Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, hem iktidar partisine hem de ana muhalefet partisine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Gündeme her gün yeni bir sorunun ortaya atılmasından, Abdullah Öcalan’a özgürlük girişimlerine, kutuplaşmadan helalleşme girişimlerine kadar pek çok noktada değerlendirmelerde bulunan Başkan Erduran, Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonlar ekseninde yapılan adalet arayışlarını da yorumladı.
SORUN ÜRETMENİN, SORUN ÇÖZMENİN ÖNÜNE GEÇTİĞİ BİR SÜREÇ YAŞIYORUZ
Düşüncelerini gerek sosyal medyadan, gerekse vatandaşlarla bir araya geldiği çeşitli platformlarda dile getiren Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, Egedesonsöz’e şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ülke, bir sorunlar yumağı haline geldi. Öyle ki sorun üretmek, gündeme yeni bir sorun taşımak, sorunları çözmenin çok önüne geçti. Bunun sebebi, hem iktidarın yorgunluğu ve güç zehirlenmesi, hem de muhalefetin yetersizliğindendir. Ekrem İmamoğlu’nun cezaevine girmesi olayında CHP’nin taktiksel çok hatası oldu. Bu konuda ortak, çok büyük bir miting yapılabilirdi ama her gün miting yapıp insanları sokağa dökmek doğru değildi. İmamoğlu için yapılacak mitingde, biz İmamoğlu’na karşı yapılan hareketi, hem toplumun, hem de adaletin vicdanına bırakıyoruz, denilebilirdi. Tüm muhalefet partileri bu mitingde bir ara olmalıydı. Sonrasında, haftaya İstanbul’da emekliler için meydandayız, öteki hafta Ankara’da memurlar için eylemdeyiz, denilmeliydi. Daha sonraki haftalarda çeşitli şehirlerde öğrenciler, emekliler, işsizler için mitingler gerçekleştirilmeliydi. Halkın gündeminde olan şeylerin konuşulduğu mitingler yapılmadı, sadece İmamoğlu’na yapılan haksızlık konuşuldu. İmamoğlu, İmamoğlu, İmamoğlu… Sanki vatandaşın tek gündemi, İmamoğlu! Esas gündemi gözden kaçırdılar. İktidar zaten sorun çözme taraftarı değil. Bugüne kadar hangi sorunu çözdüler? Ama yarattıkları sorunlar, saymakla bitmez.”
ERBAKAN, DİYARBAKIR’IN İSRAİL’İN VİLAYETİ OLMASININ İSTENDİĞİNİ SÖYLEYİP UYARMIŞTI
“Masanın altında PKK arayan sözde milliyetçiler, bebek katili Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadele veriyor” diyen Mustafa Erduran, açılımla ilgili düşüncelerini şöyle özetledi:
“Bu konuda halktan gizlenen bazı şeyler var. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yıllar önce yaptığı konuşmalar vardı; siz Kürdistan kelimesinden neden korkuyorsunuz, diye. Hatta Diyarbakır, Ortadoğu’nun parlayan yıldızı olabilir demişti. Federe sistemin önünün açılması için çaba harcanıyor. Erbakan hoca, Diyarbakır’ın İsrail’in bir vilayeti yapılması isteniyor, diye uyarmıştı. Bu projenin parçaları birleştiriliyor.”
KUTUPLAŞMAK, AK PARTİ VE CHP’NİN İŞİNE GELİYOR, ÇÜNKÜ…
Ülkemizde kutuplaşmanın had safhaya ulaştığını, komşuların, akrabaların bile sağcı solcu şeklinde kutuplaştığını öne süren Mustafa Erduran, “Vallahi tebrik ediyorum! Kutuplaşma kapsamına girmeyen kimse kalmadı. İmamından doktoruna, komşudan akrabaya kadar herkes sağcı solcu diye ayrı köşelerde” dedi ve şu görüşlere yer verdi:
“Kutuplaşma, hem AK Parti’nin hem de CHP’nin çok iyi yaptığı bir şey. Vatandaş, AK Parti veya CHP’den birini seçmek zorunda bırakılıyor adeta. AK Parti, bu kutuplaşmayı en güçlü şekilde yapan parti. Fakat toplum, AK Parti’den bıktık diyor. Kutuplaşma hareketi de Türkiye’de sadece AK Parti ve CHP’ye yarıyor. Bu süreç, bilerek işletiliyor, planlı programlı bir şeklide. Bugün avukatlar, doktorlar, öğretmenler, öğrenciler, esnaf sağcı solcu diye ikiye ayrıldı. Öğrenci, komşu, akraba, hatta emekliler bile ikiye ayrıldı. Siz bu kutuplaşmayı yaptığınızda, bir sorunu çözmek için yapacağınız eylemde emekliyi bir araya getiremezsiniz. Dert ortak olduğu halde güçbirliğiyle hareket ettiremezsiniz bu kitleyi. Öğretmenlerle ilgili bir sorun için eyleme geçtiğinizde, tüm öğretmenleri aynı safta buluşturamazsınız, çünkü sağcı olmuşlar, solcu olmuşlar. Bu sorun nasıl aşılır? Altılı Masa ilk kurulduğunda Temel Karamollaoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmış oldukları ortak eylemlerle bir helalleşmeye, kucaklaşmaya gidiliyordu. Bu, AK Parti’nin işine gelmez. Emekli maaşı 14.500 lirayken, CHP’li emekli bu parayı alıyor da AK Partili emekli 35 bin lira mı alıyor? O da aynı sorunu yaşıyor. Geçmişte kim kime küsmüşse, geçmişte kim kime yanlış yapmışsa, onlarla helalleşmek lazım diye düşünüyorum. Farklı her zümrenin birbiriyle kucaklaşması gerekiyor. Temel Bey ve Kemal Bey, helalleşme sürecini başlatmıştı ama maalesef çeşitli sebeplerden dolayı hedefe varılamadı.”
TEMEL BEY, TEK CÜMLEYLE ÇOK ŞEY ANLATMIŞ
Saadet Partisi’nin önceki Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, AK Partilileri kast ederek, “CHP’ye işleyecek hangi günahı bıraktınız da CHP gelirse diye endişeleniyorsunuz?” sözlerini de değerlendiren İl Başkanı Mustafa Erduran, şunları söyledi:
“AK Parti’nin 23 yıllık iktidar sürecini ele aldığımızda o kadar çok yanlışlar yaptığını görüyoruz ki. Mesela zinayı bir sol parti bu kadar serbest bırakmış olsaydı, muhafazakar kesim, tümden ayağa kalkmıştı. Bugün Apo ile ilgili özgürlük söylemlerini bir sol parti söylemiş olsaydı, camı çerçevesi kalmazdı. Ülkemizde Mustafa Kemal Atatürk ve merhum Erbakan hocamızın kurduğu fabrikalar bir sol parti iktidarında satılmış olsaydı, sağ cenah meydanlarda eylem yapıyor olacaktı. Gazze’de yaşanan insanlık dramına bir sol iktidar bu kadar sessiz olsaydı, sağ kesim sokaklarda eylem yapmaktan evine girmeye fırsat bulamazdı. Bu kadar borçlanma, halkın bu kadar borca esir edilmesi, faize köle yapılması, bir sol parti iktidarında olsaydı, sağ kitle yerinde oturuyor olmazdı. Bunları saya saya bitiremeyiz. 23 yıl önceki Türkiye’ye baktığımızda da borcumuz vardı, hatalar yapılmıştı ama bugünün hatalarıyla borçları, o zamanki hatalar ve borçlarla yan yana getirip kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Temel Bey, bir cümlelik sözüyle gerçekten çok şey anlatmış. Bu iktidar, CHP’ye işlenecek günah bırakmadı.”
ÖNCE AHLAK VE İNANÇ, SONRA ADALET LAZIM
Saadet Partisi’nin adalet, ahlak, şeffaflık ilkeleri olduğunu belirten Mustafa Erduran, CHP’nin adalet arayışıyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, “Saadet Partisi bile CHP’den daha solda kaldı” yorumuyla ilgili düşüncelerini aktardı:
“Saadet Partisi’nin kriterleri var, adalet ve ahlak. Adalet, sol cenahın elinde bayrak gibi tutuluyor ama onların tekelinde olan bir kavram değil. Liyakat da bizim olmazsa olmazımız. Şeffaflık, denetlenebilirlik, çok önemlidir. Tüm bunları bir arada tutmak, ahlakın, inancın gereğidir. CHP bugün adaletsizliği, sadece Ekrem İmamoğlu üzerinden ortaya koymaya çalışıyor ama bu doğru değil. Toplum üzerindeki adaletsizliklere de bakmak, onları seslendirmek lazım. İçeride, sorgulanmadan yatan binlerce insanımız var. Haksız yere tutuklanmış yüzlerce insan var. Haksız yere çalıştığı kurumdan atılan insanlar var. Halkın mağduriyetini dile getirmek, onun üzerinden mücadele vermek gerekir. Çünkü mağduriyet, sadece sol kesimde değil, sağ kesimde de var. Siz sadece adaleti İmamoğlu ekseni üzerinde tartışmaya açarsanız, kimse sizi dinlemez. Toplum, buna adalet mesajı olarak bakmaz. Biz Saadet Partisi olarak CHP’nin de solunda falan değiliz. Olmamız gereken yerdeyiz.”