Siyasal kriz çıkarmak kolaydır ama yönetmek zordur. Buna rağmen neden krize yatırım yapılır, derseniz bunun da cazip bir yönü vardır.
Seçimlerde elde edilemeyen başarı, kriz çıkararak elde edilebilir.
Ekonomide büyük fırsatlar kriz dönemlerinde ortaya çıkar. Normal koşullarda elde edilemeyen büyük kazançlar, kriz dönemlerinde elde edilir.
Servet transferi krizle mümkündür.
Kriz çıkarıp ve onu yönetmek en kazançlı yoldur. Bu nedenle her krizde alınacak ilk önlem 'elleri cebe götürüp cüzdanı sıkı sıkıya tutmaktır.'
Ortalama her yedi veya on yılda ciddi krizler yaşamamızın en büyük nedeni 'halkın biraz cahil biraz da unutkan' olmasındandır.
Sürekli ekonomik, sosyal ve siyasal çalkantılardan başını kaldıramayan halk, bazen de içeriden çıkarılan krizlerle öyle sarsılır ki ne olduğunu bile anlamaz.
Her faninin hayal ettiği ama çok az faninin ulaştığı 'başbakan olma' hayalini tam elde ederken kalkıp masayı deviren kişi acaba ne kazandı?
Büyük düşünmek ama bir kaşık suyu boğazına düğümlemek bu olsa gerek. Atılan taşın kurbağaları ürküttüğü kesin de bundan elde edilen kazanç ne oldu?
Bu kriz biraz da eldeki bulgurla yetinmeyip komşunun pirincine sulanmaktan çıktı.
***
İbn Haldun, krizlerin yarattığı fırsatlara değinirken şuna değinir:
Normal koşullarda elde edilemeyen kazançlar krizlere yatırım yapmakla olur. Kriz çıkmıyorsa yapay krizler çıkararak hedefe varmaktır.
İbn Haldun, ekonomik ve siyasal krizleri kimlerin çıkarabileceğini tahmin etmekte zorlanmaz. Önündeki sayısız örneklere başvurarak tezini kanıtlamaya çalışır.
Kriz yönetimi yeni dönemde derslerin adı ve konusu olmasına rağmen hala krize tevessül ediliyorsa amaç ne olabilir?
Halk cahildir, canını yakan yaşanmışlıkları bile kısa sürede unutur. Krize yatırım yapanlar ve yönetenler krizi çıkarır, pusuya yatarlar…
***
İbn Haldun, Mukaddime'sinde bazı ilginç öğütlerde bulunur. Doğruluğun ve adaletin yegane temsilcisi Hz.Ali'yi gösterir.
'Ali, adaleti gözetti ve adaletin gereğini yaptı. Muaviye ise sadece kazanmayı düşündü. Kazanmak için de her şeyi mubah gördü. Sonunda adaletli olmaya çalışan Ali değil de bütün kuralları çiğneyip cahiliye geleneklerine sapan ve her hileye başvuran Muaviye kazandı… Ben size derim ki adaleti sağlamaya çalışırsanız kaybedersiniz. Ali gibi yapmayın Muaviye gibi davranın.'
Aradan geçen 1400 yılda çok şey yaşandı. Müslümanların tarihi Muaviye, Yezid, Haccac'ların tarihidir.
Çağımızda Alevi İslam'ın temsilcisi Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Acaba Kılıçdaroğlu da Hz. Ali gibi kaybedenlerden mi olacak yoksa Cahiliyeye sapan Muaviye, Yezid ve Haccac'ın yoluna sapan Akşener mi kazanacak?
Tarih her zaman haksızlık yapan ve zulme düşenleri kazançlı çıkarmaz. Çünkü halk zulme sapmadıkça yanlışta ısrar edenler kazanamaz.