Şansal Büyüka'yı dinlerken...

Hani büyük ağaları dinleyen insan tipleri vardır ya...
Hani köy ağalarının ağzını açmış, "ağa ne diyecek" tipleri; tıpkısının aynı, bir köy-kent yerleşkesinin insanları sanki bir yerlere oturmuş tartışıyorlar...’¶
Sorsan, ağa "Siz ne derseniz ula" diye...
Oysa öyle değil!..
Kent, İzmir...
Adresi İzmir olunca; tartışmanın odağı İzmir olunca bir başka soluyor, bir başka odağa takılıyor insan...
Takılıyorum; Çünki bir yanımda Şanal Büyüka, diyor ki:
"Ben 20 yıl önce bu kente Türkiye'nin en zengin kulübü İzmirspor için röportajlara gelirdim..."
Düşünüyorum:
"Heyhat... Biz o röportajları yazdığımızda inanamayan İstanbul medyasının gençleri, öyle bir güç var işte adı İzmirspor" diyorlar...
Ve gerçekten diyorlardı...
Ben kendi adıma Cumhuriyet'te bu ilk haberleri; röportajları Cavit Hoca'yla yapmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum en azından...
Şimdi bir şey var eleştirel aklın getirdiği...
Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu, İZVAK toplantısına katılarak, İzmir futboluna ilişkin doğru eleştiriler getirdiler. Bu eleştiriler içerisinde Büyüka'nın sözlerini gözardı etmemek gerekiyor. Ne diyor Büyüka, bir bakalım:
"İzmirli rekabetin ölçüsü nedir bilmiyor. Bu kulüpler yaşarken, alacakları paydanın ne olduğunu bilmeli. Ben 20 yıl önce ne gördüysem bugün aynı şeyi yaşıyorum. Bu dışarıdan bir bakış açısı. Varın siz aynı bakışı içten bir insan olarak düşünün. Hep birbirinizi karalıyor, hep birbirinizi yaralıyor ve hep acaba neresinden çekiştirsem diyorsunuz. Böyle bir düşünceyle bir yere varamazsınız..."
Alkışlar, alkışlar....
Sanki bu sözleri söylememiş, bu eleştirileri yıllardır yapmamış sözleredir bu alkışlar... Kimdir alkışlayanlar?
Eleştirilen, eleştirilmesi gereken ve Büyüka'nın son noktayı koyduğu isimlerdir aslında, İzmir futolunun son 20 yılına isim koymuş isimler olmuşlardır ancak isimsizdirler....
Ancak adları Erman Toroğlu ve Şansal Büyüka olunca tartışılır kılınır İzmir futbolu...
İzmir'e ilişkin söylemleri bir farklı kılınır. Sanki bugüne dek bizim söylediklerimiz bir farklıdır da, onlar söyleyince tapınılası olur!
Öyledir bu toplantılar; fotoğraflar çektirilip, köşe kapmaca oynadıkça, kulüp sorunları çözülür; öyledir gerçekten, balık nrestoranlarında öğle yemeklerinde, hafta sonu Çeşme tatilinde çözülür sorunlar...
Peki, bir soru size:
Oturun, düşünün ve "Ben niye diğerlerinin aldığı payı alamıyorum" diyorsanız, "yarına bakın" sorusunu yönelten Büyüka ile birlikte, Toroğlu'nun, "Diyarbakır-Altay maçında savunamadığınız hakkınızı ben savundum, siz neredeydiniz" sorusunun yanıtını bir düşünün hele...
Ben usumdan bile geçirmek istemiyorum....
O günün Altay yöneticileri yaşıyor, nedenleri ve niçinleri ortada....
Herşeyi bir kenara bıraktığımızda, İzmir Süper Lig için çok şanslı bir konumda...
Büyüka diyor ki:
"Yeni süreçte 20-25 milyon doları bulacak gelirin sahibi olun...."
Düşünüyorum da, ne güzel para!
Ne güzel güç!...
Zaten yönetimlerin istediği bu değil mi?