'Perinçek Milli Takım gibi oldu'

Fırat Soylu/Egedesonsöz - Yaklaşık 4 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cumhuriyet Güçbirliği'nin İzmir Bağımsız Milletvekili adayı Doğu Perinçek adına seçim çalışmalarını yürüten eşi Şule Perinçek, sandıkların açılmasına sayılı günler kala Egede Sonsöz'e özel açıklamalar yaptı. Kendi deyimiyle 'emanetçi milletvekili adayı' olarak çalışan Şule Perinçek, 12 Haziran seçimlerinde eşinin İzmir milletvekili olarak meclise gireceğinden emin konuştu.

İzmir'de iddialı bir seçim kampanyası yürüten Cumhuriyet Güçbirliği'nin ikinci bölge adayı Perinçek'in 37 yıllık hayat arkadaşı olan Şule Perinçek ile Bornova Manavkuyu'daki Merkez Seçim Bürosu'nda konuştuk. Yaklaşık 1,5 aydır İzmir ikinci bölgeyi karış karış gezdiğini belirten Şule Perinçek, üç gün kala bu Doğu Perinçek'in milletvekili seçileceğinin artık kesinlik kazandığını savunuyor.

Oldukça başarılı ve iyi bir süreç yaşadık. İzmir bir başlangıç noktası, bir hareket noktası olması bakımından çok doğru bir yer. Buradan Ankara'ya yürümek ve sorunları çözmek bu bakımdan da doğru bir karar olacaktı. Doğu Perinçek, sadece İzmir'de değil Türkiye'nin bütün illerinde tanınan bir isim. Özellikle İzmir ve çevresinde çok dolaşmış. Bana görüştüğümüz zamanlarda, 'şuraya mutlaka git, şu kişiyle mutla görüş' diye yönlendirmeler bile yaptı..

İzmir'de Doğu Perinçek'i tanıtmak gibi bir işim olmadı. Bu nedenle çok zorlanmadım. Ama Doğu Perinçek adına konuştuğum için söylemlerime çok dikkat ettim. Her ne kadar da görüşlerimiz tamamen örtüşse de, konuşurken 'acaba yanlış bir şey söyler miyim?' diye çok fazla tereddütte kaldım. Şunu da söylemem gerekir ki, İzmir'de kadına verilen özel bir bakış, değer var. İzmir kadının özel olduğu söylenir her yerde de. Sadece güzelliği ile değil kişilikli olmalarıyla da öne çıkan bir kadın tipi var İzmir'de. Başı dik olmak, birikimli olmak gibi bir özelliği var İzmirli kadının. Bununla da gurur duyuyor İzmirliler. Bu nedenle beni de çok kolay benimsediler. Her gittiğim yerde, 'Sen aynı İzmirli kadınlar gibisin' diyorlar.

Evet yaklaşık 41 yıldır siyaset yapıyorum. Ama ilk kez birisi adına milletvekili adayı olarak halkın karşısını çıkıyorum. Bu son derece üzücü bir durum aslında. Bir partinin Genel Başkanı, milletvekili adayı ama propagandasını yapamıyor. Şuanda kendisinin burada olup, bu sözleri onun söylemesi gerekirdi.

İzmir vatanseverlik konusunda çok hassas bir kent. Cumhuriyetine çok düşkün insanların bulunduğu bir kent. Seçim çalışmalarımız sırasında 95 yaşında bir bayan toplantılarımıza katıldı. Atatürk'ün İzmir ziyaretinde birlikte çekilmiş bir de fotoğrafı var. O fotoğrafta yer alan kız çocuklarından biriymiş kendisi. Şimdi o da bizimle birlikte seçim çalışmasına destek oluyor. Bizim gönüllümüz olarak Doğu Perinçek için oy istiyor. Bunların hiçbiri zorlamayla değil. Herkes gönüllü olarak bunu yapıyor. Çünkü son yıllarda gururumuzla o kadar çok oynadılar ki? O kadar çok üzerimize geldiler ki? Biz başı dik bir halkız. Başkaldırı geleneklerinden gelen bir halkız....İnsanlar müthiş öfke doldu buralarına kadar geldi...Mesele oy değil söylediklerinden vazgeçmeme meselesidir. Doğu'nun yıllar önce söyledikleri bugün toplumun tüm kesimleri tarafından açıkça görülüyor.

Benim de kulağıma bazı iddialar geliyor. Şuana kadar bana doğrudan söyleyen biri olmadı ama bazı yerlerde, 'Perinçek'i İzmir'den aday olmasını AKP istedi. AKP finanse ediyor' söylentileri dile getirilmiş. AKP ister mi Doğu Perinçek'i Allah aşkına. Perinçek ismini duyduğu zaman 10 metre geriye kaçıyor. Doğu Perinçek'i dört duvar arasına boşuna mı koydular. Eğer CHP'nin oyunun bölünmesini isteseydi çoktan Doğu Perinçek'i dışarı çıkarırlardı. Kendi propagandasını kendisi yaptırırlardı.

Bakın, partimiz adına çalışanların öğle yemekleri bir işadamı arkadaşımızdan geliyor. Bir benzin istasyonu sahibi (başka bir siyasi partinin ilçe başkanı) kendi partisi barajı geçemeyeceğini düşünerek bize destek veriyor. Araçlarımızın yakıtlarını o koyuyor. Bir başka destekçimiz ise üç dükkanını seçim bürosu yapmak üzere bize verdi. 7'den 70'e kadar sanki bir milli seferberlik açılmış durumda. Bir başka işadamı zarfın içinde bir aylık seçim bürosunun masrafını koyarak getirmiş, 'Bir tane de benim adıma açın' diyor. İşte bu cumhuriyet için güçbirliği oluştuğunun en iyi göstergesi. Yıllardır görüşmediğim dostlarımız arayarak istemediğimiz halde destek olmaya çalışıyor. Ellerinden ne geliyorsa yardım ediyorlar. Bunun yanında çok sayıda genç arkadaşlarımız var. Türkiye Gençlik Birliği ve onların çevresindeki yüzlerce gencimiz, fedakarca çalışıyorlar. Bazılarının sınavları vardı. Bu seçim çalışmaları bazılarının bir senesine mal oldu. Üniversitede bir yılını kaybetme pahasına bizimle birlikte çalıştılar. Sabahın 4'üne 5'ine kadar bizimle birlikte çalıştılar.

Başka bir yerde bu birlikteliği yakalamanız mümkün değildir. Hiçbir beklentileri yok. Herkeste bir memleket kaygısı var. Memleket bölünüyor, ordunun başına çuval geçiriliyor çünkü.

Eğer CHP ile birleşip biz seçime girseydik AKP burada böyle rahat hareket edemezdi. AKP'nin burada (İzmir'de) bu kadar rahat at koşturmasının sorumluluğunu dönüp bir kendilerine sorsunlar, onun muhasebesini yapsınlar. Ben CHP'li bir aileden geliyorum onun için böyle acı acı konuşuyorum. Ben isterdim ki, CHP bizim safımızda olsun. Hep birlikte el ele verelim AKP'nin hakkından da bir güzel gelelim. Ama bunu yapmadılar. Bu yüzden hiç kabahati başkasında aramasınlar. Oy kaybediyorlarsa onun sorumluluğu bizde değil. AKP'ye oy kazandırıyorlarsa da bizim sorunumuz değil. Vatandaş tepki gösteriyor çünkü CHP, AKP'nin söylediklerinin neredeyse tamamına, 'Ben daha iyi yaparım' diyor. Vatandaş aslı varsa kopyasını niye tercih etsin? Sen aynı kulvarda onunla yarışırsan, insanlarda aslı olanı tercih eder. Bu arada da kendi seçmenini küstürüyor. Bunun suçunu bizde niye arıyorlar? CHP seçmeni partisine küsmese bize niye gelsin? Ben tabiî ki, Cumhuriyeti, Atatürk'ü daha iyi savunduğumu söyleyeceğim. Bana oy veriyorlarsa bu yüzden veriyorlar. CHP seçmeni CHP'den kaçıyorsa, 'Ben AKP'den daha iyi yaparım' dediği için kaçıyor. Ayrıca sadece CHP küskünlerinden de oy almıyoruz. DSP, Anap, DP, ÖDP gibi partilere oy verenler, daha önce kızdığı için hiçbir siyasi partiye oy vermemiş olanlardan da oy alıyoruz.

CHP'nin baraj sorunu yok. 12 Haziran'da 150 veya en iyi ihtimalle 200 milletvekili çıkaracaktır. 200 yerine 199 gitmesine herkes için faydalı olur. Doğu Perinçek'in mecliste olması CHP'nin de, MHP'nin de yararına olur. Çünkü Doğu Perinçek, 'Kral çıplak' diyecek bir muhalefet yapacaktır. Fransa'ya kafa tuttu. Lozan'a gitti soykırım yalandır dedi. Hiçbir şey yapamadılar.

Kesinlikle evet. Doğu Perinçek ismi İzmirliler tarafından büyük kabul görüyor. İnsanların oyunu almak gerçekten çok zor. Bir başka partiye oy vermiş birinin oyunu almak, bir Fenerbahçelinin Galatasaray maçına gitmesi kadar zordur. Ama Doğu Perinçek sanki bir milli takım oyuncusu gibi oldu. Şimdi Fenerbahçelisi de, Galatasaraylısı da, Göztepelisi de, Karşıyakalısı da bize oy veriyor. Milli takımına destek oluyor.

Geldiğimden beri dün akşama kadar hep sandık sonuçları açıklanmadan 'tamam oldu diyemem' diyordum. Ama artık oldu diyorum. Bizim 7'den 70'e kadar gönüllülerimiz var. Ve bu arkadaşlar İzmir karış karış geziyor. Her evin kapısını açılıyor. Birçok yerde seçim bürolarımız var. Buralarda vatandaşlarımız görüşlerini alıyoruz. Gönüllü arkadaşlarımız mahallelerde halka soruyor. Birçok yerden gönüllülerimizden gelen rakamlar ve kendi tecrübelerime de dayanarak bunu artık rahatlıkla söyleyebilirim.