Hanzade Ünuz sordu, Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan anlattı...

Ege Koop gerçek bir 'İzmir Markası'.

Kendisi de öyle şüphesiz ki...

Hüseyin Aslan.

İzmir'i 'Evlendiren' isim...

Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan suskunluğunu bozdu.

Adeta bombaladı.

'İzmir'e kırgınım' dedi.

Hüseyin Aslan Ege Koop'un şansının İzmirliler,

Şanssızlığının ise İzmir'deki yerel yönetimler olduğunu söyledi.

'Ben de bilirim şehrin göbeğinde inşaat yapmayı...

İzmir'in sorunu gökdelen yapmak değil,

İzmir İstanbullulaşıyor,

İzmir'de konut fiyatları maliyetinin beş katı fazla...' dedi.

İzmir'de bir ev alanın aslında iki ev parası ödediğini söyledi.

Ege Koop'un 34 yılda yaptığı 30 bin konutta 150 bin İzmirli yaşıyor.

Artık İzmir'de hareket alanı bulamayan Ege Koop ilk kez kent dışına çıktı.

Manisa Turgutlu'da 150 konutluk Prestij Turgutlu projesine başladı.

Türkiye'ye açılan ilk adımını attı.

Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan 'Rantın değil, halkın mimarıyız' derken...

Aslında çok dikkat çekici ve acı bir çığlık atıyor.

İnşaatın Robin Hood'u Hüseyin Aslan,

Bir dönem CHP'de denediği siyasi mücadeleyi,

İYİ Parti'yi çok yakından izleyerek sürdürüyor...


EGE KOOP, İZMİR MARKASIDIR
Ege Koop Türkiye'ye mal olmuş 34 yıllık bir İzmir markasıdır. Konut yapmasının ötesinde demokrasiye de katkısı var Ege Koop'un. Kar amacı olmayan proje kooperatifler birliği, 200 meslek grubundan kooperatif dahil olmuş. Her yapı var, polis, hakim, savcı, doktor, öğretmen, işçi, esnaf ker kesim yer almış Ege Koop çatısı altında. Bu yapı sapasağlam duruyorsa, geçen 34 yılda kaç iktidarda bütün baskıya rağmen Türkiye genelinde güvenin adresi olmuşsa bu çok anlamlıdır.

Biz ortak aklı kullandığımız için başarılıyız. Ben Ege Koop'un kuruluşunda da vardım, o zamanlar Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı'ydım. Ege Koop içine itildim, anlamadığım, düşünmediğim bir işti. Evde badana, boya yapmasını bile bilmiyordum. Bir taraftan Tercüman gazetesinin mutfağında pikajda, montajda çalışıyordum. Emekçiydim, hala da öyle görüyorum kendimi. Sendika başkanlığında öğrendiklerim, o kültür beni Ege Koop'ta başarılı yaptı. Toplu sözleşmelerde her iki tarafı dinleyip ortak noktalarda buluşturuyordunuz, müzakere ve uzlaşıyı her iki tarafa da kazandırmayı öğrendim o yllarda.

BİSİKLET SÜRER GİBİ...
Ege Koop'un en büyük şansı İzmirliler'dir, İzmirliler'in sahip çıkmasıdır. Ege Koop çalışmalarını halktan aldığı güçle tıpkı bisiklet sürücüsü gibi sürekli pedal çevirerek sürdürdü. Bir proje bitmeden başka bir projeye başladı, zor projelere girdi. Ege Koop'un şehir merkezinde bir tane projesini göremezsiniz. Alt yapısı olmuş, suyu kanalizasyonu hazır bir yerde konut yapmadık. Biz gerçekten yeni kentler oluşturduk, yeni mahalleler oluşturduk.

Bakın sadece Egekent 1'de 50 bin kişi yaşıyor. Bugün 50 bin nüfuslu iller var Türkiye'de. Biz İzmir'in en zor yerlerinde yeni mahalleler oluşturduk, Çiğli'de 9 bin 500 konut yapmışız. Kimse Menemen'e gitmezken 1.600 konutluk 5 bin kişinin yaşadığı site yapmışız. Türkiye site mantığına yeni geçti, biz 1990 yılında yaptık. Ege Koop'un en büyük şansı İzmirliler'dir. Şanssızlığı ise İzmir'de yerel yönetimlerin bizi anlayamamasıdır. Belki de kıskançlığıdır, siyaseti yapanlarla başarılı insanlarla birlikte olmak istemiyor. Başarılı insanlara sıcak bakmıyor. O yüzden inat ettim, aday oldum. Gittiğim yerlerde birçok kişi konuşuyorsun eleştiriyorsun, neden aday olmuyorsun diyordu. Bu bir sorumluluk aynı zamanda, ben milletvekili olmak istemedim. İzmir'de hizmet etmek istedim. Yoksa geçmişte birçok partiden bana ciddi teklifler geldi.

SORUYORUM...
İzmir'de yerel yönetimler Ege Koop'un çalışmalarından faydalanmış olsaydı, bugün Türkiye kentsel dönüşümü bu kadar konuşuyor olmazdı. Türkiye örnek alırdı, çok şey değişirdi. Belediye Başkanları Sayın Özfatura'dan sonra bu işi bıraktı, kooperatif işine soğuk baktılar. Yeni konut yerleri, uydu kentler yapılmasını teşvik etmediler. Ege Koop Türkiye'nin bugün konuştuğu kentsel dönüşümü 25 yılı aşkındır yapıyor. Soruyorum Ege Koop'un dışında hangi inşaat firmaları 150 kilometre yol, 160 kilometre su hattı, 150 kilometre kanalizasyon yapmıştır. Diğer inşaat şirketleri hazıra konuyor, ben de bilirim şehrin göbeğinde inşaat yapmayı. Kimse de bizimle başa çıkamaz, benim arkamda halk var. Biz bunu yapmadık, biz şehir planlı gelişsin dedik. Yeni rant alanları yarattık, kenti zenginleştirdik. Yeni mahalleler yarattık, bunu İzmir'de değil de Türkiye'nin başka bir yerinde yapsaydık bütün Türkiye'ye örnek olurdu.

İZMİR İSTANBULLULAŞIYOR
Biz İzmir'e sahip çıkmıyoruz. Sahip çıkmayınca birileri geliyor, kiminin arkasında siyasi güç, kiminde başka güçler var o kaynakları burada kullanıyorlar. Ama İzmir kaybediyor. Kimse kimseyi kandırmasın bu kentin şu anki sorunu gökdelen yapmak değil. Gökdelen yaparak bu kentin sorununu çözmek mümkün değil. İzmir'in İstanbullaşması sorunu var. İzmir'de konut fiyatları çok aşırı yükseldi, kente yapılan en büyük kötülük budur.

İZMİR'DE MALİYETİNİN BEŞ KATI FİYATA KONUT SATILIYOR
Arsa fiyatı hariç iyi bir konutun metrekare maliyeti 1.000 liradır. Metrekare fiyatının beş katına konut satılırsa bu kentin konut sorununu çözemezsiniz. Yaptığınız konutlar, ev sahibi olmayan kesime hitap etmiyorsa bu kentte kiracılık sorunu artar, kiralar artar. Kent kötü gelişir. Hangi memur, hangi öğretmen, hangi doktor, polis bugün yapılan konutlardan alabilir? Lüks konut olsun, gökdelen de olsun hiç itirazım yok. Ama konut fiyatları şu anda değerinin çok üstünde. İzmir'in yüzde 40'ı kirada oturuyor, bu yapılan konutların size bana faydası olmaz. Kiralar yükselir, göreceksiniz 3 – 4 yıl sonra kiralar iki misli olacak.

Vatandaş ev alıp beş yıl içinde satarsa vergi ödüyor. Ama devlet müteahhide soruyor mu, bunun maliyeti neydi diye? Sen bundan ne kadar kar ediyorsun diyor mu, arsa sahibine soruyor mu? İzmir'de şu anda maliyetinin beş katı fiyata konut satılıyor. Bu çok insafsızlık. İzmir'de de konutta şişme var, bakmayın bir balondur gidiyor. Neden yapılan gökdelenlerin yarısı boş duruyor? Düşünebiliyor musunuz bir sitede aidat 1.500 – 2.000 lira, nasıl olur? Ev kirası daha ucuz. Bakmayın, şu kadar sattık, bu kadar sattık demelerine. Sizin çevrenizde o milyarlık konutlardan satın alan var mı hiç? Benim çevremde de yok. İzmir'de yapılan pahalı konutun bu kente faydası yok.

UYDU KENTLER ŞART
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 10 yıl sonra İzmir'in nüfusunun 6 milyon olacağını açıkladı. 2050 yılında 8 milyon olacağı söyleniyor. Biz bu 10 yıl içinde bu iki milyon kişiyi nerede barındıracağız, nasıl olacak bu iş? 32 yıl sonrasını bugünden planlamazsanız şu an yaptığınız hiçbir şeyin anlamı yok. Hepsi geçici, yap boz tahtasından vazgeçmek lazım. İhtiyaç sahiplerini konut sahibi yapmak için yeni uydu kentler alanları belirlemek gerekiyor. Bu kentte gelişmek zorunda olan Menemen aksı, Torbalı aksı, Kemalpaşa, Güzelbahçe Yelki aksı kaldı. İhtiyaç sahipleri konut sahibi olamazsa sosyal patlama olur. Gecekondu ister istemez artar, eskiden gecekondu vardı şimdi iş çadıra gidiyor. İnsanlar yakın gelecekte çadır kentlerde yaşayacak bu gidişle. Türkiye'de konut sorunu çok önemlidir, nüfusumuz yılda yaklaşık 1 milyon artıyor. İzmir'in nüfusu ortalama 100 bin artıyor, konut ihtiyacı var ama nasıl konut? Lüks, yüksek maliyetli konutlar değil. Onlar da olacak ama diğeri de şart.

BİR EV ALAN, İKİ EV PARASI ÖDÜYOR
İzmir'de eşit şekilde rekabet etmek çok zor, ciddi bir haksızlık var. Biz kar amaçlı bir holding değiliz. Biz halkın kaynaklarıyla ayakta duran bir kurumuz. 30 bin konut yaptık, 2.5 milyar dolar kredi kullandık ama biz holding değiliz kar amaçlı değiliz. Arsa sıkıntısı var, arsa pahalılaştıkça konut fiyatları yükseliyor o da bizi aşıyor. Örneğin Harmandalı'da arsanız var, değeri 500 bin lira. Siz bunu kat karşılığı yüzde 50 veriyorsunuz. Yüzde 50 kat karşılığı olmaz, sınır getirmek lazım, adını koymak lazım. Arsasının değeri yüz kat artmış oluyor, konut fiyatları ikiye katlıyor. Neden? Çünkü yüzde 50 kat karşılığı dediğimizde oradan ev alan bir kişi aslında iki ev parası ödüyor. Biz buna girmiyoruz ama yeni yerleşim alanları da açılmıyor, uydu kent alanları açılmıyor. Konut yapmak başka bir şey, alt yapısıyla, parkıyla, okuluyla uydu kent yapmak başka bir şey. İzmir'e uydu kentler kazandırmaz isek, bugün kentin yüzde 60'ı gecekondu ise yarın İzmir modern gecekondularda yaşayacak demektir.

DUVARA ÇARPAR
Kat karşılığı oranlarının yüksek olmasından dolayı önümüzdeki günlerde İzmir Katkarşılığızede'ler yaşayacaktır. Çünkü oran çok yüksek, bunu kurtarmaz. Cebine 500 bin lira koyan müteahhitim diye ortaya çıkıyor. Kat karşılığı bir blok alıyor, arsaya para vermiyor. Başta çok düşük fiyata birkaç daire satıp o farkı diğer konutlara ilave ediyor. Barterla iş yapıyor, ortada konut yok asansörcüye konut sözü veriyor. Dış cepheciye barterla konut veriyor. Dış cepheci de alıp barterı başkasına veriyor, el değiştire değiştire gidiyor. Çark İzmir'de şu anda böyle dönüyor. Ama böyle gitmez, duvara çarpar.

AZİZ BEY BİR ŞANSTIR AMA...
Aziz Bey gerçekten çok saygıdeğer bir insan, bu kenti çok seviyor. Aziz Bey diğer büyük kentlere baktığımızda İzmir'de bir şanstır. Taviz vermiyor, kararlı şekilde kenti koruyor. O konuda kendisini gerçekten takdir etmek lazım. İzmir sahipsiz değil, kentin tarihini koruyor yapısını korumaya çalışıyor. Bu çok önemli ve Aziz Bey'in yanında olmamız lazım. Ama keşke daha ileri görüşlü, çağdaş ve İzmir'i kucaklayan bir ekip olsa da o ekiple tartışabilsek. Keşke tartışabilsek. Kente karşı sorumluluğu olan kesimlerle tarafsızca tartışmaları, görüşmeleri gerekir. Aslında belediyeler keşke Ege Koop ile işbirliği yapsa ve rahat etseler. Keşke Ege Koop'u kullanabilseler, sorunlarını çözsek.

İZMİR'E KIRGINIM
İzmir'e bir kırgınlığımız var tabii. Biz bu kente kendi yarattığımız imkanlarla hizmet ettik. Yerel yöneticilerin önemli bölümden ilgi göremedik. Bizim İzmir'in her ilçesinde tamamlanmış projemiz var, gönül o ilçe belediye başkanlarından 'Gelin şu sorunlara birlikte bakalım' diye samimi bir yaklaşım duymak ister. Orada hala bizim altyapımız kullanılıyor, bizim bulduğumuz su parayla satılıyor. Biz anahtar teslim, sorunsuz mahalleler yarattık. Bu kentte ortak bir paylaşım yok, yıllardır yok. İzmir'in zenginliklerini nasıl artırırız diye birlikte konuşmak mümkün değil.

Neden İzmir'de yerel gazete, televizyon yok? Türkiye'nin üçüncü büyük çağdaş kentinde neden yerel medya bu kadar desteksiz, güçlendirilmiyor? Nedeni kıskançlık başka bir şey değil. Bu kentte yerel medya ne kadar desteklenirse İzmir kazanır. Kent sorunlarını tartışır, siyasetçi de rahat eder. Ben üzülüyorum, bu kentte söz sahibi olanlar nerede, neden desteklemiyorlar? Bizim başkalarından ne eksiğimiz var, ben anlamadım. Elele tutuşamıyoruz, tutuşsak da eğreti tutuşuyoruz.

KOCAOÐLU'NUN YANINDAYIM
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin şu anda uyguladığı kentsel dönüşüm mantığını, uygulamasını çok önemsiyorum. Aziz Kocaoğlu burada gerçekten sabırla ve inatla vatandaşla uzlaşmacı bir yöntemi tercih ediyor. Aziz Kocaoğlu birçok sorunu çözüyor, sonra ihaleye açıyor. Bizim İzmirli müteahhitlerse Harmandalı'da yüzde 50 kat karşılığı inşaata giriyor, Torbalı'da giriyor burada yüzde 45 ile girmiyor. Ben de siz ihaleye girin, işbirliği yapalım diyorum. Ben pazarlarım diyorum. Ama İzmirli müteahhitler girmeyince, Ankaralı, İstanbullu firmalar giriyor. İzmirli müteahhitler yarın kentsel dönüşümde neden biz yokuz demesinler. Ben kentsel dönüşüm politkası konusunda Aziz Kocaoğlu'nun yüzde yüz yanındayım. İzmirli müteahhitler armudun sapı, üzümün çöpü diyorlar.

EGE KOOP TURGUTLU'YA NEDEN GİTTİ?
Ege Koop'un bilgi ve deneyimini artık İzmir dışına taşımak istedik. Dün temelini attığımız Prestij Turgutlu, İzmir dışındaki ilk projemizdir. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Cengiz Ergün'ün katılmış olması bizi çok mutlu etti. Bu Manisa'nın yatırımcıya ilgisidir ve kucak açmasıdır. Niye geldin, neden geliyorsun demediler. Kim kazandı, onlar kazandı. Herkes İzmir'e gelirken biz Manisa'ya gidiyoruz. Aslında Ege Koop İzmir'den Turgutlu'ya gitme ihtiyacını neden duydu, bu kentte söz sahibi olanlar bunu tartışmalı. Manisa'ya gittiğimizde gördük ki haklı isteklerimiz yerine getiriliyor. Bilhassa Manisa Belediye Başkanı sayın Cengiz Ergün'e teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisi bize her zaman kapısını ve gönlünü açtı. Her konuda görüşlerimizi ve görüşlerini paylaştı. Başkan Ergün Ege Koop'u yeni yatırımlar için Manisa'ya davet etti, önümüzdeki süreçte Manisa Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir proje gerçekleştireceğiz.

TÜRKİYE'YE AÇILIYORUZ
Biz şimdi Turgutlu' ya 40 milyon liralık yatırım yapıyoruz. Bu paradan Manisa ve Turgutlu faydalanacak. Mimarisiyle, peyzajıyla, sosyal donatılarıyla Turgutlu'ya yeni bir kentleşme anlayışı getireceğiz. Şimdilik 150 konut ile başladık. Türkiye'nin ilk engelli dostu projesini yapıyoruz. Prestij Turgutlu projesini 2019'da tamamlayacağız. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün bize bundan sonrası için de cesaret verdi. Diğer ilçelere de gideceğiz. Ege Koop tüzüğünde yaptığı değişiklikle bu modeli Türkiye'nin her yerinde uygulayacağız. Ege Koop, tüm Ege'ye ve Türkiye'ye açılıyor, ilk adım da Turgutlu oldu. Ege Koop ortaklarına ve kente karşı sorumluluk duygusu taşıdığı gibi bunu sürdürülebilir kılar. Yaptığı her işin hesabını verir, her türlü denetime açıktır. Kaliteden asla taviz vermez, ancak bu kaliteyi de ucuza mal eder. Çünkü biz, 'Rantın değil, halkın mimarıyız'.

KURULTAY ÇOK ÖNEMLİYDİ...
Ben şahsen artık umudumu yitirmeye başladım ama mücadeleye de devam etmemiz lazım. Neyle, nasıl? İktidar partisinin ne yaptığı, ne yapmak istediği belli. Hedefim bu diyor ve bunu hiç saklamıyor, yapmak istediğim bu diyor. Önünde bir ajanda var adım adım gidiyor. Burada asıl önemli olan muhalefet, siyasi muhalefet pasifse, güçsüzse, zayıfsa orada demokrasi, hukuk yoktur. Muhalefetin güçsüz olduğu bir demokrasi olmaz. Bu kurultay çok önemliydi, topluma hedef verilmeliydi, heyecan verilmeliydi. Türkiye'nin en önemli sorunu ne diye sorsalar, siyaset derim. Siyasetteki tıkanıklık, siyasi partiler ve seçim kanunu derim. O nedenle CHP'nin son kurultayını çok önemsemiştim. CHP'nin 80 küsur yıllık deneyimi birikimiyle isterdim ki, kurultayda kim aday olacak tartışması yerine Türkiye'nin sorunları, yeni hedefleri konuşulsun.

MUHARREM İNCE'YE YAPILAN YANLIŞ
Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum, çünkü topluma umut vermek önüne parlak bir gelecek vizyonu koymak maalesef CHP'nin çok da gündeminde değil. Muharrem İnce'ye yapılan yanlış hareketler bizi üzdü. Ben sosyal demokrat bir insanım, bu çerçevede çalıştım hep. İzmirliler'e baktığınızda önemli bir kesimi sosyal demokrattır. Sosyal demokrat başka, CHP'li olmak başkadır bana göre. Biz ülkemizi seviyoruz, ülkemize borcumuz ve sorumluluğumuz var. Türkiye siyasette yeni bir arayış içinde, ben de kendimi o arayış içinde hissediyorum. Ben de yenilik istiyorum, Türkiye'nin sorunlarıyla kucaklaşan bir yapı istiyorum. İYİ Parti bence topluma önemli mesajlar veriyor, yüzde 20'ye yakın kararsız seçmen var. Elim kırılsaydı da oy vermeseydim diyor insanlar. İnsanlar artık yoruldu, zorla oy veriyorlar. O nedenle İYİ Parti'nin toplumu kucaklamasını temenni ediyorum.

ATATÜRK'LE KAVGA OLMAZ
Türkiye'nin içinden geçtiği koşulları iyi değerlendirip merkezde herkesi kucaklayan, cumhuriyetle laiklikle, Atatürk'le asla kavgalı olmayan bir yapı içinde 1923 ruhuna dönmesini dilerim. Vatandaş 'Meral Akşener'e oy vereceğim' diyor çünkü onu kendisinden görüyor. Ben de şu anda İYİ Parti'nin çalışmalarını yakından izliyorum, görüşlerimi paylaşıyorum. Yeni bir oluşumu ciddiye alıyorum. Sayın Akşener deneyimli bir politikacı, çok cesur bir politika izliyor. İzmir'de ekibine baktığınızda çok dengeli, deneyimli bir ekip görüyoruz. Umarım başarılı olur, siyasi partilerden korkmamak lazım. 2019 seçimleri Türkiye'nin kaderini belirleyecek, ondan sonra dönüş olmaz.