolojik, felsefi ve siyasi analize muhtaç talihsiz bir açıklama olarak görmekteyim.
Şayet Kılıçdaroğlu’’nun kastettiği sol gibi görünen partiler ’“söylem ve eylemsizlikleriyle halktan koptular’” ise bu tespit doğrudur. Bunun yolu CHP bir devlet partisi iken 45 yıl süre ile sosyal demokrat parti yapabilme uğraşılarını rafa kaldırıp, kendilerini ülkenin sahibi, geniş halk kesimlerini ise devlet için varolan insanlar gibi gören oligarşi ile aynı çizgide buluşmak değildir.
O politikalar size statik bir oy güvencesi sağlayıp, 1999 benzeri sendrom yaşatmasa bile hiç bir zaman da iktidar yapmaya yetmeyecektir. Son belediye başkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu -Gürsel Tekin ikilisinin İstanbul’’da uyguladıkları politika iktidara giden yolu açmada yeterli ipucu vermektedir.
Şayet CHP gerçekten iktidar olmak istiyor Sayın Baykal da çok gecikmeli başbakan olma sorumluluğuna kendini hazır hissediyor ise yapılacak şey önümüzdeki kurultayda:
Türkiye’’nin gündemini 12 Eyül anayasası ve oluşturduğu devlet ve toplum yapısını yeni baştan inşaa etme iddiası taşıyan YENİ BİR ANAYASA TASLAĞINI, AKP nin ’“toplumsal ikna altyapısı’” iyi hazırlanmadan getirdiği Kürt açılımına alternatif yeni bir AÇILIMI,
CHP’’ye sempati ile bakan inanç gruplarına ve bunların ritüellerine gösterilen hoşgörünün diğer inanç gruplarına da aynı sıcaklıkla gösterilmesi, söylem ve davranışlarıyla CHP’’yi geniş kitleler gözünde iktidar olamadığı için darbelerden medet uman bir parti gibi algılanmasına yol açan her düzeydeki siyasi yetkiliyi ve TEKEL İŞÇİLERİNİN dramının altında ahlaki ve siyasi sorumluluğu bulunan kişlierin milletvekili ve MYK’’ dan uzaklaştırılmaları, nihayet CHP’’nin açılış sürecinde söz verilip sonradan bir türlü tutulmayan ’“Anadolu’’yu demir çarık, demir asa dolaşma’” sözünün yerine getirilmesi, Sayın Kılıçdaroğlu ve onun gibi düşünenlerin bu kurultayda sergileyebilecekleri kararlılık CHP’’nin yeniden halk partisi ve belki de sosyal demokrat bir parti olup olamayacağını gösterecektir.