Size '100 yıl' sonraki Ödemiş'i sunuyorum!

Keyifli ve meraklı olmak…

Sağlık işaretidir…

Mutluluk… Heyecan… Bereket… Aşk…

Bi'arada…

O topraklarda filizlenir…

İnsanoğlunun…

Günümüzden '13 bin yıl önce' ayak bastığı…

Bir Cennet'in…

Tam göbeğindedir, İzmir'in Ödemiş İlçesi…

'Eskilik' ve 'Efelik' künyesidir bu kentin…

Tam da…

Münir Nurettin Selçuk'un unutulmaz şarkısındaki gibi…

'Bir tatlı huzur almaya geldim…'

Dedirten bir güzel şehirden…

Bire beş veren bereketli topraklardan söz ediyorum…

***

İşte o bereketli topraklarda…

Şu sırada yaklaşan yerel seçimin heyecanı yaşanıyor…

Klasik bir seçim tansiyonu değil bu…

Neden?

Çünkü…

Belediye oluşu, Atatürk'le yaşıt (1881) o Efe Şehir'in…

Ne ilginçtir ki…

142 yıl içinde görev yapan…

Toplam '23 belediye başkanı' arasında…

Nazarlık gibi…

Sadece bir belediye başkanı…

'Dr. Mustafa Bengisu'

Hiç ara vermeden…

İki kez üst üste seçim kazanmış ve görev yapmış!

Başka isim yok…

Tabii ki…

Ara vererek 'iki kez' başkanlık yapanlar var…

Mesela…

Bugünün Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş

Sandıktan ilk kez CHP adayı olarak 1999'da çıktı…

Bi'daha seçilemedi…

Ne zaman ki…

2019 Yerel Seçimi geldi, çattı…

21 yıl sonra…

Bir kez daha 'Öğretmen Mehmet Hoca' yumruğunu havaya kaldırdı…

Şimdi o kıdemli 'Mehmet Eriş Başkan'

Sadece…

Ödemiş'e mahsus bir 'seçim' tablosunu…

İkinci kez değiştirmek istiyor…

Olur mu?

Hep beraber göreceğiz…

***

Gelelim bugüne…

Mehmet Eriş, yüzlerce belki binlerce öğrenci yetiştirmiş…

Ulu Önder Atatürk'ün…

'Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister…'

Sözüyle talimat verdiği Cumhuriyet öğretmenlerinden biridir…

Efeler başkenti Ödemiş'e…

Şehr-i Emin olarak 21 yıl arayla iki kez Belediye Başkanlığı yaptı/yapıyor…

Ve…

Üçüncü kez…

Bu görevi Ödemişlilerden istiyor…

Tek arzusu…

'Yeter ki; hizmet zinciri kopmasın!'

***

Mehmet Eriş Başkan…

Önceki gün…

Hemşehrilerine alışılmışın dışında seslendi…

Önce…

Dört buçuk yılda yaptıklarını anlattı…

Ardından…

Şu müjdeyi verdi:

'Ödemiş'in gelecek 100 yılını planlandık…'

Bugünden yarına…

100 yıl nasıl planlanır?

Başkan Mehmet Eriş, kestirmeden gitti:

* Dört buçuk yılda 55 futbol sahası büyüklüğünde alan kilit parke taşla kaplandı… * 2 bin 880 kilometrelik (Ödemiş-Amasya arası kadar) üretim yolu düzenlendik… * Yakında ilçe yeni bir sanayi sitesi kazanıyor… * 62 bin 600 metrekare sıcak asfalt yaması yapıldı… * Asırlık hayal Bozdağ-Kemer yolu şahane oldu; tarladan ürünleri daha kolay taşıyoruz… * 100 okul, 36 cami onardık… * 282 aileye ev onarım desteği verdik… * Dokuz yeni sondaj kuyusu ile üretime can suyu sağladık… * İhracat ürünü kiraz ve eriğin değerini korumak için soğuk hava deposu ve toptan pazarı yarattık… * Bütün üretici kooperatiflerini destekliyoruz… * Artık üreten belediyeciliğin öncülüğü yapıyoruz… * İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi ile evde bakım hizmetleri veriyor; vatandaş mutlu… * Her gün sabah 05.30'da İzmir'deki hastanelere ücretsiz ring servisi düzenliyoruz… * İçinde yarı olimpik yüzme havuzu bulunan spor kompleksini ve yeraltı otopark projeleri ise yolda…

***

Bitiriyoruz…

Dört buçuk yılda…

Ödemiş'e bunca güzelliği kazandırmak kolay değil…

Ancak…

Başkan Mehmet Eriş'in hizmet listesi upuzun…

O'nun için bir 'beş yıl' daha istiyor…

Sadece…

Ödemiş'in 'gelecek 100 yılı' çok parlak olsun diye…

Hatırlatmak için…

Sadece…

Hatırlatmak için yazıyorum…

İşte zor bir yarışın geçmişten bugüne takvimi…

Öğretmen Mehmet Eriş

36 yaşında 'belediye başkanlığı yarışı'na girdi…

41 yaşında ilk kez 'Ödemiş'in Reisi' oldu…

Ne ilginçtir ki…

62 yaşında ikinci kez aynı koltuğu kazandı…

Öğretmen Mehmet Eriş…

Şimdi…

'Ödemiş'in gelecek 100 yılına…

'Taş üstüne taş koydum, huzurluyum…'

Diyebilmenin tadını çıkarmak istiyor…

Ne de olsa…

Öğretmen…

Her şey planlı ve fevkaladenin fevkinde…

Nokta…

Hamiş: Çok kısa iki soru sordum başkana… Birincisi; 'Aday mısınız?' idi… Cevap sağlam geldi: 'Olmak için hazırım; çünkü ben en zor dönemlerin başkanıyım…' / İkincisi; 'Ödemiş'te görev yapan bir başkan üst üste iki kez üst üste oturamıyor nedense koltuğa; inanıyor musunuz?' Cevap kararlılık göstergesi gibi: 'Hiç takılmıyorum; kıracağım o olayı…'

Sonsöz: 'Her şey vaktini bekler… Ne gül vaktinden önce açar ne güneş vaktinden önce doğar… Bekle, senin olan sana gelecektir… / Hz. Mevlana…'