Sabıkalı hükümet

Sabıkası olan biri polis, asker, hakim, savcı olabilir mi?Yaparlar mı?Yapmazlar.
Çekini senedini ödemeyen, ticari olarak sabıkalı bir şirkete yeni kredi verirler mi? Vermezler.’¶
Peki, sabıka kaydı, ülkenin en yüce mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi tarafından, alnına yapıştırılan bir partinin, hükümet olup, koskoca bir ülkeyi yönetmesini nasıl karşılarsınız?
İşte Türk halkının, AKP Hükümetinin icraat ve atamalarına karşı, kırılma ve güvensizlik noktası burasıdır. Siyaseti ve yakın tarihi iyi okuyabilenler, AKP’’yi yöneten kadronun geçmişini yakın takip edenler, AKP yönetiminin ve Tayyip Bey’’in fikri yapısını bilenler bu sabıkalı hükümetin icraatları ve atamaları yüzünden çok rahatsızdırlar. Gerçek Aydın olmanın da gereği budur. Devamlı uyanık ve takipçi olmak. Bir seçimlik canı kalmış bu sabıkalı hükümetin iki önemli atamasına beraberce bakalım;
Birinci örnek;
Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir görevlendirme yapılabilir ? Emekli biri, CIA korumalı, cemaat bağlantılı ABD’’de Üniversite eğitimi, Bilkent’’te doktora, kısa süreli görevler, Tayyip Bey’’in müsteşar yardımcılığı, MİT Müsteşar Yardımcılığı sonunda Türkiye’’nin en önemli kuruluşunun yani Milli İstihbarat Teşkilatının Müsteşarlığı’…
Sayın Hakan Fidan’’ın kişiliğini bilmiyoruz, ama Tayyip Bey’’in yönetim tarzını, devlet gücünü nasıl kullandığını, gerek ATV-Sabah kredilendirilmesinden, gerekse Ahmet Çalık’’ın rafineri ve petrokimya işlerinden, Bakanlarını ve Milletvekillerini azarlamasından ve daha nicelerinden gayet iyi biliyoruz.
Umuyor ve temenni ediyorum ki, Sayın Fidan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin Müsteşarı olduğunu bir saniye dahi unutmayacaktır. Tecrübeli bir büyüğü olarak hatırlatmak isterim ki artık, sabıkalı AKP Hükümetinin Başbakanlık Müsteşarı değil, Tüm Türkiye’’nin, yurt dışında yaşayan milyonlarca Türk’’ün ve Türkiye dostlarının güvenliğinden sorumlu bir devlet görevlisidir. Önemli olan, bu yüce makamlardan açık alınla, iç huzuru ile ve hesabını Türk Milletine verebilmiş olarak ayrılmaktır. Bundan büyük onur olur mu?Dilerim, Sayın Müsteşara böyle onurlu bir son nasip olur’…
İkinci örnek;
Sabıkalı Hükümet, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı adı altında yeni bir örgütlenmeye gidiyor. Darbe girişimleri, suikast planları gibi kavramların arkasına sığınarak demokrasi, insan hakları, hukuk devletinin içi boşaltılıyor, sessiz ve derinden sivil darbeye oradan da sivil dikta’’ya geçebilmenin altyapısı hazırlanıyor.
Bu önemli göreve, yıllarını Türk Devletine hizmetle geçirmiş Vali Muammer Güler atandı.
Sayın Güler, 81 İl’’de örgütlenecek, örtülü ödenek kullanacak, operasyonel görevi olmadığı halde, inceleme ve denetleme yetkisi sahibi bu kuruluşu, sabıkalı ve ilk seçimde ülke yönetiminden gidecek olan AKP Hükümetinin baskı ve yönlendirmelerinden uzak tutabilecek tecrübe ve bilgiye sahiptir. Kendisinden beklenen ’“devlet görevi’” budur.
Bugün Türkiye’’de ne basın, ne yargı, ne de Üniversite özgürdür. Ülkenin her kesiminde bir korku paranoyası etkin. Kişi hak ve özgürlükleri gerçekte, askıya alınmış gibi. Yasal olmayan telefon dinlemeleri, ses ve görüntü kayıtları, işkence haline gelen uzun tutukluluklar bunun en belirgin kanıtlarıdır.
Kendi sermayesini, kendi medyasını, kendi güvenlik örgütünü yaratmak için, ciddi adımlar atan AKP, kendi yargısını yaratmak için de anayasa değişikliğine gitmiştir. Eğer sabıkalı hükümet bunları gerçekleştirme fırsatını yakalarsa, yıllardır hazırlanılan ’“Karşı Devrim’” başarıya ulaşmış olacak!
Bu sabıkalı hükümetten ve onun Laik Cumhuriyeti yıkmak için yaptığı girişimlerinden, demokratik yoldan ve seçimle kurtulacağız.
Kılıçdaroğlu’’nun CHP’’ de estirdiği olumlu rüzgarın devam etmesi için, sol seçmenin her türlü kırgınlığı bırakıp CHP’’de toplanması şarttır’…
Şimdi sıra Merkez Sağ’’dadır. Tarihi, sürekli ertelenen Demokrat Parti Kongresinden önce bu partinin DYP ve ANAP kökenli görevlileri, yeni bir yapılanmaya kapı açmak zorundadırlar.
Ne Sayın Cindoruk'un, ne de Sayın Yılmaz'ın bu yenileşmeye engel olmaya hakları yoktur. İkisi de bu milletin kendilerine şimdiye kadar verdikleri ile yetinmek zorundadırlar. Hiçbir siyasi ihtiras, hiçbir siyasi hesap Atatürk Türkiye’’sinin devamından ve huzurundan daha önemli değildir. Bu birleşme mutlaka sağlanmalı ve DP yeni kadrolarla, Türk Milletinin hizmetine koşulmalıdır. Bu şahlanmanın önünde kim durursa tarih ve millet onları asla affetmeyecektir.