Şehvetle kadın kırbaçlayan ülkenin ‘evrak-ı metruke’si!

Geçtiğimiz hafta tüm medyada kendisine yer bulan…

Bir fotoğraf…

Görenin, bakanın yüreğini sızlattı…

Türkiye'den taaa 15.000 kilometre uzaktaki…

Sözüm ona…

Cumhuriyet ile yönetilen Endonezya'nın bir kentinde…

Evlilik dışı ilişki ile suçlanan beş kadın…

Kentin meydanında…

Herkesin gözleri önünde…

Kırbaçlanarak cezalarını çekti…

O kadınlar…

Sırtlarında patlayan her kırbaç darbesinde…

Feryat ederken…

İnfazı seyretmeye gelen hemcinsleri…

İnanılmaz bir iştaha ile…

Acı içinde kıvranan kadının fotoğrafını çekiyor…

O korkunç anı kaçırmamak için adeta yarışıyordu!

***

Bir kez daha hatırlatalım…

Ülkenin adı 'Endonezya Cumhuriyeti'

Ama Başkanlık'la yönetiliyor…

Güney Doğu Asya ve Okyanusya'da bir ülke…

Aslında…

17 bin 500 adadan meydana gelen…

Bir takım adalar ülkesi…

255 milyon nüfusu var…

Yüzölçümü açısından dünyanın 15'inci büyük ülkesi…

İzmir'den, o memleketin başkenti Cakarta'ya…

Uçmaya kalksanız…

14 saatiniz gitti demektir…

Bu garip ülkenin yüzde 87'si Müslüman, yüzde 10'u Hıristiyan, yüzde üçü ise Hindu ve Budist…

***

Dönelim esas konumuza…

Endonezya'nın oldum olası kadına saygısı yok…

Kadın, bu ülkede 'eşya'dan farksız…

Bu yüzden o kadın ne halt etse…

Cezası bilmem kaç kırbaç!

Sadece Batı Sumatra Adası farklı…

O adada erkekler…

Kız evine 'gelin gidiyor'!

Kadının soyadını alıyor, eğer karısı boşarsa o adamı…

Camilerdeki sığınma odalarına taşıyor…

Hayatı rezil oluyor…

Böyle bir ülke olur mu, demeyin…

Burası Endonezya Cumhuriyeti…

***

Ancak bu ülkenin Türkiye ile geçmişte yaşanmış…

Şaşırtan ama daha çok güldüren bir hikayesi var…

Üstelik, Endonezya'ya bağımsızlığını kazandıran…

İlk Cumhurbaşkanı Sukarno ile ilgili…

Tarihçi Murat Bardakçı, 60 yıl önce yaşanan…

O matrak olayı şöyle yazdı… Benim 'makaslamam'dan hoşlanmayan Google'da detaylı hikayeyi bulabilir…

***

Bizim Endonezya'yla yakınlığımız taaa Adnan Menderes'in iktidar yıllarına dayanır… Dünya tarihinde eşi-emsali olmayan çok özel ve ''cinselliğe'', daha doğrusu ''cinsel hastalığa'' dayanan unutulmaz bir yakınlıktır bu...

Bakın, nasıl:

O tarihlerde Endonezya'nın başında Ahmed Sukarno vardı… 1920'lerden itibaren o zamanlar Hollanda'nın sömürgesi olan memleketini bağımsız yapmak için çalışmış, bu uğurda hapislere düşmüştü… Muradına 1945 Ağustos'unda erdi, Endonezya'nın bağımsızlığını ilan etti ve ilk cumhurbaşkanı oldu… 1965'e kadar ülkenin tek hakimiydi… Eseri olan Endonezya'yı senelerce demir yumrukla idare eden Sukarno'nun bir zaafı vardı… Kadınlara normalden çok fazla düşkündü… 1959 Nisan'ının son haftasında Türkiye'ye geldi Sukarno… Zamanın Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın davetlisiydi… Ankara'dan sonra İstanbul'a geçti, Dolmabahçe Sarayı'nda ağırlandı… Nasıl olduysa, birkaç saatliğine ortadan kayboldu… Sonra öğrenildi ki, zamanın en meşhur''seksüel prodüktörü'' Lüks Nermin'in en gözde kızlarından biri Sukarno'ya ''döşek yoldaşı'' olmuştu… Sukarno, daha sonra Türkiye'den gayet memnun ayrıldı ve Polonya'ya gitti… İki gün sonra bir mesaj geldi Dışişleri'ne… Endonezya büyükelçisi başkanın İstanbul'da ''belsoğukluğu'' kaptığını söylüyor ve Türkiye'yi kınıyordu… Lüks Nermin'in 'kız'ı hastaydı ve o sıcak birkaç saat içinde Konuk Cumhurbaşkanı Sukarno'yu da hastalğına ortak etmişti…

***

Bu hikaye ibretliktir… Bu hikayeden sonra hala o ülkede kadın kırbaçlanıyor… Üstünden tam 60 yıl geçmiş… Dini İslam, yönetim şekli Cumhuriyet…

Sevsinler böyle ülkeyi!

Sonsöz: 'Bir kadının en çaresiz olduğu an, gözyaşlarını kendi eliyle sildiği andır…'