Güncel

Sendika başkanından İzmir raporu: Okullar dağ gibi sorunlarla açılıyor!

Okullarda kayıt parası alma alışkanlığının devam ettiğini, okul müdürlerinin buna mecbur bırakıldığını belirten Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, tasarruf tedbirlerine takılan yardımcı personelin haftada üç gün çalışacağını, bir öğün yemeğin çocuklara çok görüldüğünü, ailelerin ekonomik zorluklar nedeniyle kız çocuklarını okula göndermemeye başladığını öne sürdü. Okulların hijyenik ortamın olmadığının altını çizen Ceylan, “Çocuklarımızın sağlığı risk altında” uyarısında bulundu.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – 2024-25 eğitim öğretim yılı, uyum sınıfı öğrencilerinin sıralarına oturmasıyla başlarken, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin okulları da 9 Eylül Pazartesi günü açılacak. Geçen dönem ve önceki dönemlerde okullarda yaşanan sıkıntılar, bu dönem aşıldı mı? Okullarımız yeni sezona hazır mı? Öğretmen eksiği var mı? Tüm bu soruları ve daha fazlasını, Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Nafiz Ceylan'a sorduk.

GEÇMİŞTE YAŞANAN SIKINTILAR DAHA DA BÜYÜDÜ
Başkan Ceylan, okulların dağ gibi sorunlarla açıldığını, yardımcı personel sıkıntısının öne çıktığını, okullarda velilerden bağış adı altında kayıt parası alma alışkanlığının devam ettiğini anlattı. Öğrencilerin sağlıksız, hiç de hijyenik olmayan ortamda eğitim alacaklarını, dolayısıyla sağlıklarının risk altında olacağını öne süren Başkan Ceylan, geçmişteki sorunların bu yıl daha ağır bir şekilde yaşanacağını ifade etti.

Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, mevcut sorunları şöyle özetledi:

OKUL MÜDÜRLERİ, O BAĞIŞI ALMAYA MECBUR BIRAKILIYOR
'2024-25 eğitim öğretim yılı, yığınla sorunla başladı. Okullarda kayıt parası adı altında paralanın alınması, sorunların başında geliyor. Okullarda maalesef kayıt parası alınıyor ve adını bağış koymuşlar. İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okul idarelerine, kayıt parası almayın diye uyarıyor ama bu göstermelik bir uyarı. Okul müdürleri, okul aile birlikleri üzerinden bağış adı altında para alıyor. Burada sorun şu: Milli Eğitim Bakanlığı okullara yeterli kaynak sağlamadığı için, okul müdürleri ileride başlarına gelecekleri bildiği için bunu yapıyor. Bir kırtasiye ihtiyacı, tamir ihtiyacı olduğunda Milli Eğitim'den para alamıyor ki. Dolayısıyla okul aile birliğinin topladığı parayı kullanıyor. Kayıt parası alınmasını doğru bulmuyoruz ama okul müdürlerinin bu paranın bağış adı altında almaya mecbur bırakıldıklarını biliyoruz.Bağış alınıyor mu alınmıyor mu, gidin okul aile birliklerinin hesaplarına bir bakın! Velilerimiz zaten ağır ekonomik şartlar altında eziliyor, çocuğunun kırtasiye giderlerini karşılamakta zorlanıyor. Ondan kayıt parası almak haksızlık.'

İŞKUR'DAN GELECEK YARDIMCI PERSONEL ÜÇ GÜN ÇALIŞACAK
'Bir başka önemli sorun da okullarımızda yeterli sayıda yardımcı personelin olmamasıdır. İlkokula yeni başlayan çocuklarımızın uyum döneminin başlangıcında gördük ki, okullarımız yeterince temiz değil. Hafta başında okullar tam kapasite açıldığında, bu kirlilik daha ciddi boyutlara ulaşacak. Eskiden İŞKUR'dan elemanlar çalışıyordu, temizlik ve güvenlik işlerinde. Haftanın beş günü çalışıyorlardı. Bu yıl tasarruf tedbirleri kapsamında böyle bir imkan artık yok. Okullarda temizliği yardımcı personeller yaparken, güvenliği sağlarken, okulun lavabolarını, tuvaletlerini, sınıflarını kim temizleyecek? Okullara giren çıkanları kim kontrol edecek? Çünkü İŞKUR'un görevlendireceği yardımcı personeller haftanın üç günü çalışacak. Peki eğitim beş gün olduğuna göre, diğer iki günde çocuklarımız pislik içinde mi eğitim görecek? İşgücü Uyum Paketi kapsamında neden üç gün için görevlendiriliyor yardımcı personel? Bunu anlayabilmiş değiliz. Kaldı ki okullarımızın çoğunda hafta sonlarında da etkinlikler oluyor. Yardımcı personelin üç değil, altı gün çalışması gerekirdi. Okullarda hijyenik bir ortam olmayınca, çocuklarımızın sağlığı riske atılmış olacak. Çocuklarımızın hastalanmaması için tertemiz sınıflarımızın, tuvaletlerimizin olması gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı da böyle olması gerektiğini pekala biliyor ama neden bu şekilde bir program hazırlamışlar, bilemiyoruz. Alınan kararın yanlışlığı ortada.'

AİLELER ARTAN MASRAFLAR NEDENİYLE KIZ ÇOCUKLARINI OKULA GÖNDERMİYOR
'Öğrencilerimizin beslenme sıkıntısı söz konusu. Bir öğün yemeği çocuklarımıza çok görüyorlar. Bir velinin çocuğunun beslenme çantasını doldurması, neredeyse bir emekli maaşına mal oluyor. Çocukların okulda içecek suları yok, dışarıdan getiriyorlar. Yeterli beslenemiyor. Ortam hijyenik değil. Yeterli beslenememesi, çocuğun verilen eğitimi almasını da sağlığını da olumsuz etkiliyor. Yıkılan ve yenisi yapılamayan çok sayıda okulumuz var. Dolayısıyla yıkılan okulların öğrencileri başka okullara gönderildi ve oralarda ikili eğitim verilecek. Bu durum, bir başka sorundur. Bu da velilere ekstra ulaşım maliyeti getiriyor. Servis ücretlerine yapılan zamlarla birlikte velilerin o yükün altından kalkmaları daha da zorlaştı. Böyle olunca da aileler çocuklarını okula göndermeme, gönderememe kararı vermelerine yol açıyor. Bundan da en çok kız çocukları etkileniyor. Aileler, öncelikle kız çocuklarını okula göndermemeye başlıyor. Türkiye genelinde 100 binleri aşan öğretmen açığı söz konusu. İzmir'de de aynı sorun var. Özetleyecek olursak, 2024/25 eğitim öğretim sezonuna dağ gibi sorunlarla giriyoruz.'