Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – İzmir'in Konak ilçesinde Kemeraltı mevkiinde bulunan Katlı Otopark ve Agora Örenyeri, İzmir'in kalbinin attığı yerde yan yana duruyor. Katlı Otopark yaklaşık 37 yıldır çeşit çeşit araca yuva olurken Agora, tarihi bir miras olarak MÖ 4. Yüzyılda kurulmuştu.
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde hasar aldığı gerekçesiyle yıllardır gündemde olan Otopark, yıkım kararı ile yine kentin gündemine oturdu. Günde 3 bin 500 aracı ağırlama kapasitesine sahip Çankaya Katlı Otopark, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı kararla yıkım onayı aldı. Otopark'ın yıkılacak olmasından dolayı çıkan tahliye kararına ise Kemeraltı esnafından tepkiler var.
Tarihi Kemeraltı Çarşısı bilincini ve farkındalığını yaratmak için çabalayan Kemeraltı Hayat Platformu Sözcüsü Cem Ceylan, Katlı Otopark'ın yıkımı ile ilgili görüşlerini Egedesonsöz'e aktardı.
EN BÜYÜK SORUN: OTOPARK
Ceylan, Kemeraltı esnafının otopark yıkımından olumsuz etkileneceği gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek alternatifler üzerine yoğunlaşmanın altını çizdi. Ceylan, Kemeraltı Çarşısı'nın kolay ulaşılabilir bir alanda olmadığını belirterek 'İlk bakışta Çankaya Katlı Otopark'ın olduğu yerde, mevcut halinin devam etmesi, etmediği halde de bu durumun çarşı esnafını olumsuz etkileyeceği söyleniyor. Bu sorun somut bir gerçek. Zaten Kemeraltı Çarşısı, hızlı ve kolay ulaşılabilir bir alan değil. Bu alanın en büyük sıkıntısı, alana ulaşmak. Kemeraltı ziyaretçilerine en büyük sorunun ne olduğunu sorduğumuzda yanılmıyorsam yaklaşık yüzde 40'lık bir kesim otopark ve çığırtkan demişti. İnsanları tacize varan boyutta bir çığırtkan sorunu ve otopark sorunu en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. O dönemler henüz altyapı çalışmaları yapılmamıştı. Kemeraltı'nın daha büyük ve farklı sorunları olmasına rağmen yine de en büyük sorun buydu' dedi.
ARA SOKAKLARDA İŞ MAKİNELERİ…
Tarihi ve eski binaların yıkılarak otopark alanları açıldığını söyleyen Ceylan, 'Katlı Otopark'ın alternatif bir çözüm üretilmeden kaldırılması, ilk etapta esnafın çok fazla aleyhine olacak bir durum. Orada en büyük sorun sadece bu değil. Kemeraltı'nın ara sokaklarında iş makineleri, tescilli ve tescilsiz yapıları yıkarak otopark alanı açıyor. Otopark sorunu devam ettikçe hem otopark mafyasına hem oradaki değnekçilere hem illegal, ruhsatsız iş yapan insanlara bir iş alanı üretiliyor' şeklinde konuştu.
OTOPARK, KÜLTÜR MİRASININ ORTAYA ÇIKMASINA ENGEL OLUYOR
Ceylan, 'Mevcut katlı otoparkın günlük kapasitesi 3 bin 500 araç. Büyükşehir, bu kapasiteyi geri çekmiş olacak. Dolayısıyla Başkan Cemil Tugay bu işi fizibilite ederken dikkatli olmalı. Yıkılması gerekiyor çünkü gerçekten sağlıklı bir yapı değil. Tarihi Agora Bölgesi'nin üstünde yükseliyor. Altında eski dönem kalıntılar mevcut. Bir kültür mirasının ortaya çıkmasına da engel oluyor. Bir sürü sebep var yıkılması için. Bunun yanında mutlaka alternatif otopark çözümleri getirilmeli' ifadelerini kullandı.
HANGİ TARİHİ YAPIYI KAYBEDİYORUZ?
Otopark alanı açılması için iş makinelerinin metruk binaları yıkılmasından dolayı bilinmeyen tarihi yapıların da kaybedilebileceğine değinen Ceylan, 'Otopark sorunu sadece arabaların sorunu değil, Kemeraltı'nda aynı zamanda tarihi yapıların, tescilli yapıların yıkılma sorunu. Yağmalanma, katledilme sorunu. Basmane'den, Kemeraltı'ndan, Kadifekale'den Üçkuyular'a kadar olan bölgede ara ara iş makineleri ortaya çıkıyor. Metruk binalar yıkılarak otopark alanına çevriliyor. Hangi tarihi yapıları kaybettiğimizi de bilmiyoruz. Bu yapılar envanterde mi? Bunu da bilmiyoruz ve bir yaptırımı da yok. Otopark sorunu tarihi yapıların da kaybedilmesi demektir' diye konuştu.
DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE TARİHİ ÇARŞILARA ARAÇLA GİRİLMEZ
Ceylan sözlerine şöyle devam etti:
'Otopark sorununa birkaç yönden bakılmalı. Esnaf tarafından baktığımızda müşterinin, ziyaretçinin bölgeye rahatlıkla ulaşabilmesi gerekiyor. Araçlarını bırakacak alanlara ihtiyaç var. Bölge içerisinde olmasına da gerek yok. Dünyanın hiçbir yerinde tarihi çarşılara araçla girilmez. Olması gereken şey, Kemeraltı ve Basmane bölgesinin tamamen yayalaştırılmasıdır. Belediyenin elinde bu konuda UKOME kararları var ama uygulanmıyor. Bölgeye shuttle (servis), otobüs servisleriyle ya da turistik otobüslerle insanlar taşınmalı. Bunun yerine doğru yerlerde katlı otoparklar, transfer parkları, esnafın malını indirmesi-bindirmesi için lojistik alanlar ortaya çıkartılabilir.
KEMERALTI YAYALAŞMALI!
Biz bununla alakalı proje hazırlayıp önceki dönem Büyükşehir'e sunmuştuk. Kemeraltı'nın etrafında yaklaşık 20 tane lojistik üssü olacak. Bu lojistik üslerine hep toptancıların kamyonları girebilecek hem de turist otobüsleri girebilecek. İnsanları transfer edebileceğimiz bir ortam oluşturulacak. Küçük, elektrikli, çevreci ve modern araçlarla belirli saatler içerisinde çarşıya taşınacaklar. Örneğin sabah saat 11'e kadar elektrikli, küçük araçlar mal taşıyabilir. Kamyonlarınızı çarşının içine kadar sokamazsınız. Çarşının içine elektrik tellerini kopartarak, ağaçlara ya da binalara çarparak TIR'lar, kamyonlar giriyor. Kemeraltı tamamen yayalaşmalı. Esnaf modern zamanlarda böyle daha rahat edecek ama alışkanlıklarından dolayı başka bir şey bilmiyorlar ve alternatif olarak sunulmuyor. Kemeraltı'na has otobüsler olacak, müşteriler bu şekilde getirilecek deseler, esnaf da bu duruma ikna olabilir. Yeni bir alternatif, çözüm projesi olmadan direkt yıkmak esnafı negatif etkileyecektir.'
ORTAK AKILLA BİR YOL BULUNMALI
Ceylan, son olarak AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı'nın Katlı Otopark için 'yıktırmayacağız' sözleriyle ilgili şunları söyledi:
'Bunun siyasi bir söylem olduğunu düşünüyorum. Bir şey söylemek istemem ama doğru birdir. Ortak akılla bir yol bulunmalı. Otoparkın yeri doğru bir yerde mi? Tam Agora'nın merkezinde yer alan bir otopark var. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir otopark olmaz. Ama yapılmış mı, yapılmış. Bu bizim yaklaşık her gün 3 bin 500 aracını muhafaza ediyor mu, ediyor. Bu araçlar etrafta ne şekilde stoklanacak? Araç başına ortalama 2 kişi desek, 7 bin kişi eder. Kemeraltı Çarşısı, her gün ortalama 200-250 bin ziyaretçi alıyor.'