Şeker değil Şükür Bayramı

Müzik Önerisi : Şükür Verdiklerine - Hümeyra

Hassasım.

Tarihe, örf ve adetlere, geleneklere, nerden nereye evirildiğine…

Bu merakımın sebebi kökünü bildiğim her şeye sahip çıkabilme yetisi. Geçmişi bir nevi emniyete almak gibi. Geçmişin numuneleri ile nerden nereye geldiysek bundan sonraki savrulmalara hazırlıklı olabilmek. Toplumda, düzenimizde, yaşam tarzımızda, dilimizdeki değişimleri izleyebilmek, bu değişim izlerini geleceğe modelleyip ayak uydurabilmek. Geleceğe tüm senaryolarla adapte olabilmek.

Bayramlar da örf ve adetlerimizi en doyasıya sürdürdüğümüz, yaşatmaya çalıştığımız çok önemli ritüeller.

Eid al-Fitr…Ramazan Bayramına verilen isim. Fitr orucu sonlandırmayı ifade ettiği için otuz günlük oruç maratonunun sonunda bu mükellefiyetin yerine getirilmesi ile bahşedilen kutlama (Eid: bayram). Ayrıca oruç tutamayacak durumdaki Müslümanların verdiği sadakanın da ismi.(Fidye) Şükür sadakası olarak da bilinen bu kelime bayramın ismini de beraberinde getirmiş. 'Şükür Bayramı'

Tarihçi yazar Murat Bardakçı bir köşe yazısında Şeker Bayramı'nın Osmanlı döneminde 'Şükür Bayramı' olarak bilindiğini anlatmış. 'Şükür' ve 'şeker' kelimelerinin eski harflerle aynı şekilde (şın-kef-rı) yazıldığını, asırlar boyunca doğru olan şükür şeklinde okunan kelime sonraları bu hata neticesinde şeker zannedilince bayramın ismi de değişivermiş ünlü Osmanlı Tarihçimize göre.

Prof. Güngör Uras ise Sarayın, Ramazanın on beşinden sonra askerlere tepsi tepsi baklava göndermesi, oruç sonunda tatlı yenmesi, oruç dönemi tamamlandıktan sonraki kutlamalarda insanlara şeker ikram edilmesi, çocukların bayram harçlığını alır almaz şekercilere koşması gibi nedenlerle Şeker Bayramı olarak anılmaya başlandığını ortaya atmış.

Şükür Bayramı 21. Yüzyılda geleneklerin çok ötesinde yaşanıyor. Bırak büyükleri ziyareti, bu dünyadan göç etmiş sevdiklerimize bile ziyaret yapamıyoruz. Bayram temizlikleri aynı evde günlerdir oturanlar için zaten gereksiz. Bayram hazırlıkları kredi kartlarının limitleriyle sınırlı. Hep ince bir hesap, hep bir vazgeçiş. Çerez alan börekten vazgeçiyor, şeker alan kıymadan. Yarı yarıya ucuza alacağı baklava için dört saat kuyrukta bekleyen; çocuğuna, torununa şekere eşlik eden harçlık verebilmek için fazla mesai yapan, çift işte çalışan halkımız her şeye rağmen hala şükredebiliyor. Evinin yolunu unutan sağlık çalışanlarımız, polisimiz, jandarmamız virüsün yayılmaması için kayıpların azalması için gelecek bayramları geçmişteki gibi kutlayabilmemiz için canla başla çalışıyor.

Buna da şükür…

Bayram çocuklara gelir, aile büyüklerine gelir, esnafa gelir, küslere dargınlara gelir, darda olana paylaşmak isteyene gelir.

Bayram kavuşmalarla, ziyaretlerle, öpüşmelerle, sarılmalarla, kalabalıklarla, sofralarla bereketiyle gelir.

Bayram sokakta bayramlıklarıyla birbiri ile selamlaşan mahalleliye gelir.

Bayram işçiye, memura, çalışana bir tatlı huzur gibi tatil diye gelir.

Bayram emekliye ikramiye diye gelir.

Bu bayram kimseye gelmedi. Hepimize 'bi! geldi' .

Tüm dünya seyrede dururken üzerlerine şeker yağacağını düşünen çocuklara ölüm yağdı. Onlara korku geldi, zulüm geldi.

İnsanlığa bi hal geldi ve 'Şükür Bayramı'nın' fabrika ayarlarını bozdu. 21. yüzyılın 21. Yılında Şükür Bayramı yasaklarla bombalarla insanlık için büyük bir ayıpla geldi.

Hz. Ali'ye sormuşlar bayram nedir diye. 'Günahsız geçen her günüm bayramdır' demiş…

Bırakın çocuklara gençlere bu dünyayı…

Günahsızlar Bayramını, Şükür Bayramını, Şeker Bayramını, Umut Bayramını

Fabrika ayarlarında kutlayalım!

Bırakın şekerlerimizi harçlıklarımızı şükrederek eritelim!